Reklamların toplumun yapısını etkileyen ve var olan egemen ideolojinin değişmesinde rol oynayan önemli araçlardan biri olduğunu söyleyebiliriz. Reklamların yönelimi dönemin sosyo-kültürel yapısına göre değişmektedir. Günümüz dünyasında Feminizmin önem kazanması ve toplumların bilinçlenmesi ile birlikte reklamcılık sektöründe feminist pazarlama uygulamalarını içeren femvertising akımının ortaya çıkmasında etkili olmuştur.
İlginizi Çekebilir: FemTech Nedir? Kadınların Hayatına Nasıl Etki Ediyor?
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Reklam
Femvertising- feminist reklamcılık. İngilizce reklamcılık (advertising) ve feminizm (feminism) kelimelerinin birleşiminden türetilmiş olan bir kavramdır. Bu kavram reklam dünyasının geleceği olabilir. Markalar pazarlama stratejilerinde kadını merkezine alarak toplumsal cinsiyet eşitliğine vurgu yapan reklamlar yapmaktadır. Bu durum uzun yıllardır süregelen önyargıların yıkılması için birer adım atmaktadır. Toplumda kabul görmüş genel-geçer kadınlık ve erkeklik algıları tartışmaya açılabilmektedir.
Kitle iletişim araçları ve medya, toplumsal cinsiyet kalıp yargılarını farklı biçimlerde sunarak insanlara göndermeler yapabilmektedir. Reklamlar da toplumu etkileyen çok önemli manipülasyon araçlarıdır. Bu durum toplumsal düzeyde oluşan egemen ideolojinin değişmesinde büyük rol oynamaktadır. Feminist reklamlar genel olarak toplumsal cinsiyet kalıp ve yargıları eleştiren cinsiyet eşitsizliğine karşı çıkan bir mesaj vermektedir. Kadınların kendi çabalarıyla bir yerlere gelebileceğini gösteren, toplum tarafından kabul gören ön yargılara uymak zorunda olmadıklarını vurgular.
Femvertising Reklam Örnekleri
Femvertising reklamcılığın geleceği olarak görülmektedir. 18-34 yaşlarındaki kadınlar arasında gerçekleştirilen araştırmada feminist reklamların sosyal medyada beğenilmesi, paylaşılması veya yorumlanması olasılığının % 80 daha yüksek olduğu bulgulanmıştır. Bu durumda yıllardır süregelen alışılmış cinsiyetçi reklamcılığın yıkıldığını artık "seks sattırır" algısı yerine "feminizm sattırır" algısının kabul gördüğünü gözler önüne sermektedir.
Dove- Gerçek Güzellik Kampanyası
Dove markasının "Gerçek Güzellik" kampanyası başarılı bir femvertising örneğidir. Dove; İngiliz menşeli Unilever şirketine ait kişisel bakım markasıdır. Gerçek Güzellik Kampanyası ise Dove’un 2004’te başlattığı bir kampanyadır. Dove markasının çıkış noktası “doğal güzellik” sloganı ile özdeşleşmiştir. “Gerçek Güzellik” kampanyasının amacını Dove şu şekilde aktarıyor:
“Güzellik geçmişten günümüze hep kalıplaşmış görüşler doğrultusunda tanımlandı. Kadınlar gerçek güzelliği sorgulamanın zamanının geldiğini düşünüyor. Gerçek Güzellik Kampanyası ile güzelliğe dair önyargıları sorguluyoruz. Çünkü gerçek güzelliğin her yaşta, her vücutta, her kişide var olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden Gerçek Güzellik Kampanyası’nı başlatıyoruz. Sizleri de bu tartışmanın bir parçası olmaya davet ediyoruz.”
Kampanya için yapılan bir uluslararası araştırma da kadınlara kendilerini ‘’ne kadar güzel hissediyorlar’’ sorusu sorulmuş. Araştırmanın sonucuna göre; dünyadaki kadınların sadece %4’ün kendini güzel hissettiği kanısına varılmıştır. Bunun sonucunda Dove markası alışılan ve pazarlanan genel-geçer güzellik kalıplarını yıkarak yeni bir kampanya başlatmış. Gerçek Güzellik Kampanyası’nda modeller yerine sıradan ve değişik yaş gruplarında kadınları marka yüzü yaparak “Gerçek Güzelliği” gözler önüne sermiştir.
Selpak - Önyargıları Silelim
Selpak markasının yapmış olduğu reklam filmi "sizce bu kadın neden ağlıyor" sözü ile başlamaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine yönelik mesaj veren bu reklam filmi toplumda kadına karşı duyulan önyargıları ele almakta. Toplumumuzda kadının sosyal rolü "narin, zarif, başarısız" olarak kodlanmış durumda. Bu duruma karşı bir mesaj vererek harekete geçen Selpak, herkesi bu ön yargıları silmeye davet ediyor.
Reklam yüzü olarak başarılı 4 Türk kadınını seçerek onların başarılarını gözler önüne seriyor. Türk kadınını Paralimpik oyunlarda ilk kez temsil eden Büşra Ün, National Geographic ödüllü fotoğrafçı Dilek Uyar, kök hücre çalışmalarıyla Kyoto Üniversitesi’nden kabul alan İnci Kadribegiç ve Emmy ödülünü alan tek Türk yönetmen Hilal Saral'ın hikayelerini anlatıyor.
Nike -Bizi Böyle Bilin
Nike'ın yapmış olduğu "Bizi Böyle Bilin" reklam kampanyası femvertising reklamın başarılı örneklerinden biridir. Nike bu kampanyasında toplumsal cinsiyet kalıp yargılarını eleştiren, karşı çıkan bir duruş sergilemektedir. Türkiye'deki kadınların sportif başarılarını kutlayarak toplumsal düzeyde oluşan kadının sosyal rolüne bir gönderme yapmaktadır. Nike reklam filminde, toplum tarafından kabul gören, sorgulanmadan kabul edilen; kadına yüklenen toplumsal cinsiyet rollerinin kadınlar tarafından yıkılabileceğini vurgulamakta.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...