Çok Yakında İçeriklerin Yüzde 90'ını Yapay Zeka Üretecek

İçerik yazarlığı sektörü hızlı bir şekilde büyürken onun yapay zeka ile işlenecek olması kaçınılmaz. Avrupa kolluk kuvvetleri grubu Europol içerik yazarlığı ve yapay zekanın bu kaçınılmaz buluşmasına ilişkin yeni bir rapor paylaşıyor. Rapora göre çok yakın bir gelecekte içeriklerin yüzde 90'ı yapay zeka tarafından üretilecek.

Buna göre uzmanlar, 2026 yılına kadar çevrim içi içeriğin yüzde 90'ının sentetik olarak oluşturulabileceğini tahmin ediyor. Bu öngörüye karşı bir uyarıda bulunan Europol, sentetik medyanın "yapay zeka kullanılarak oluşturulan veya manipüle edilen medyayı ifade ettiğini" de sözlerine ekliyor. Aynı zamanda sayının ürkütücülüğü kadar tahmin edilen sürenin kısalığı da dikkat çekiyor.

Raporda, çoğu durumda, sentetik medya oyun oynamak, hizmetleri iyileştirmek veya yaşam kalitesini iyileştirmek için üretildiği ifade ediliyor. Ancak sentetik medyadaki artış ve gelişmiş teknoloji, tüm bunlarla birlikte dezenformasyon olasılıklarına da yol açtığı bildiriliyor.

İlginizi Çekebilir: Yapay Zeka, Turizm Sektörüne De Giriş Yaptı

Yapay Zeka Distopik Bir Gelecek Sunuyor

Elbetteki rapor oldukça korkutucu bir sonuca değiniyor. Dahası yüzde 90 oldukça sarsıcı bir sayı. Yapay zeka ve buna bağlı binlerce alt teknoloji şu anda hayatımızın neredeyse her alanında yer alıyor. Örneğin botlara alışmayan yoktur. Yapay zekanın sadece sağlık teknolojisindeki katkısı bile büyük farklar meydana getiriyor. Diğer taraftan onlar tarafından oluşturulan metinden görüntüye programlar kesinlikle büyük dalgalar yaratıyor. Yine de dijital temasa geçtiğimiz hemen hemen her şeyin  sahte olabileceğini varsaymak çok da kolay değil.

Doğal hayatın içerisinde yer alan insan, günlük olarak, kendilerine rehberlik etmesi ve onlara neyin gerçek olup neyin olmadığını söylemesi için doğal olarak kendi algılarına güveniyor. Europol raporu da tam olarak bunu ifade ediyor. Bir olayın işitsel ve görsel kayıtları genellikle bir olayın gerçeğe uygun bir anlatımı olarak değerlendirilir. Ancak tüm bunlar yapay olarak oluşturulabiliyorsa, hiç yaşanmamış olayları gösterecek, olayları yanlış sunacak veya gerçeği çarpıtacak şekilde uyarlanabiliyorsa? İşte bu distopik düşünce sınırları zorluyor.

Europol raporu özellikle derin sahte teknoloji tarafından yönlendirilen dezenformasyona oldukça yoğun bir şekilde odaklanıyor. Ancak bu yüzde 90'lık rakam başka soruları da gündeme getiriyor.  Dall-E ve GPT-3 gibi yapay zeka sistemleri sanatçılar, yazarlar ve diğer içerik üreten yaratıcılar için tam olarak ne anlama geleceği merak ediliyor. Dünyamızın bu süreçten nasıl etkileneceği, yapay zekalar tarafından üretilen bu derecede dijital şeyler tarafından yönlendirilen bir çağda gerçekte nasıl görüneceği endişeleri arttırıyor.