Yaklaşık 11 milyon yıl önce var olan Paratethys, Guinness Dünya Rekorları Kitabı tarafından nihayet "şimdiye kadarki en büyük göl" olarak kabul edildi. Bu tanımlama, Dr. Dan Palcu'nun Haziran 2021'de yayınladığı ve Miyosen sonlarında Avrasya'da oluşan en büyük mega gölü araştıran bir çalışmaya dayanıyordu.
Paratethys, yaklaşık 2,8 milyon kilometrekarelik bir alanı kaplayan ve yaklaşık 1,77 milyon kilometreküp su hacmiyle Dünya üzerinde şimdiye kadar görülen en büyük göldü. Ayrıca belirtelim ki Paratethys, Alplerden Orta Asya'ya kadar uzanan Avrupa genelinde yer alıyordu. Kalıntıları, başta Bulgaristan'daki Kaliakra Burnu olmak üzere Karadeniz'e bakan kayalıklar gibi belirli jeolojik oluşumlarda bulunabilir. Paratethys haberimiz ile ilgili detaylar yazımızda...
İlginizi Çekebilir: Yer Kabuğu ile İlgili Bu Çalışma, Jeolojik Geçmişe Işık Tutuyor!
Çalışma, Scientific Reports Dergisinde Yayınlandı
Guinness Dünya Rekoru şu ifadeleri belirtti. "İklim değişikliği ve tektonik aktivitenin birleşimi, 5 milyon yıllık ömrü boyunca Megalake Paratethys'in boyutunu önemli ölçüde azalttı."
Bu su kütlesi, küresel okyanustan jeolojik olarak izole edilmiş, önemli hidrolojik istikrarsızlık ve çok sayıda kısmi kuruma deneyimi yaşayan Paratethys Denizi'nden kaynaklanmıştır. Yazarlara göre belirtelim. Dört büyük gerileme yaşandı: Suyun çekildiği dönemler ve bu olaylar, Avrupa'nın geniş alanlarındaki kuraklık olgusu, bitki örtüsü desenlerindeki değişiklikler ve faunadaki değişimlerle bağlantılı.
Paleocoğrafik yeniden yapılanmalardan elde edilen bulgular, bu gerileme dönemleri sırasında antik gölde derin dönüşümlere işaret ediyor.
Araştırma için ekleyelim. 9,75 ila 7,65 milyon yıl önce büyük kuraklık dönemlerini belirledi. Guinness şu sözleri de paylaştı. "7,65 ila 7,9 milyon yıl önceki en yoğun kuruma döneminde, suyunun üçte birinden fazlasını ve yüzey alanının yaklaşık üçte ikisini, yaklaşık 250 m (820 ft) kayıpla kaybetti"
Devasa gölün hem su hacminde hem de yüzey alanında önemli azalmalar yaşandı. En ekstrem olaylar da su hacminin yaklaşık üçte birinin ve yüzey alanının yaklaşık yüzde 70'inin kaybıyla sonuçlandı.
Sonuç olarak, kalan su merkezi bir tuz gölü ve tuzdan yoksun çevre havzalarla sınırlı kaldı. Aynı zamanda, 1,75 milyon kilometre kareye kadar geniş bölgeler, orman-bozkır manzaralarının gelişimini teşvik ederek yeni ortaya çıkan arazilere dönüştü.
Mega gölün bu kısmi kuruma dönemleri, Avrasya'daki iklim, besin ağları ve manzaralardaki dikkate değer değişikliklerle ilgilidir. Ancak bu paleoçevresel dönüşümlerin kesin tetikleyicileri ve mekanizmaları daha fazla araştırma ve çözüm gerektiriyor.
Çalışmanın da, 1 Haziran 2021'de Scientific Reports dergisinde yayınlandığını da belirtelim.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...