2021 Yılının Son Günlerinde Herkese Yeniden Merhaba!
Dünya tarihine baktığımızda hiçbir sistemin kalıcı olmadığını görüyoruz. İktisadi sistemlerde de bu geçerli, ödeme sistemleri hep değişime uğramış; takasla başlayan barter ekonomisinden, değerli madenlerin kullanımına, ardından madeni paralara ve kağıt paraya olan dönüşüm büyük bir hızla olmuş. Şimdi ise belki de fiziki olarak paranın da olmadığı dijital ödeme sistemlerinden ve sanal para birimlerinden bahsediyoruz.
Elbette şu an geçerli olan sistemler de değişip dönüşecek. Küreselleşme kavramı uzun yıllardır tartışılmakta ve Covid-19 pandemisiyle de etkisi çok daha fazla anlaşıldı. Pandemi önemli bir farkındalığa, artan teknoloji kullanımına ve dijitalleşmede hızlanmaya yol açtı. Pandemi öncesinde belki de yalnızca belirli bir segment tarafından kullanılan ve bilinen bazı uygulamalar artık herkesçe bilinen, günlük olarak kullanılan uygulamalar haline geldi ve başarılarıyla, ulaştıkları şirket değerlemeleriyle her gün yazılı ve görsel basında karşımıza çıkmaya başladı. Nakitsiz topluma dair yıllardır süregelen söylemler, evden çıkılmayan ve online alışverişin büyük oranda artış gösterdiği kapanma dönemlerinde gerçek haline geldi.
Ülkeler artık startupların nitelikli istihdamın artmasına, inovasyonun gelişmesine, ihracatın ve verimli büyümenin artmasına sağladığı pozitif etkilerle, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve rekabet üstünlüklerine katkılarını anlamış durumdalar. Öyle ki, birçok ülke yeni unicorn startupların kendi ülkelerinden çıkması arzusuyla önemli adımlar atmakta, startup vizesi gibi uygulamaları hayata geçirmekte. Estonya bu hususta uzun zamandır önde gelen örneklerden biri olarak gösterilirken, her geçen gün bu örneklerin artacağı da aşikar. Geçtiğimiz günlerde İspanya’nın bu doğrultuda attığı adımlar da oldukça dikkat çekiciydi.
2022’de Nelerden Konuşacağız?
Dünya her geçen gün büyük bir hızla gelişiyor ve yeni dinamikleri takip edip yeni dünya sistemleri içerisinde hayatına devam etmek Startuplar için önem arz ediyor. Yalnızca girişimcilik ekosisteminin değil, herkesin gündeminde olan metaverse ve kripto paralar olmak üzere trend olan konuları konuşmaya devam edeceğiz de çok açık.
Yılın rengi “Very Peri” ve Metaverse
Pantone bu yılın rengi olarak “Very Peri”yi seçti. Burada iki noktaya dikkat etmek lazım. Bunların ilki, renk otoritesi kabul edilen Pantone’in ilk defa mevcut bir renk yerine “yeni bir renk üretmesi”, ikincisi ise bu rengin “geleceği sembolize ettiğini” söylemesi.
Pantone Renk Enstitüsü Başkan Yardımcısı Laurie Pressman da “Toplum, rengi kritik bir iletişim biçimi, fikirleri ve duyguları ifade etmenin ve etkilemenin, etkileşim kurmanın ve bağlantı kurmanın bir yolu olarak kabul etmeye devam ediyor. Bu yeni kırmızı-mor tabanlı mavi renk tonunun karmaşıklığı, önümüzde uzanan geniş olasılıkları vurguluyor. Uzun bir izolasyon döneminden çıkarken, Very Peri, günlük yaşam anlayışımızın değiştiği, fiziksel ve dijital yaşamlarımızın daha iç içe geçtiği, içinde yaşadığımız dönüştürücü zamanları temsil ediyor" diye bir açıklama yaptı.
Pantone bu adımlarıyla inovasyon ve yenilik vurgusu yaparak ve genelde geleceğe dair imgelerde kullanılan mor, kırmızı tonlarından yeni bir renk yaratarak geleceğe dokunmaya çalıştı. Fiziksel ve dijital yaşamların iç içe geçmesi vurgusuyla ise günümüz Y ve Z kuşaklarının “fijital” dünyasına da göz kırptı.
Metaverse malum, Facebook’un şirket ismini Meta olarak değiştirmesiyle oldukça göz önünde ve öyle olmaya da devam edecek gibi görünüyor.
Sürdürülebilir Çevre
Her geçen gün yaşadığımız felaketlerle ve Z kuşağının artık daha çok sosyal hayatta ve iş hayatında yer almasıyla da sürdürülebilirlikten, alternatif enerji kaynaklarından, karbon ayak izinden, adil ticaretten, sosyal aktivizmden, sürdürülebilir markalardan daha çok bahsedeceğiz ve bu alanda çalışmalar yapan, bu çalışmaları başaran markalar büyümeye devam edecek. Zara’nın 2019 yılında vermiş olduğu söz; 2023 yılı itibariyle tamamen sürdürülebilir materyallerden koleksiyon üreteceğini açıklaması oldukça dikkate değer bir örnek bu doğrultuda. Türkiye’de de sıkça gündeme gelen “Yeşil Mutabakat” konusu da AB’nin 2050’ye kadar sera gazı emisyonlarını sıfırlama ve yaşam kalitesini arttırmaya yönelik atacağı adımları gösteriyor.
Fintekler
Dünya ekonomisinde pandemi sonrası halen süren ekonomik etkilerle ve özellikle tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalarla kripto paraları ve blockchain teknolojisini de konuşmaya devam edeceğiz gibi duruyor. Bu noktada da finansal teknoloji alanında çalışan startupların daha fazla ön plana çıkacağı söylenebilir.
No Code Uygulamalar
Son günlerde bu kavramı daha çok duymaya başlamış olabilirsiniz. Temel düzeyde bilgiyle veya kod yazmayı gerektirmeden uygulama geliştirmeyi ve hızlıca kullanıma sunmayı amaçlayan bu kavramı, hızlanan dijitalleşme ihtiyacı ile daha sık göreceğiz.
Deneyim Ekonomisi ve Platformlar
Ürün ve hizmetlere değer katan ve kişiselleştirilmelerini sağlayan deneyim kavramı, tüketimin hızla arttığı ve farklılaşmanın zorlaştığı günümüzde her geçen gün daha fazla önem taşımakta. Değer oluşturmak için üretici ve tüketiciyi etkileşime geçirmeyi amaçlayan platform iş modelleri ise tüketici ihtiyaçlarını karşılamak için önemini arttırmaya devam edecek.
5G, Nesnelerin İnterneti, Yapay Zeka
5G artık birçok ülkenin ana gündemi durumunda ve ülkeler dünyada ilk uygulayıcı ülkeler arasında olmak için yarış içerisindeler. 5G teknolojisinin sağlayacağı hızlı internet ve altyapı, nesnelerin interneti, yapay zeka, metaverse, blockchain gibi diğer bir çok teknolojinin ilerlemesinde de katalizör görevi görecek. Makinelerin arasındaki iletişimin sağlanması için yapay zeka ve sensör teknolojileri önem kazanmaya devam edecek.
Çevik Yapılar
Pandemi çevik yapıların önemini bir kez daha gösterdi. Krizlerin beklenmedik zamanlarda ve aslında her zaman karşımıza çıkabileceğinin, bu sebeple de her zaman hazırlıklı olmak gerektiğinin çarpıcı bir örneğini yaşamış olduk. Post-korona dönemi içinse çeviklik yine çok konuşulan bir kavram halini aldı. Artık çevik kavramı her sektörde kullanılmakta ve küresel rekabette ayakta kalmayı sağlayacak olan araçlar arasında gösterilmekte. Değişimin bu kadar hızlandığı günümüzde çeviklik de konuşulmaya devam edecek.
Yeni Yıl, Yeni Umutlar
Değişim her zaman var olmaya devam edecek, Heraklitos; “Aynı nehirde iki kez yıkanılmaz der.” su akıp gider, aynı zamanda siz de her an değişirsiniz. Burada önemli olan, değişimi kabul etmek, takip etmek ve değişikliklere çevik yapılarla adapte olabilmek. Bu bireyler için de Startuplar için de şirketler için de geçerli.
Her yeni yıl, yeni umutları da beraberinde getiriyor. Çok güzel bir yıl dileklerimle…
Yazının kitap önerisi:
Bu yazıda çokça “gelecek”den bahsettim. Bilimkurgu kitaplarını okumayı çok seviyorum, yazıldıkları yıllara bakıp da kurgulananlar hayret verici oluyor. 1897’de yayınlanan “Görünmez Adam” kitabı da bu türde en sevdiklerimden biri. Yazarı H. G. Wells bilimkurgu edebiyatının öncülerinden kabul ediliyor, bu kitapla başlayıp severseniz diğer kitaplarını da okumaya devam edebilirsiniz.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...