Koronavirüs aşısını bulan ilk şirketin sahiplerinden Özlem Türeci ve Uğur Şahin kimdir? Şirketleri Ganymed ve BioNTech'in günümüze kadar gerçekleştirdiği önemli başarılar neler?
Uğur Şahin Kimdir?
Prof. Dr. Uğur Şahin, 19 Eylül 1965 yılında İskenderun’da dünyaya geldi. Ailesi, o henüz 4 yaşındayken Almanya’ya göç etti. Ebeveynleri Köln’de bir Ford fabrikasında çalışmaktaydı.
Şahin, genç yaştan itibaren bilimsel çalışmalara ve deneylere karşı büyük bir ilgi duyuyordu. O dönemde Alman televizyonunda oldukça önemli bir yere sahip olan Ölümsüzlük Öldürücüdür adlı, kanser içerikli programı sıklıkla takip ederdi.
O televizyon programı sayesinde, 19. yüzyılda modern bağışıklık sistemini bulan ve kansere karşı ilk kemoterapiyi geliştirmeyi başaran Paul Ehrlich, onun rol modeli haline geldi. Öyle ki Ehrlich’in etkisiyle Köln Üniversitesi’nde tıp okumaya karar verdi.
Gençliğinde Hayalini Kurduğu Çalışmaları Yürüttü
Profesörünün ona sunduğu teklif ile Homburg Saar’da, bir üniversitede çalışma hayatına başladı. Tıpkı gençliğinde izlediği o programdaki gibi, kanserle ilgili araştırmalar yürüttü. Zamanla bu alanda adını duyuran önemli bir isim haline geldi.
Prof. Dr. Uğur Şahin, çalışmalarının sonucunda kanserli hücreyle sağlıklı hücreyi birbirinden ayıran ve sonrasında kanserli hücreyi yok edebilen bir aşı geliştirmeyi başardı. Göğüs, kalınbağırsak, pankreas, prostat ve akciğer kanserlerinde hastalıkları hücrelere karşı savunma yapan antikorlar üzerinde çalışmalar yaptı.
1996 yılında Nobel Tıp Ödülü’ne layık görülen Rolf Zinkernagel ile beraber çalıştı. 2008 yılında eşi Özlem Türeci ve bir diğer ortağıyla beraber, BioNTech adlı şirketi kurdu.
Özlem Türeci Kimdir?
Özlem Türeci, 6 Mart 1967’de, Batı Almanya’nın Aşağı Saksonya eyaletinde, Lastrup kentinde dünyaya geldi. Ailesi İstanbul göçmeniydi. Rize, Fındıklı kökenli olan babası, bir Katolik hastanesinde cerrah olarak görev almaktaydı. Türeci, babasının çalıştığı hastanedeki hasta bakıcı rahibelere hayranlık duyuyordu. Çok kültürlü bir ortam büyüme şansına sahipti ve kendini Prusya Türkü olarak tanımlıyordu.
Lisans eğitimini Saarland Üniversitesi’nde tamamlayan Türeci, 2001 yılında Mainz’e taşındı. Mainz Üniversitesi Hastanesi’nde, modifiye edilmiş genetik kodlarla beraber bağışıklık sisteminde bir değişim yaratarak, kansere karşı mücadeleyi arttırmayı amaçlayan araştırmalar yaptı.
Ganymed ile Ganimetin Sahibi Oldular
Uğur Şahin ve Özlem Türeci, 2001 yılında Ganymed adlı bir firma kurdu ve çalışmalarını bu firma çatısı altında gerçekleştirmeye başladı. Gaynmed adı, Türkçe “ganimet” kelimesinden esinlenilerek verildi.
Şahin ve Türeci 2002 yılında evlendi. Sonrasında, bağışıklık sisteminin kanserli hücreleri, vücuttaki virüsler gibi görerek onları yok etmesi için çalışmalar yaptı. Kansere karşı antikor tedavilerinin öncülerinden Ganymed, 2016 yılında Japon ilaç firması Astellas’a satıldı.
Ganymed, 133 milyar euro karşılığından satılması ile o tarihe kadar Almanya’da, tıp sektöründeki en yüksek değerli satış olarak da adından söz ettirdi. Bu satış aynı zamanda Özlem Türeci ve Uğur Şahin çifti, Almanya’da en zenginlerin arasına girdi.
BioNTech ile Kanser Tedavilerinin Araştırmalarına Devam Ettiler
Bundan iki yıl sonra Türeci ve Şahin, Avustuyalı immunolog ve onkolog Christoph Huber’le beraber
BioNTech isimli şirketi kurdu. Türeci, on yıl süren Klinik ve Bilimsel Danışma Kurulu görevinin ardından, 2018 yılında BioNTech’in baş tıbbi sorumlusu olarak seçildi.
Covid-19 ile Beraber Çalışmalar Yoğunlaştı
1300 çalışana sahip BioNTech, kurulduktan sonra ilk olarak immüoterapi kanser tedavileri üzerinde araştırmalar yaptı. 2020 yılında
Covid-19 virüsünün dünyayı etki altına almasıyla beraber, şirket koronavirüs aşısı bulma çalışmalarına ağırlık verdi. Özlem Türeci ve Uğur Şahin, SARS-CoV-2’ye karşı geliştirilen aşı çalışmalarına önderlik etti. BioNTech, koronavirüs aşı çalışmaları sırasında, ABD’li ilaç şirketi Pfizer ile ortak hareket etti.
Koronavirüs öncesinde, Dr. Özlem Türeci, cilt kanserine karşı etkili olabilecek "melanom" adlı aşı üzerinde araştırmalar yürütmekteydi.
Düğün Günlerinde Çalıştılar
Verdikleri bir röportajda düğün günlerinde bile laboratuvarda çalıştıklarını söyleyen çiftin başarılarla dolu geçmişi, günümüzde birçok gence ilham veriyor. 25 yıl süren mRNA aşı çalışmalarının sayesinde, dünyanın koronavirüs ile olan mücadelesinde önemli bir güç yaratan Şahin ve Türeci, kanser tedavilerine yönelik çalışmalarına devam ediyor.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...