Borsalarda Kripto Para Saklamak Ne Kadar Doğru?

Büyük kripto borsası Mt. Gox'un kötü şöhretli hacklenmesinin üzerinden on yıl geçti. Borsanın çöküşü, o dönemde dolaşımdaki tüm Bitcoin'lerin %7'sinin kaybına yol açtı ve bu, günümüz değeriyle yaklaşık 45 milyar dolara eşdeğer. Kripto ekosistemini tehdit eden ilk büyük olaylardan biriydi, ancak sonuncusu olmadığı kesin.

Bu felaketten ders çıkarılması beklenirken, sektör tam tersine aynı hataları tekrar etmeye devam etti. Son yıllarda benzer birçok olay yaşandı. Sadece 2023 yılında, sektör hack saldırıları nedeniyle 1,8 milyar doların üzerinde kayıp yaşadı. Büyük platformlar, kurumsal yatırımcıların baskısıyla varlıkları bağımsız saklayıcılarda tutmak yerine perakende müşterilerin elinde tutmaya yöneldi. 

Örnek vermek gerekirse, Şubat ayında merkezi olmayan ve KYC (Müşterini Tanı) prosedürlerini uygulamayan bir kripto borsası olan FixFloat, iddia edilen bir hack saldırısı nedeniyle 26 milyon dolardan fazla kayıp verdi.

Bireyler için bu tür kayıplar yıkıcı olabilir, ancak sektör için sadece bir dipnot olarak kalıyor. 2024'te küresel kripto topluluğu, en az 200 milyon dolar kaybetti ve bu rakam artmaya devam ediyor.

Velayet borsalarını kullanmanın tehlikelerini ele alma konusunda sektör genelinde gerçek bir isteksizlik var gibi görünüyor. Neden? Sayısız uyarıcı hikaye varken bu durumun sürmesi şaşırtıcı.

İlginizi Çekebilir:  Bitcoin Madenciliği Maliyetinde Önemli Artış: JPMorgan Tahminlerini Yükseltti

Ders Alınmadı mı? Tarihin Aynı Hataları Tekrarlaması

Son on yılda pek çok sorundan ders çıkarıldı mı? Görünen o ki, dersler pek çoğumuz için acı bir şekilde alınmakta. Kullanıcılar, borsalardan borsalara atlayarak, asıl amaçları olan ticaret platformunu bir varlık saklama aracı olarak kullanmaya başladılar. Ancak, sektördeki en büyük oyuncular bile tutarlı ve güvenilir bir hizmet sunamadığı için seçenekler giderek azalıyor.  

Hacklenmelerin yanı sıra, dolandırıcılar ve yanlış uygulamalar nedeniyle borsalardaki güven krizi derinleşiyor. Özellikle, Binance'in 4.3 milyar dolarlık AML masrafı gibi olayları hatırlamamız gerekiyor. 

Sam Bankman-Fried'ın suçlamalarla karşı karşıya kaldığı FTX olayı da, mağdurların telafi edilemez zararlara, mali kayıplara ve duygusal travmalara yol açtı.  

Borsalar elbette varlık yönetimi ve ticaret için önemli olsa da, güvenli saklama için uygun bir seçenek olmadıkları ortaya çıktı. Küresel düzenleyici kurumlar gibi kuruluşlar, kriptodaki en büyük sorunun varlıkların saklanmasıyla ilgili olduğunu belirtse de, sektör geniş anlamıyla bu gerçeği görmezden geliyor gibi görünüyor. 

Ancak artık bu sorunların üstesinden gelmek için adımlar atmanın zamanı geldiğini kabul etmek zorundayız.  Kendi kendine velayet sağlamanın yanı sıra büyük güvenlik açıklarına da yol açabileceğini bilmek önemlidir. 

İnsan hatası, siber saldırılar ve yetersiz düzenlemeler gibi faktörler, varlıkların kötü yönetilmesine ve olumsuz sonuçlara neden olabilir.  Soğuk cüzdanlar genellikle daha güvenli olarak kabul edilir ancak güvenlik tehditlerini bertaraf etmek için gerekli ileri düzey teknolojiye sahip değillerdir. 

İnternete bağlı olmamalarına rağmen hala güvenlik riskleri bulunmaktadır; yapay zeka ve kimlik avı gibi tehditler giderek karmaşık hale gelmektedir. Bu nedenle, paranın yatak altında saklanması gibi eski moda bir yöntem olarak görülmekte ve yüksek teknolojili bir güvenlik çözümü olarak kabul edilmiyor.  

Bilgisayar Korsanlarının Bayramı: Boğa Koşuları

Bitcoin'in Mart ayında tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmasıyla birlikte, alana olan ilgi son yıllarda en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Bu ticaret çılgınlığı, fiyat spekülasyonları ve yeni kullanıcıların artan ilgisi, bilgisayar korsanları için bir fırsat sunuyor.  

Yeni gelenler genellikle kripto para birimlerine giriş noktası olarak en basit ve düzenlemelerden uzak borsaları tercih etmekte ve hesap açarken gereken özeni göstermiyorlar. Bu kişiler, varlıklarını güvensiz ve düzensiz bir platforma emanet etmenin risklerinin farkında değillerdir. 

Ayrıca, düzenlenmiş VASP'lar gibi davranan kurumların hangi kurallara tabi olduğunu veya bu kuralların eksikliklerini anlamıyorlar.  Kullanıcılar, kripto para birimlerini güvende tutmanın yollarını ararken, güvenliği ciddiye almak önemlidir. Güvenli raylara sahip "kripto bankası" gibi düzenlenmiş kurumlar, varlıkların güvenliğini sağlamak için daha güvenilir bir alternatif sunuyor.  

Uzun vadeli saklama söz konusu olduğunda, takas işlemlerinin risklerini göz ardı etmek mantıksızdır. Bu nedenle, kullanıcıları gerçek anlamda düzenlenmiş ve güvenli çözümlerle yönlendirmek önemlidir. Aksi takdirde, tarihin tekrarlanma riskiyle karşı karşıya kalabilirsiniz.