Araştırma: Olumsuz Başlıklar Daha Fazla Dikkat Çekiyor

İnternetteki manşetlere bir göz atmak, bazen insana dünyanın sonu gelmek üzere gibi düşündürebilir. Ancak durum böyle olmasına rağmen, dünya devam ediyor. Nature dergisinde yakın tarihli bir araştırma yayınlandı. Yapılan araştırmada, olumsuz başlıklar ile ilgili önemli detaylara ulaşıldı. Araştırma kapsamında olumsuz başlıkların dikkat çekici olmasının eğiliminin nedenleri oldukça açık görünüyor. Olumsuz başlıklar, aksi durumda olabileceğinden daha fazla tıklama alıyor.

Bunların hepsi söylenmiş ve artık aradan çıkmışken, çalışmanın Upworthy.com'da yayınlanan bir hikayenin yüz binden fazla varyasyonunu analiz ettiğini de not edelim. Bu araştırmaya dayanarak, bir başlığa eklenen her bir negatif kelimenin tıklama oranını yüzde 2,3 oranında arttırdığı tespit edildi. Haydi o halde araştırmanın detaylarını inceleyelim.

İlginizi Çekebilir: 2023’te Dijital Müşteri Deneyiminizi Öne Çıkaracak Başlıklar

Haber Endüstrisi Bundan Yararlanıyor

Daha geniş haber endüstrisi üzerinde bir etkisi var. Herkes olumsuz manşetler kullanıyorsa, hiçbir haber yayıncısı geride kalmak istemeyeceğinden işler daha da kötüye gidebilir.

Bu aynı zamanda, insanlar arasında bir olumsuzluk önyargısının her yerde bulunmasından bahsediyor. Beynimiz tehditlere daha fazla dikkat edecek şekilde yapılandırılmış. Haber endüstrisi bundan yararlanıyor. Ayrıca her şey düşünülmüş ve dikkate alınmışken haber hikayeleri hakkında daha fazla görüş elde etmek için önyargıyı esasen ele geçiriyor.

Sosyal medya platformları bir süredir bunun gayet iyi farkında. Bu nedenle algoritmaları genellikle bölünmeler yaratacak ve tartışmalara neden olacak içeriği arttırıyor. Buradaki ana sorun, bu eğilimin zamanla daha da kötüleşeceği. Olabilecek en kötü şey hakkında endişelenmek için doğuştan gelen bir insan önyargısına hitap edecek şekilde haberleri çarpıtmak yerine haberleri daha gerçekçi hale getirmek için gerekli adımlar atılmalı gerektiğini düşünüyoruz. Haber yayıncılarının olumsuzluklardan bu kadar çok para kazandığı göz önüne alındığında ise, bu eğilimin yakın gelecekte herhangi bir noktada değişmesi pek olası değil gibi.