Televizyon izlemek, dünya genelinde en yaygın eğlencelerden biri. Günümüzde akıllı TV'ler hızla yaygınlaşırken, hiç yalnız izlemiyor olabileceğinizi düşündünüz mü?
ABD, İngiltere ve İspanya'dan uzman akademisyenler tarafından hazırlanan yeni bir rapor, akıllı TV'lerin gerçek dünyasını gözler önüne seriyor. Bu televizyonların hepsinde ACR ya da Otomatik İçerik Tanıma teknolojisi bulunuyor ve bu yeni bir şey değil. Netflix ve Hulu gibi yayın uygulamaları yıllardır bu teknolojiyi kullanıyor ve artık üçüncü taraf izlemelerinin tehlikeli seviyelere ulaştığına dair giderek daha fazla kanıt ortaya çıkıyor. Bu, ekrandaki içeriği yakalayıp anlık olarak içerik veritabanlarıyla eşleştirerek ne izlendiğini anlamaya benziyor.
Bu son araştırma sayesinde, akıllı TV'lerdeki üçüncü taraf izleme işlemlerinin neden daha fazla konuşulmadığını daha iyi anlıyoruz. Bunun sebebi, testlerin LG ve Samsung gibi önde gelen teknoloji markalarını içermesidir. Araştırma sonuçlarında yazarlar, ACR'nin basit ekran modlarında bile çalıştığını belirtiyor.
Bu tür izleme, doğrudan sistem üzerinden çalışan akıllı TV uygulamaları aracılığıyla yapılıyor. Araştırmacılara göre, ACR sahneleri yakalıyor, parmak izi oluşturuyor ve bunları ACR sunucularıyla bilinen materyallerin (filmler, reklamlar ve canlı yayınlar gibi) veritabanlarında eşleştirmek için paylaşıyor. Parmak izleri eşleştiğinde, ACR sunucuları ekranda hangi içeriğin izlendiğini belirleyebiliyor. Bu, platformların TV izleyicilerini belirli bir hedef kitleye dönüştürerek kullanıcıları profil oluşturmasına olanak tanıyor ve şirket, kişiselleştirilmiş reklamlar yoluyla kullanıcıların takibini sağlıyor.
Güney Koreli teknoloji devi Samsung'un, 2015 yılında ses tanıma yoluyla kullanıcıların kişisel verilerini topladığı için eleştirildiğine daha önce tanık olmuştuk. Şirket, gizliliği çok ciddiye aldıklarını ve ürünlerini bu temayı göz önünde bulundurarak tasarladıklarını belirtmişti.
Araştırmaya göre, akıllı TV'ler evin her yerinde; yatak odası, oturma odası veya salonlarda bulunabiliyor. Ayrıca mikrofon ve kameralarıyla alışkanlıklar ve kişisel verilere erişim sağlıyorlar. ACR ile parmak izleri sunucularla eşleşiyor ve ne tür içeriklerin izlendiği tespit ediliyor. Bu durumda, izleme alışkanlıkları tüm açıklığıyla ortaya çıkıyor.
Bu araştırmada ilginç olan nokta, YouTube veya Netflix kullanılırken ACR verilerinin toplanmadığının görülmesiydi. Bu durum, süreci karmaşıklaştıran telif hakkı sorunlarıyla ilgili olabilir. Örneğin, Netflix kullanıcılar için içerik akışı sırasında ACR'nin devre dışı olmasını tercih ediyor. Diğer durumlar, bu platformların kullanıcı gizliliğine gerçekten önem veriyor olmasından kaynaklanabilir.
Araştırmanın yazarları, cihazların yapılandırılarak ACR alanlarından gelen trafiğin önlenebileceğini tespit etti. Ancak bu süreç pek de basit değil. Birçok ayarın çeşitli alt bölümlerinden karmaşık bir şekilde geçiş yapılmasını gerektiriyor ve bunu kapatmak için basit bir düğme mevcut değil.,
İlginizi çekebilir: LG, Televizyonunuzu Yanınızda Taşıyabilme İmkanı Sunuyor
Akıllı TV'lerin ACR Teknolojisi ile Kişisel Verileri Nasıl İzlediği ve Gizlilik Üzerindeki Etkileri
Akıllı TV'lerin yaygınlaşmasıyla birlikte, kullanıcı deneyimini geliştirmek için geliştirilen teknolojiler her geçen gün daha karmaşık hale geliyor. Ancak, bu gelişmelerin bir bedeli var: gizlilik. Son araştırmalar, LG ve Samsung gibi büyük teknoloji şirketlerinin akıllı TV'lerinde kullanılan Otomatik İçerik Tanıma (ACR) teknolojisinin, kullanıcıların izleme alışkanlıklarını detaylı bir şekilde takip ettiğini ortaya koyuyor. Bu durum, kullanıcıların kişisel verilerinin farkında bile olmadan üçüncü taraflarla paylaşıldığına dair ciddi endişeleri gündeme getiriyor.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...