Geleceğin teknolojilerini anlatmaya başlayacağım bu bültenimde, en temelden alarak ve hikayeleştirilmiş bir şekilde tarihten bugüne neler yaşadığımızı ve nasıl bir teknolojik, para altyapılı sistemde olduğumuzu anlatmaya çalışacağım. İnsanın ihtiyaçlarındaki artış ve diğer insanlarla ekonomik mübadeleye başlaması, insan için topluluk halinde yaşamasının en önemli nedenlerinden ve sonuçlarından birisi sayılmaktadır. Hatta insan başkalarıyla etkileşimde bulunmak ile ihtiyaçlarını giderdiği gibi, yeni ihtiyaçlara da yelken açmaktadır. Bu nedenle insanın tüm ihtiyaçlarını kendisi tarafından doğrudan temin edilememesi, diğer insanlar ve diğer topluluklarla ekonomik ilişkilerini zorunlu kılmaktadır.
M.Ö 500 bin - 650 yıllarında; ilk insan ihtiyacı avcılık ve toplayıcılık ile başlayarak ortaya çıkmış, tarım ve yetiştiricilik ihtiyacıyla devam eden bu süreçte takas usulü M.Ö 650 yılına kadar Lidyalıların parayı keşfetmesine kadar devam etmiştir. M.Ö 650 yılı itibari ile ilk para Lidyalılar tarafından çekiçle darp edilerek basılmıştır. Ticaretle beraber hem kültürleri hem teknolojileri büyük ilerleme göstererek diğer ülkelerden üstün duruma gelmişlerdir. Ticari faaliyetlerin de mal takasını kullanan Lidyalılar zenginleştikten sonra mala doymuş ve onları ikna etmemeye başlamıştır. Kral Gigges bu duruma çözüm bulmak amacıyla tarihte ilk olan parayı icat etmiştir. Yumurta büyüklüğünde külçe ağırlığında üretilen yeni takas aracı olan para ilk olarak altın, gümüş tunç, alüminyum gibi maddelerden yapılmıştır.
M.S 500 yılında ipek ve baharat yollarında paranın kullanımı artarak devam ederken, 1447 yılı ile de Almanya’da matbaanın keşfedilmesi üzerine kâğıt para basımına başlanmış ve artık kesin bir şekilde para hayatımıza girmiştir.
Tamamıyla tüketime dayalı olan bu süreçleri geçtiğimizde artık buhar, kömür ve demir ile hayatımıza giren endüstri dönemlerine adım atmış oluyoruz. Tüketimin yanısıra insanları üretmeye ve aktif çalışma hayatına iten endüstri dönemleri dünyanın farklılaşma ve evirilmesinde büyük rol oynamaktadır.
Ve Endüstri 5.0 a geldiğimizde geride kalmamak ve artık yeni devrime dahil olabilmek icin diğer ülkeler ile birlikte hareket etmeye başladık. Bu devrim, diğerlerine baktığımızda çok daha ciddi değişiklikler ve daha önce deneyimlemediğimiz olgular barındırmaktadır.
Özetlemek gerekirse; geçmişten günümüze bakıldığında hayatımızda ki olmazsa olmazları arkamızda bırakıp her dönemde bir adım sonrasına adapte olduk, artık bu dönemde de daha önce görmediğimiz büyük teknolojiler bizleri bir yandan korkuturken diğer yandan her dönem gibi bir adım ileriye gitmemiz için bizi itmektedir.
Tüketici değil tamamıyla üretici ve oluşturucu olduğumuz yeni dünyada yaratıcılığımız ile yol alacak ve kendi yönlendirmelerimiz ile hayalimize giden yolda söz sahibi olabileceğiz.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...