Teknolojik gelişmelerden önce zekası, cesaret ve geniş vizyonu ile çağ kapatıp çağ açan Fatih Sultan Mehmet ile ilgili kısa bilgileri inceleyelim.
Belki de 7’den 70’e adı en çok bilinen padişahlardan olan Mehmet Han veya Batı’daki yaygın ismi ile Grand Turko, 30 Mart 1432 ve 3 Mayıs 1481 yılları arasında yaşamını sürdürmüştür. Yaşadığı yıllar boyunca hayatına birçok başarı sığdırmıştır. Küçük yaşlarda tahta geçmesi ve elde ettiği başarılar ile bilinmektedir. Elde ettiği bu başarılar kesin zekası ve aldığı eğitimler ile ilgili olduğu da ayrıca bilinmektedir.
Döneminin en iyi bilim adamlarından eğitim alan padişahın, Osmanlı Türkçesi dışında Arapça, Farsça, İbranice, Keldanice, Slavca, İtalyanca, Yunanca ve Latince bildiği açıklanmıştır. Askeri hususlarda bilgi ve tekniğe oldukça hakimdi. Ünlü alim Akşemsettin’in baş danışmanlığıyla hayatına artılar katmış ve din ve felsefe eğitimi almıştır. Küçüklüğünde hırçın ve asi davranışlarını kontrol altında tutmak için babası tarafından görevlendirilen Molla Gürani otoriter alim, eğitimin önemini Fatih Sultan Mehmet’e anlatarak hayatının dönüm noktalarından birini yaşatmıştır.
İstanbul’un Fethinin 568. yıl dönümünde saygı ile andığımız Fatih Sultan Mehmet Han ve ordusunun alışılagelmiş siyasi bilgileri dışında cesaretlerine eşlik etmiş fethi kolaylaştırmış, Orta Çağı kapatıp Yeni Çağı açmış zamanının teknolojik gelişmelerini derledik.
Konstantinopolis surlarının karşı koyamadığı Şahi Topları
Konstantinopolis’in fethi için konumuna çok hakim olmak gerekiyordu. Bu konudaki avantaj ve dezavantaj analizlerini yapıp bir sonraki adım olan şehir surlarını hesaba katılması gerekmekteydi. Bu yüzden Fatih Sultan Mehmet ve ordusu hem karadan hem de denizden saldırması gerekliydi. Daha önceki silah ve topların başarısız tecrübelerden yararlanarak Ortaçağ’ın en güçlü ordusuna karşı ayakta durmaları gerekiyordu.
Her tecrübeyi göz önünde bulunduran Mehmet Han, geniş vizyonu ile dönemin oldukça bilgili ve teknolojiyi takip eden insanlarından biriydi aynı zamanda da en çok teknolojiye hakim Osmanlı padişahıydı. Fatih ilk önce şehir planını çizdirerek adım attığı sefer için çok hızlı bir şekilde Rumeli hisarını yaptırdı. Bu gelişmenin çok hızlı olması ile ellerinde ne kadar ileri bir teknolojinin bulunduğunu göstermekteydi.
Dönemin en önemli ve başarılı mühendisleri Saruca Paşa ve Müslihuddin Ağa ile çalıştı ve Macar asıllı topçu Urban ile henüz benzeri olmayan dökme topları üzerinde çalışmaya başladılar.
2 Nisan 1453’te surlara karşı top atışında, Bizans ordusu karşısındaki topları ilk kez gördü.
Topların özelliklerinden bahsedecek olursak; bronzdan yapılan topların kalibresi kabaca 1200 metreydi ve patlaması 25 km’lik bir alanda duyulabiliyordu. Fatih’in icadı olarak kabul edilen hava topları ilk kez kullanıldı. Günümüzde de kullanılan topları zeytinyağı ile soğutma taktiği de orduya zaman kazandırdı. Savaş toplarındaki bu gelişme bizi daha güçlü kılmıştı.
Denizden Yapılacak Saldırıya Hazırlık
Gelibolu Tershanesi’nde 75 gemi, 12 ayda zamanının en iyi mühendisleri tarafından üretildi. Donanmanın toplamda 150 gemisi olmuştu. Donanmanın gemi çeşitliliği ikiye ayrılıyordu; kadırgalar ve manevra yeteneği daha yüksek olan kükeler. Bunca hazırlığı taçlandıracak dilden dile aktarılacak gemileri karadan yürütme taktiği de efsaneleşmiş oldu. Bizanslılar tarafından döşenen zincir geçilemeyince, Sultan Mehmet ray taktiğini devreye soktu. Raylı bir yol yaparak büyükbaş hayvanların çektiği arabalara 70 gemi yüklediler. Teknolojinin bir diğer kullanıldığı yer de burası oldu.
Dökümhane ve balistik hesaplamalarını yakından takip edip topografik konumunu da göz önünde bulundurarak mükemmel silahlar elde eden hükümdar, döneminin en hatırı sayılır barut teknolojisinden de yararlanmış oldu.
Düşmanı Şaşkınlığa uğratan Yürüyen Kuleler
Koç başlı iki katlı veya üç katlı olarak kullanılan kuleler, büyük surların kapılarını zorlarken aynı zamanda surlar üzerindeki askerler ile savaşılmasında kullanılıyordu. Bu icat Bizans ordusundan eksik taraflarımızı artıya çeviriyordu. Kulenin boyutu tarih yazarlarına göre surlardan daha uzun olabileceği düşünülüyor. Her ayrıntı düşünülmüş icat, büyük kalasların birbirine bağlanması ile oluşturulmuş ve gülle toplarından etkilenmesin diye araları balçıkla sıvanmıştı. Üç penceresinde okçular için tasarlanmıştı ve kuleler tekerleklerinden itibaren 15 metre, taban karesinin bir dalı 10 metre ve çatının üzerinde de yaklaşık 6 metre olduğu tahmin ediliyordu. (Cattaneo)
Her konuda bilgisi olan Fatih Sultan Mehmet, bilgeliği ve kararlılığı sayesinde çağının en güçlü ordularından birini mağlup etmeyi başardı.
Startup Teknoloji ekibi olarak İstanbul'un Fethinin 568. Yılını gururla kutluyoruz.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...