Oyun oynayan Türk gençlerinin neredeyse yarısında "Keşke aklımda ki olan oyunu yapabilsem" diye iç geçirdiği, ardından "Ne kadar zor olabilir ki" gibi bir soru ile başlayıp bir anlık gazla beraber oyunun nasıl yapılacağını araştırdığını gözlemliyoruz. Gençler sonrasında ise oyun yapmanın ne kadar zor olduğunu fark edince bu fikirden yavaş yavaş vazgeçer (onlardan biri benim). Lakin, bu zorluğa rağmen vazgeçmeyip, yılmadan çalışan bazı gençler ise istediğini almış durumda.
Her ne kadar gündelik hayatımızda çok karşımıza çıkmasa bile Türkiye oyun sektöründe son yıllarda çok hızlı bir şekilde gelişmiştir. Aslında büyük bir oyuncu kitlesinin bunu görememesinde ki en büyük sebebi oyunları sadece konsol ve bilgisayarda benimsemeleridir.
Türk oyun firmaları, oyun sektörünün mobil platform tarafında dünya çapında firmalar ile mücadele ediyor. Bunu bilmememizin asıl sebebi aslında meraksızlık. Mesela belli başlı mobil oyunlar dışında, telefonumuza indirdiğimiz mobil oyunları hangi şirket yapmış, şirket nerede kurulmuş, kim tarafından kurulmuş gibi soruları çok sormayız ve bakmayız.
Mesela mobil platform mağazalarında haftanın en popüler oyunlarına bir göz gezdirin, büyük ihtimalle en popüler oyunlardan 1-2 tanesinin Türk yapımı oyunlar olduğunu göreceksiniz.
Ben ise bugün, daha oyun yapma isteğinin en başında olanlar için nasıl "Oyun Geliştiricisi" veya "Oyun Girişimcisi" olabileceğinizi anlatacağım. İsterseniz yavaştan başlayalım.
Oyun Girişimcisi Nasıl Olunur
Aslında oyun girişimcisi olmanın bir çok yolu var, ancak ben burada size 2 tanesini anlatacağım. Anlatacağım bu 2 yöntem ile
oyun girişimcisi olabilirsiniz.
Oyun Şirketi Kurma
Anlatacağım bu yöntem
en uzun,
en riskli ama getiri ve serbestlik bakımından
en güzel yöntem.
İlk olarak bir
şirket kurmanız lazım.
Oyun şirketi kurmak isteyen gençler veya girişimciler için en az bütçe ile kurabileceğiniz şirket "
Şahıs Şirketidir". Ancak şunu belirtmem lazım, şahıs şirketini kurduğumuz vakit size yapılacak olan
vergi yapılandırmaları diğer şirket türlerine göre
daha fazla olabilir, bu da uzun vadede sizi
dezavantajlı bir hale getirebilir. Oyun şirketi kuran girişimciler genel olarak "
Limited Şirketi" kurarlar.
Şirket
ismini koymaya karar verdikten sonra ise, yatırım için
sermaye, şirket
merkezi ve ortak
paylar belirlenmektedir. Sonrasında ise hazırlanan
ana sözleşme noter karşısında; kurucu
ortaklar tarafından ana sözleşme
imzalanmaktadır.
Bu aşamadan sonrası ise biraz daha kolay lakin masraflı bir iş. İşlemlerin
Ticari Sicile işlenmesi için yanınızda bir tane
mali müşavir bulundurmalısınız. İşlemlerin yürütülmesi için yanınızda olan mali müşavire
vekâletname vermelisiniz. Bu aşamalardan sonra sermayeyi yatırdığınızı gösteren
dekont ve
ana sözleşme ile birlikte şirket tescil ettirilmektedir. Sonrasında Resmî gazetenin
ilanı ile birlikte şirketin tescil işlemleri tamamlanmaktadır.
Oyun Geliştirme Aşaması
Şirketi kurduysanız ve gerekli sermaye ve desteği de biriktirdiyseniz artık yavaş yavaş aklınızda ki
oyunu yapmaya başlayabiliriz. Şimdi ise size
oyun yaparken neler yapmanız gerektiğiniz
anlatacağım.
Bu oyun geliştirme işinin çok uzun süreceğinden bahsetmeme gerek yok herhalde. Oyunun yapım aşamasında yolunuza
yılmadan ve
usanmadan devam
etmelisiniz. Bu zorlu yolculukta aslan geriye bakmamalısınız. Kendinizi bu durumlar için hazırladıysanız artık başlayalım
Artık buraya geldiyseniz odak noktanızı ve merkezinizi buraya
yoğunlaştırmanız lazım. Oyun tutmazsa
B planı gibi bir seçenek
yok, “bir yandan” başka bir iş yapmak
yok, “ilk olarak yarı zamanlı başlayayım, biraz hareketlenme olunca tam zamanlı başlarım” gibi bir düşünce
yok. Asla ama
asla “İkisi bir arada” olmaz. Yeri gelince
geceni gündüzüne karıştıracaksın, yeri gelince de haftada neredeyse
100 saat boyunca sadece bu iş için çalışacaksın. Hedefinde olan proje için belki birçok kişiyi
karşına alacaksın, daha önceden makaraya vurduğun, muhabbete, boş işlere harcadığın
vakitlerini ise kendini ve ekibini kişisel ve profesyonel olarak
geliştirmeye hazır olmalısın.
Peki bunu anlattıklarımı yapmaya sen
hazır mısın? Cevabın kesin ve net bir şekilde evet ise
ne duruyorsun. Şimdiden hazırlanmaya
başla, lakin cevabın evet
değilse boşuna uğraşma. Kendini
maddi ve
manevi olarak hazır hissettiğinde
başlarsın.
Yapacağın bu girişimcilikte
aklındaki kadar
yanındaki de çok önemlidir. Her zaman olmasa bile gerektiğinde sana
karşı çıkan ve senden
farklı düşünen insanlar ile çalışmaktan sakın
çekinme. Çünkü bu tarz farklı düşünen kişiler ile bir takım olman ufkunu
genişletecektir. Yani yanında ufkunu
açacak, seni
geliştirecek, eksiklerini fark
edecek ve bunları
kapayacak birileri olursa çok daha
verimli ve
hızlı bir yol alırsın.
Eğer aklında “Ben bu işi tek başıma yaparım” gibi bir düşüncen varsa bu fikrini
çöpe at. Çünkü tek başına oyun yapmak da, şirket kurmak da gerçekten çok zor bir iş. “Ama bak, böyle böyle kişiler yapmış”
deme, emin ol onlar bir şekilde bir yerden kısa da olsa
yardım almıştır. Diyelim ki yaptı, ama ekipleşseydi çok daha büyük işler yapabilirdi, o
şekilde düşün. Tek olarak çalışman gücünü ve düşünceni kısıtlar, artı olarak çok fazla zaman
harcarsın.
Ekip kurma aşamasında
ortaklık yapacağın insanların belirli konularda senden daha
akıllı olması sizin için çok daha iyi. Belirli konularda sizden daha
yetenekli,
vizyonlu vs. bu tarz insanları seçmeye
çalış. Seni sen yapan farklılıklardır. Senden daha farklı hareket eden,
düşünen ve senin sahip olmadığın
özelliklere sahip ortaklar herkes için
iyidir. Eğer "İdeal ortaklık veya ekip kaç kişiden oluşmalıdır?" gibi bir soru sorarsanız, bunun cevabını vermek
çok zor olur. Bu sorunun cevabı aslında sizin yapacağınız planlama ve yönetime
bağlıdır. Lakin bana göre en az
3 kişi olmalısınız.
Oyunu yaparken kafayı yememek için öncelikle tek ve net bir amaç belirleyip o konu üzerine
yoğunlaşırsan senin için çok iyi olur. Bu yüzden ilk olarak yapman gereken şey kuracağın şirketin hangi alanda faaliyet göstereceğine
karar vermek. Aslında olay bu duruma gelince, çalıştığın proje kafanda oluşan oyundan biraz
çıkabilir.
Bunu yaparken
kişisel düşüncelerinden ziyade yapacağın
pazar araştırması ile oyun türlerine olan
talebi göz önüne al. Bu gözlemleri yapmak ve bu yol üzerinde oyununuzu geliştirirseniz oyun çıkış yaptıktan sonra size daha fazla
gelir getirebilir.
Oyun yapmaya başlamadan önce ilk olarak karar vereceğin oyun türü seni başarıya ulaştıracak
kısa yollardan biri olabilir. Oyunu yapmaya başladığınız ilk andan itibaren tüm kararlarını veri üzerinden almayı ve
raporlamayı alışkanlık haline getirmelisin. Aklında ki oyun tarzını sakın
çöpe atma, bugün X tarz oyunlar yapmaya karar vermiş olman demek, yarın başarıyı yakaladığında aklında ki "Gerçek" oyunu üretemeyeceğin anlamına
gelmez.
Sizin şahsi olarak hangi alanlarda eksiklikleriniz
var? Ekibinizin hangi alanlarda eksiklikleri
var? Kendinize ve ekibinize bu soruyu sorduktan sonra eksik olduğunuz konular hakkında eğitim almaya
ihtiyacınız var.
Teknik konular olsun, yönetimsel
becerileriniz olsun, sektörel ve daha birçok alanda nasıl kendinizi ve ekibinizi nasıl
geliştirmeyi planlıyorsun? İş kurmak için gerekli tüm adımları
biliyor musun? 1 ay, 1 yıl gibi ne kadar zaman sonra hangi yeteneklere sahip olacağını
biliyor musun? İngilizcen yeterli
seviyede mi? Odaklanacağın ve üreteceğin oyunun, sahip olduğu oyun türü hakkında yeteri kadar bilgin
var mı? Zayıf olduğun yönlerinin neler olduğunu ve onları nasıl geliştirebileceğini
düşünüyorsun? Güçlü yönlerini nasıl en verimli bir şekilde kullanabileceğiniz, bu güçlü yönlerin için için gerekli ekipmana, yazılıma, bilgiye, bağlantılara, vizyona, motivasyona ve zamana
sahip misin?
Bu ve bunun gibi soruların aydınlatacağı yolda, ortaya çıkacak olan tüm eksikliklerini gidermek için harekete
geçmelisin. İstersen
Udemy gibi online ders veren sitelerden, istersen
yüz yüze eğitim veren kurumlardan, veya ders almak için aklınıza gelen herhangi bir yöntem ile mutlaka yetersiz kaldığın konularda kendini
geliştirmeye başla. Bu eksikliklerini gidermek için sonra değil,
şimdi başlamalısın.
Ulaşmak istediğin insanlar kimler ve hangi oyunları oynamaktan
hoşlanıyorlar. Bu sorular doğrultusunda üreteceğin oyunu
yapmalısın. Oyun için seçtiğin tür en çok hangi
pazar alanlarında gelir getiriyor, buna kesinlikle bakmalısın. Piyasada başaralı saydığımız
oyunları, başaralı yapan özellikler ney? Oyunu yaptığın zaman içinde popüler olan oyun türleri, oynanış dinamikleri, görsel efektler veya oyunun konseptleri
neler? Bunun gibi oyunlarda
popüler olan özellikler ayıklamanız gerekiyor ve bunu neredeyse yapmanız gerekiyor. Çünkü oyun sektörü gün geçtikçe
gelişen bir sektör, sen ise her gün oyun dünyasını
etkileyen faktörlere bakmak zorundasın. Yapmayı düşündüğün oyun türünün en popüler oyunlarına bak, o oyunları
oyna.
O oyunlar hakkında olabilecek tüm bilgileri
öğren. Popüler olmuş oyunların hangi yönleri ile göz önüne çıktığını, oyuncuları kendine bağladığı yerleri
detaylı bir şekilde analiz et. Üreteceğin tarzda ki oyunu, oyun oynamayı seven tanıdıklarına göster, onların oyununu oynarken nasıl tepki verdiklerine
dikkat et. Onların nasıl oyun oynamayı istediklerini
çözmeye çalış. Artık buraya kadar geldiysen
profesyonel bir oyun girişimcisisin demektir, bu ise oyunu yaparken bazı noktalarda kafanda oluşan oyuna değil, gelen taleplere göre oyunu üretmelisin.
Belirli bir zaman sonra ne
yapacaksın? Oyun şirketin önümüzdeki yılın
ilk çeyreğinde,
son çeyreğinde,
ilk yarısında veya
son yarısında neler yapmayı hedefliyor? Sıkıntısız bir şekilde ilerleme kaydedilirse bir kaç sene sonra oyun ne
durumda olacak, şirketin durumu nasıl
olacak? Ters giden konuları için yeteri kadar
bütçen var mı?
Oyununu neye göre
başaralı olarak göreceksin veya
başarısız olacak göreceksin? Oyunun
dağıtımını nereden yapacaksın? Oyunu pazarlamak için hangi
stratejiyi izleyeceksin? Oyun için gerekli reklam
bütçen var mı? Oyun çıkış yaptıktan sonra kaç yıl boyunca
desteklemeye devam edeceksin? Bu ve bunun gibi planlama ve hedefler
çok önemli.
Önünde bulunan en az 5 seneyi çok
kapsamlı ve
detaylı bir şekilde planlamalısın. Bunları yapamıyorsan, en azından kesinlikle önünü görebilmek için bir yıllık planlamanı yapmak
zorundasın. Sonrası için de hedefini
belirlemen lazım. Planlamalarına göre varman gereken yeri erkenden planlamazsan bir ayağın
çukurda oyunu yaparsın. Unutmayalım, düzenli planlama ve hedefleme sizi her zaman bir kaç
adım öne götürür.
Oyun sektörüne girdiysen
prototip oyun yapımın her evresinde olmak
zorunda, oyuna bir şey eklediğinde veya çıkardığında bunun prototipini üretip
denemen lazım. Prototip ne diye soracak olursanız şöyle açıklayalım: Prototip, oyun sektöründe sizin ilerde yapmak istediğiniz oyunun veya ürünün
ilkel ve
basit bir versiyonudur. Prototipte detaylar ile uğraşmamalısın.
Daha çok oyunun genel özelliklerini yani oynanış
mekaniği,
fizik dinamiği,
teması gibi şeyleri test etmelisin. Oyunu oynanabilir kılmak içinde biraz
cilalarsın, tuzu ve karabiberi misali biraz
level ekle birazcık da
combat şeması ekleyip 250 derece fırında yarım saat pişirmeye bırakın. Tamam sonda biraz saçmalamış olabilirim, ama oyunun prototipi kesinlikler
oynanabilir seviyede olsun ve bu prototipi
oyuncu topluluğu ile kesinlikle
paylaşın. Oyunun kötü yanlarını oyuncular ile bilgi alışverişi yaparak fark edebilir ve oyunun kötü taraflarını
düzeltebilirsin. Düz bir mantık ile düşünürsek, ne kadar çok prototip üretebilir ve bunu
paylaşabilirsen oyunun iyi olma şansı kadar
artar.
Dediğim gibi prototiplerini mutlaka pazara koy ve oyuncuların beğenisine
sun. Oyuncuların oyuna karşı verdiği tepki ve tutum nasıl bunun analizini iyi yapman
lazım. Artık buraya kadar geldiysen elindekileri
riske atmaman lazım, oyunu asla
hislerin ile yönetme,
analizler sonucu eline geçen verilere göre
yönet.
Eğer prototip beğeni gördüyse o prototip üzerinden
yardırıp gidebilirsin. Fakat istenilen beğeniyi görmediyse duygusal bir bağ kurmaya gerek yok,
çöpe at gitsin. Hemen başka bir prototip üzerinde
çalışmaya başla. Dediğim gibi bunları yapmak yerine hislerine güvenip "
Bunu beğenirler herhalde" gibi bir düşünce ile oyunu yapmaya devam edersen, olayın sonunda
üzülen sen olabilirsin. Oyun beğenilmez ise kaybedeceğin çok şey olur, mesela
zamanın boşa gider,
paran boşa gider, sarf ettiğin
enerji boşa gider. Bunların telafisi ise çok zor olabilir veya
olmayabilir. O yüzden olabildiğince az riskli takılmaya çalış.
Dış ortak dediğim şey, şirketi beraber kurduğumuz ortaklar dışında size yardımcı olabilecek diğer
stratejik ortaklar. Hangi insanlarla bağlantı kurman ve
iletişime geçmen gerektiğini erkenden
belirle ve planla. Hangisi ile ortaklık yaparsan işini
ileriye taşıyabilir? Yayıncı, yatırımcı, stratejik ortak, mentör, avukat, muhasebeci, aklına kimler geliyorsa listele ve listelediğin insanlar ile hemen
iletişime geç. Eğer ne kadar fazla insanla iletişime geçip konuşursan senin için o kadar
iyi olur. Bazıları projeni çöpten farksız görüp görüşmek dahi
istemeyebilir, sakın onlara
aldanma çünkü oyunun bir başarıya ulaştığında ilk onlar kapına
gelecek. Fakat ilk başlarda bazı insanlar sana
inanıp en başta seninle beraber
yürümek isteyebilir. Bu tarz kişi ve kurumları sakın
kaybedeyim deme, bu kişi ve kurumlar cidden her şeyden
değerli olabilir.
Eğer planlamanı
yaptıysan, sağlam ve donanımlı bir
ekip kurduysan, motivasyonunuz
yüksek, destekçilerin ile aran sağlam ve başınız dik alnınız aksa bu aşamada işiniz tahmin ettiğinizden çok daha
kolay. Her şeyi tamamladıktan sonra firmanın ne kadar
güçlü ve
bilgili olduğunu göstermelisin, eğer aldığınız riskleri ve bunların altından nasıl çıktığınızı
gösterebilirsen yatırım alman ve bir yatırımcı bulman çok zor
olmaz. Özellikle oyun endüstrisinin bu kadar hızlı bir şekilde gelişip
bilinirliği oldukça fazla artmışken çok zor
olamaz.
Fakat sen bu dediklerimi
önemsemeyip elinde daha bir ürün yokken "
İlk önce yatırım toplayayım sonra oyun yapmaya başlarım" gibi bir düşüncen varsa işin oldukça
zor. Benim şu zamana kadar saydığım şeyleri yapmadan yatırımcı bulman çok zor olur. Çünkü sen bile topladığın paralar ile bunları yapabiliyorsan başka bir yatırımcı senin gibi birini bulup çoktan sektöre
girmiş ve işe
koyulmuş olurdu.
Eğer sen yatırımcıdan yakın bir gelecekte yatırım almak istiyorsan şirketinin başarılı olduğunu
kanıtlamalısın, yani ekibin planlamasını, stratejinin neler olduğunu, şirket kültürünün nasıl olacağını şimdiden
belirliyor olman lazım. Hani şansını denemek amaçlı ilk olarak
ailenden,
akrabalarından,
arkadaşlarından veya herhangi bir
tanıdıktan başlaman
yararlı olur. Çünkü yakın çevrende sana
inanacak olan kişiler daha fazla olabilir.
Bu bahsettiğim her şeyi yaptığınızda mutlu sona ulaşma
imkanınız da var, Masumlar Apartmanı'ndaki Han gibi kafayı yeme
ihtimaliniz de var. Hatta çoğu zaman tam tersine sen her şeyi kusursuz yapmışken bile sıkıntılar baş
gösterecek ve olaylar istediğin gibi
ilerlemeyecek. Kendini çoğu zaman
strateji değiştirirken bulabilirsin. Her daim kendini
güncellemen gerekecek; her şarta, zamana, ortama uyacak mükemmel bir taktik maalesef ortaya çıkmadı. Bazı durumlar için kendini suyun akışına
bırakacaksın. Bazen ise cidden seni zorlayacak kararlar
vereceksin.
Bazen her şey bitmiş gibi gözükürken, tahmin edemediğin öyle şeyler olacak ki sen bile kendine zor
inanacaksın, ama ne olursa olsun, başına ne gelirse gelsin hiçbir şey olmamış gibi yolunda koşuşturmaya devam
edeceksin. Çalışan taktikleri bozmadan devam edip sonuç vermeyen yöntemlerde ise ısrarcı
olmamalısın. Oyunun için aldığın geri bildirimlere önem verip hatalarınla yüzleşmelisin, yeri geldiğinde tabii ki doğru bildiğini yapmayı bileceksin.
Bir Oyun Şirketi Altında Çalışmak
Eğer ben bu tarz şeylerle
uğraşamam, strese gelemem diyorsanız sizin için biraz daha kolay bir
yol var. Bir şirket kurmak yerine bir şirketin altında
çalışabilirsiniz. Harita tasarımı, tester, oyun tasarımı, karakter tasarımı, kodlama gibi aklınıza oyun ile ilgili gelen her bölümde çalışarak bir
oyun girişimcisi de olabilirsiniz. Aslında burada ki asıl konu oyun girişimciliğinden kasıt ne
anladığınız.
Her şeyini sizin yaptığınız, her şeyi sizin üstlendiğini ve yönettiğiniz bir oyun yapmak da
oyun girişimciliği olabilir. Bir şirket altın bir oyun yapımında
katkıda bulunmak, oyun genelinde söz hakkına sahip olmasanız bile teknik olarak oyun yapmış oluyorsunuz ve bu da kişiden kişiye göre oyun girişimciliği olarak
adlandırılabilir.
Her halükarda ne olursa olsun çok çalışmanız ve kendinizi her zaman
geliştirmeniz lazım. Oyun yapmak cidden
zor,
stresli ve
riskli bir iş. Her şey harika gitse bile oyunun tutmama ve satılmama ihtimali var, aslında bu biraz da
şans meselesi olabiliyor. Fakat büyük riskler büyük
kazançlar getirir, örnek olarak
Cuphead oyunu.
Oyunun yapımcıları oyunu yaptıktan sonra beğenmediler, ve oyuna odaklanmak için işten çıkıp oturdukları evleri
ipotek ederek kendi oyunlarının
yatırımcısı oldular. Bu aslında çok büyük bir
risk, yani oyunun
tutmadığını düşünsenize. Hayatınız neredeyse
mahvolur. Ancak onlar bu riski göze alıp her şey
yaptılar, ve aldıkları riskin karşılığını
fazlasıyla aldılar.
Bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz isterseniz gelin yorumlarda konuşalım. Ayrıca bana biraz destek olmak isterseniz yazıyı paylaşmanız yeterli olur.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...