Devre Kartı Tasarımını Otomatikleştirmek için Yapay Zeka Kullanan Celus, 25,6 Milyon Dolar Yatırım Aldı

Hemen hemen her elektronik düzenek, cihazın bir bütün olarak çalışmasına izin veren çeşitli bileşenleri barındırmaya ve bağlamaya yarayan en az bir baskılı devre kartı (PCB) içerir. Devre kartları çoğunlukla son kullanıcılar için görünmez olsa da akıllı telefonlara, otomobillere, mikrodalga fırınlara, garaj kapılarına ve tüm bağlantılı cihazlara güç sağlayan, içinde yaşadıkları dünyanın temelini oluştururlar. Bu nedenle, küresel PCB pazarı büyük bir sektördür ve 2020'de 60 milyar dolarlık bir endüstriden 2027'de 75 milyar dolara çıkması beklenmektedir. Ve Almanya merkezli Celus girişiminin tüm devre kartı tasarımını kapsayan otomatik bir platformla yararlanmak istediği bu sektördür. Bu sektörde hizmet veren Celus, elektronik tasarımını otomatikleştirme misyonunu hızlandırmak için bugün A Serisi finansman turunda 25 milyon Euro topladığını duyurdu.

İlginizi Çekebilir: Yerli Yeni Medya Girişimi Swipeline 250 Bin Dolar Yatırım Aldı

Celus ve Bileşen Eksikliği Çözümü

Sıfırdan bir PCB tasarlamak, mühendisin, transistörler, dirençler, kapasitörler, sigortalar, sensörler, piller, diyotlar ve nihai ürüne güç sağlamak için gereken bileşenlere dayalı olarak ilk devre şeması konseptini bulmasını gerektirir. Sorun şu ki, binlerce üreticiden farklı boyut ve özelliklerde seçilebilecek milyonlarca farklı bileşen olabilir. Bu nedenle, iş için doğru bileşenleri doğru fiyat ve bulunabilirlikle seçmek, binlerce veri sayfasını incelemek ve doğru bileşenleri belirlemek için birlikte çalışan şirket genelinde birden fazla disiplini içeren inanılmaz derecede emek yoğun bir manuel süreç olabilir. Celus da tam olarak bu duruma bir çözüm getirebilmek amacıyla çalışıyor.

Ancak o zaman mühendisler, tüm bileşenleri bir araya getirmek için gerçek devre şemalarını çizmeye başlarlar. Bu da sonunda nihai PCB üzerinde yollarını bulur. Ancak bu, sürecin sonu değildir. Şirketler, belirli bileşenlerin tedarik edilmesi zorlaşırsa, genellikle devre kartlarını yeniden tasarlamak zorunda kalırlar. Bu, özellikle pandemi sonrası tedarik zincirinde yaygın bir sorundur.

Celus CEO'su ve kurucu ortağı Tobias Pohl yaptığı açıklamada kullanılamayan bir bileşeni benzer bir bileşenle değiştirmenin teorik olarak mümkün olduğunu ancak bunun elektronik devrenin ve PCB'nin zaman alıcı ve pahalı bir yeniden tasarımına neden olacağını söyledi. Aynı zamanda Pohl Celus çözümünün, otomasyon platformu ile böyle bir yeniden tasarım süreci dakikalar içinde hallettiğini de belirtti.

İlginizi Çekebilir: Microsoft, Paranızı Gizlice Çalabilecek Android Tabanlı Kötü Amaçlı Bir Yazılım Hakkında Uyarıda Bulundu

Girişim Hedeflerine Doğru İlerliyor

Celus, karışıma kendi özel otomasyon sosunu eklerken, mühendislere elektronik üreticilerinden bileşen verileri sağlayan bir platform oluşturdu. Gerçekten de Celus, devre kartı tasarımında yer alan, şemaların ve parçaların nasıl bağlanacağının kavramsal bir çiziminin oluşturulması da dahil olmak üzere, manuel süreçlerin çoğunu otomatikleştirir ve her bileşenin devre kartı üzerinde nereye yerleştirilmesi gerektiğini gösteren bir PCB zemin planı oluşturur.

Böylece Celus ile kullanıcılar, en iyi çözümü bulmak için daha sonra otomatik olarak bir bileşen kitaplığıyla eşleştirilen gereksinimlerini açıklayabilir. Celus'un diğer AI destekli PCB oynatıcılardan farklılaşmaya çalıştığı yer de tam olarak burasıdır. Celus bunu bileşen seçimine ve şema tasarımına öncelik vererek ve hepsini kullanıcı dostu bir GUI'de kullanılabilir hale getirerek sağlar.

Yapay zeka yalnızca yeni devre kartlarının tasarımında değil, aynı zamanda mevcut yapılandırılmamış veri kaynaklarından bilgi çıkarma sürecinde de kullanılır. Örneğin, mühendisler şemaları ve PCB düzenlerini Celus sistemine yüklediğinde, algoritmalar tahminlerde bulunmak için bu dosyaların içindeki bilgileri yorumlar.

Pohl geleneksel olarak, insanların devre kartı tasarımında kullanılan birçok dosyayı tüketmek ve yorumlamak zorunda kaldığını ancak AI’’ın bu tür verileri gerçekten dijital hale getirebilip makine öğrenimi ile yorumlayabildiğini söyledi.

Ayrıca Celus'un bağımsız bir sistem olarak kullanılabileceğini veya temel AI akıllılarının endüstri standardı elektronik tasarım otomasyonu (EDA) araçlarıyla çalıştırıldığı mevcut bir BT ortamına entegre edilebileceğini de belirtmekte fayda var.

İlginizi Çekebilir: Ludocare, Çocuklara Yönelik Astım Çözümleri için 4,2 Milyon Euro Yatırım Aldı

Zamanlama

Tüm bunlar nihayetinde, etrafta yeterli sayıda yetenekli mühendisin olmadığı bir dünyada paha biçilmez bir meta olan değerli zamandan tasarruf etmek anlamına gelir. Ve pandemiler ve savaşlar gibi küresel olaylar bu sorunu daha da kötüleştirirken Celus, zaman baskısı altındaki devre kartı mühendislerine ürünlerini bir düğmeye basarak yeniden tasarlama yeteneği vaat eder.

COVID-19 pandemisinin endüstride benzeri görülmemiş parça kıtlığına neden olduğunu söyleyen Pohl, parça eskimesi ve tedarik zinciri sorunlarının her zaman bir endişe kaynağı olsa da mevcut sorunun büyüklüğünün, elektronik cihaz üreticilerini oldukça zorlayacağını söyledi. Üreticilerin işlerini sürdürmek için ürünlerini yeniden tasarlamak zorunda kalacağını söyleyen Pohl, otomasyonlarının bu yeniden tasarım zorluğuyla dakikalar içinde ilgilenerek ürünün yeniden tasarımını uygun bir seçenek haline getirdiğini aktardı.

2018'de Münih'te kurulan Celus, dört yıllık tarihinde yalnızca 5,4 milyon Euro'luk tohum fonu topladı. Ancak, o dönemde Siemens ve 3,4 milyar Euro'luk Alman ısıtma ve soğutma sistemleri üreticisi Viessmann da dahil olmak üzere oldukça iyi sayıda büyük isim müşterisi topladı.

Celus'un A Serisi turu, DI Capital, Speedinvest, Plug and Play, eski Rolls-Royce CEO'su Sir John Rose ve Google's Nest'te donanım geliştirmeden sorumlu başkan yardımcısı Paul Gojenola da dahil olmak üzere bir dizi melek yatırımcının katılımıyla Earlybird Venture Capital tarafından yönetildi. . Pohl, ulaşılan fon ile şirketin ABD'de yeni bir ofis açmayı planladığını söyledi. Aynı zamanda yazılımlarının onların daha önce uğraştıkları sıkıcı ve zaman alıcı görevleri azaltırken, elektronik tasarımcılara ulaşarak inovasyon ve yaratıcılığa daha fazla zaman ayırmalarını sağlamak istediklerini de sözlerine ekledi.