Şu anda Dünya’nın yörüngesinde bir futbol sahası büyüklüğünde, saatte 28.000 kilometre hızla ilerleyen Uluslararası Uzay İstasyonu’nda tam 10 kişi yaşıyor. Bu kişilerin arasında en uzun süre uzayda kalan Amerikalı Mark Vande Hei ve Rus Pyotr Dubrov, 209 gündür bilim adına çalışmalar yapıyor. Peki, Uluslararası Uzay İstasyonu hakkında neler biliyorsunuz?
92 Dakikada 1 Tam Tur Atıyor
Öncelikle uzaya giden kişiler ABD, Hindistan, Japonya ve bazı Avrupa ülkelerinde astronot; Rusya, Bulgaristan, Ukrayna ve Romanya gibi ülkelerde kozmonot olarak adlandırılır.
Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki astronot ve kozmonotlar her 92 dakika bir dünyanın etrafını dolaşır. Uzay istasyonunda görev alan astronot ve kozmonotlar günde 16 defa gün doğumu ve gün batımı seyredebilir. Uluslararası Uzay İstasyonu’na tarihte ilk kez 2 Kasım 2000 yılında astronot ve kozmonot gönderilmiştir. Bu kişiler; Yuri Gidzenko, Sergei Krikalev ve Bill Shepard’tır.
Uluslararası Uzay İstasyonu’na 2000 yılından itibaren 19 farklı ülkeden 246 kişi gitmiştir. Malezya, Güney Afrika, Danimarka, Kazakistan, Almanya ve Fransa bu ülkelerden bazılarıdır. Uzaya en çok astronot gönderen ülke ABD’dir. Ne yazık ki Türkiye bu listede yer almamaktadır.
Uluslararası Uzay İstasyonu, 108 metre uzunluğuyla ortalama bir futbol sahası büyüklüğündedir. 6 uzay aracının kenetlenebildiği bu büyük yapıda en uzun süre kalan kişi Peggy Whitson’dır. Whitson, 2017 yılının Eylül ayında uzaya gitmiştir ve tam 665 gün orada kalarak bu rekoru elde etmiştir.
Laboratuvar Modülleri ile Nitelikli Araştırmalar Yapılıyor
Uzay istasyonunun içerisinde gerçekleştirilen önemli bilimsel çalışmaların ilk adımı, üs yörüngesinde kenetlenen Destiny adlı laboratuvar modüldür.2001 yılında bağlanan bu modülün ardından 2008 yılında Avrupa Uzay Ajansı’na bağlı bir başka modül daha gönderilmiştir. Uluslararası Uzay İstasyonu’na Japonya ve Kanada tarafından gönderilen başka modüller de olmuştur. Bu modüller, astronot ve kozmonotların uzayda nitelikli çalışmalar gerçekleştirmesini sağlamıştır. Bu çalışmaların alanları; ilaç sektörü, nötron yıldızlarının gözlemlenmesi, uzay madenciliği ve aminoasit incelemeleridir.
Uzay istasyonu yalnızca dünya dışı çalışmalar için kullanılmamaktadır. Aynı zamanda bir uydu görevi gören bu üs, yeryüzündeki hava olaylarının gözlemlenmesi için de önemlidir.
Uzay İstasyonunda Yaşam
Şu anda Uluslararası Uzay İstasyonu’nda
10 kişi bulunmaktadır. 6 odalı bir evden daha büyük olan uzay istasyonuna ulaşım ortalama 6 saat sürer. Genellikle burada yer çekiminin olmadığı düşünülür ancak bu düşünce tam olarak doğru değildir. Uzayda da her cismin kendine göre bir kütle çekim kuvveti bulunur ve Uluslararası Uzay İstasyonu yerden 400 km uzakta olmasına rağmen Dünya’nın yer çekiminden etkilenir. Bu çekime karşı direnebilmesinin nedeni sahip olduğu hızdır.
Uzay istasyonunun çekime karşı yarattığı his, “daima düşme” hissidir. Yani istasyon sanki hep düşüyormuş gibi hissedilir fakat Dünya atmosferinin içerisine girmez. Bunun için en iyi örnek, asansör örneğidir.
Kendinizi yukarı doğru hareket eden bir asansörde hayal edin. Bu şekilde kendinizi olduğunuzdan daha ağır hissedersiniz. Şimdi ise kendinizi aşağı doğru hareket eden bir asansörde hayal edin. Üstelik buna bir de asansör halatının koptuğunu ekleyin. Artık kendinizi olduğunuzdan daha hafif hissediyor olmalısınız. İşte, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda olmak böyle bir his! Yani daima asansörle aşağıya doğru düşüyor gibi!
Gerçekten düşmediğinizden emin olduğunuzda bu hissin keyifli olabileceğini düşünüyor olabilirsiniz fakat ağırlıksız bir ortamda bu şekilde bulunmak beden sağlığı için oldukça zararlıdır. 100 kilogram ağırlığında bir cismi serçe parmağınız ile kaldırabildiğiniz bir gerçeklikte eğer düzenli egzersiz yapmazsanız kaslarınızın kolayca eriyebileceğini tahmin edebilirsiniz. Bu sebeple astronotlar günde en az 3-4 saatlerini spor yapmaya ayırmak zorundadır.
Uzayda Ne Yenir?
Astronot ve kozmonotlar, uzay yemeklerinin tadının Dünya’dakilere benzer olduğunu söylemekte. Yalnızca bu yemeklerin paketlenmesi ve yenmesi biraz daha farklı! Öncelikle yemekler vakumlanarak paketlenir. Bu hem bozulmayı önler hem de yiyeceklerin daha az yer kaplamasını saplar. İçerisinde sıvı bulunan yiyecekler ise vakumlanmanın dışında dehidrasyon (kurutma) işlemi ile hazırlanır.
Bir astronot yemeğini yemek için öncelikle pakete bir pipet yardımı ile sıcak su ekler ve ardından da içini karıştırır. Sonrasında paketi keserek yemeğini yiyebilir.
Uluslararası Uzay İstasyonu’nda en önemli şey alanı verimli kullanabilmektir. Mühendislerin geliştirdiğini çözümler ile havanın %40’ı ve suyun da %80’i geri dönüştürülebilir.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...