Özellikle de günümüzde gerçek bir insana benzeyen robotların sayısı artarken, robotlar, kimilerine göre ürkütücü gelebilir. Geçtiğimiz hafta robot teknolojisi alanında yaşanan iki önemli gelişme, robotların geleceğine dair ilgi çekici fikirler ortaya koydu. Bu yazımızda bir büyük ve bir de küçük olmak üzere insan yaşamını etkileme potansiyeline sahip Ameca ve Xenobot adlı iki yeni robot tasarımına bakacağız.
İnsan Mimiklerine Sahip Bir Robot
Görünüşleriyle tıpkı gerçek bir insana benzeyen insansı robotlar, robotik alanda yaşanan gelişmelerle eskisinden çok daha iyi bir görünüme sahip. Öyle ki artık ilk bakışta onların bir robot olduğunu anlamak bile güçleşmeye başladı. Omuzlarını hareket ettirebilen, çeşitli jest ve mimikler yapabilen bu robotlar, şaşırtıcı olmanın yanı sıra ürkütücü bir yöne de sahip. Otomobil yapan, fabrikalarda çalışan diğer robotlara kıyasla insansı robotların korkutucu bulunmasının asıl sebebi ne, diye düşünebilirsiniz. Bunun sebebi tamamen görünüşleriyle alakalı. İnsan beyni, kendisine benzeyen ama tam anlamıyla benzemeyen varlıklara karşı uyarı mekanizmalarına sahip. Bu da insansı robotların, her ne kadar sempatik görünmeye çalışsalar da ürkütücü bulunmasına neden oluyor. “Uncanny Valley” yani “Tekinsiz Vadi” kavramı bu duruma verilen isimdir.
Engineered Arts adlı firmanın Ocak ayında tanıttığı Cleo adlı robot; ten rengiyle, saçlarıyla ve kıyafetleriyle insana benzetilmeye çalışılmış. İlk bakışta gerçek bir insan olduğu düşünülse bile robot olduğu anlaşılıyor. Bu haliyle, insanlarda “Tekinsiz Vadi” hissini uyandırıyor. Bu his zamanla tiksinti gibi duygulara da evirilebiliyor. Peki, bu hissi yok etmenin bir çözümü yok mu?
Ameca ile İnsansı Robotlara Farklı Bir Bakış
Tekinsiz Vadi hissinin, insanların robotlara karşı olan bakış açısını ciddi anlamda kötü etkilediğini fark eden Engineered Arts, bunu değiştirebilmek için kolları sıvadı. Bir hafta önce duyurdukları Ameca adlı robot ile insansı robotlara farklı bir bakış açısı yaratmayı amaçladı.
Söz konusu robotun ten rengi gri. Yani gerçek hayatta karşılaşabileceğiniz hiçbir insanın ten rengine benzemiyor. Bu robotun saçları yok ve cinsiyeti belli değil. Vücudunu kaplayan insan kıyafetleri de bulunmuyor. Bunun yerine onun bir robot olduğunu açıkça görebilmemiz için tüm mekanik özellikleri gözler önüne serilmiş. Yalnızca mimiklerinin insana benzemesi konusuna dikkat edilmiş.
Ameca, görünüşüyle Tekniksiz Vadi hissini biraz olsun kırmış gibi görünüyor ancak o, birkaç servo motoruyla hareket eden bir vitrin mankeni olmanın ötesinde değil. İnsansı robotlar henüz yürümek, koşmak ve zıplamak gibi eylemleri gerçekleştiremiyor.
İnsana benzemeyen ama bu eylemleri gerçekleştirmekte usta olan robotlar da var elbette.
Boston Dynamics’in neredeyse kusursuz bir şekilde hareket edebilen robotları. Peki,
Boston Dynamics robotlarının bedenleri ile Ameca’nın insana benzer suratını birleştirmek mümkün olabilir mi?
1 Milimetrelik Xenobot’lar
Robotların üreyemeyeceğini düşünüyorsanız birazdan öğrenecekleriniz fikirlerinizi değiştirebilir. Hazırsanız, Xenobot ile tanışın! Onlar 1 milimetre genişliğinde küçük, biyolojik makineler. Görünüşleri insandan çok kurbağa benziyor. Nitekim Afrika pençeli kurbağasının embriyosundan alınmış olan kök hücrelerin deri ve kalp hücrelerinden üretildiler. Deri hücreleri, görünümlerinin temeliyken; kalp hücreleri ise onların motorunu oluşturuyor, Xenobot’u hareket ettirebilmek için küçülüp genişleyebiliyor.
Bu gelişmiş mini robotlara dair tüm bilgiler deneme yanılma yöntemi ile keşfedildi. Yani evrimsel bir algoritma kullanıldığı da söylenebilir. Bilgisayar simülasyonunda otomatik olarak tasarlanmış olan Xenobot’ların üretilme amacı; yüzmek, yürümek, peletleri itmek ve küçük yükleri taşımak. Bu robotlar grup halinde hareket edebilme ve yemek yemeden hayatta kalabilme gibi özelliklere de sahip. Aynı zamanda olası yaralanmalarda kendi kendine iyileşebiliyorlar da!
Bilgisayar ve robot bilimi profesörü Josh Bongard, geçtiğimiz günlerde önemli bir bilgi daha yayınladı. Buna göre Xenobot üreyebiliyor. Nadiren ve belirli koşullar altında mümkün olan bu duruma “kinetik replikasyon” adı veriyor. Moleküler düzeyde gerçekleştiği bilgisine sahip olunan bu durum, henüz organizmalar veya tüm hücreler içerisinde gözlenmemiş. Fakat araştırmacılar, yapay zekadan faydalanarak Xenobot’ların kendini kopyalamada en etkili formun ne olacağına dair çalışmalar yürüttüklerinde karşılarına Pac-Man şekli çıkmış. Pac-Man’i andıran C şeklindeki bu Xenobot’lar, kök hücreler bulabiliyor, yüzlercesini ağzında tutabiliyor ve yeni Xenobot'lar oluşturabiliyor!
Tüm bu özellikleriyle bunların bir robot olduğunu düşünmek güçleşiyor. Daha çok yapay zeka ile moleküler biyolojinin ortaya koyduğu yeni nesil bir yardımcı olarak düşünülebilir! Böyle ufak bir robot hangi amaçla kullanılabilir, diye sorabilirsiniz. Xenobot, okyanuslardaki mikroplastik atıkları toplamakla görevlendirilebilir. Radyoaktif atıkları temizlemekte kullanılabilir. İnsan vücudunda bir ilacı taşıyabilir ve hatta atardamarları tıkayan plakları çıkartabilir.
Fabrikalarda çalışan robotların ve bize benzeyen robotların olduğu dünyamıza bir de gözümüzle göremediğimiz, üreyebilen robotlar eklendi. Bu gelişme heyecan verici olmanın ötesinde insansı robotlardan çok daha ürkütücü. Peki, robot dünyasının geleceğinde başka nelerle karşılaşacağız? Bekleyip, göreceğiz!
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...