Hamilelik kadınlar için sonsuza dek sürecek bir değişikliğe yol açabiliyor. Kemik yapılarında görülen bu değişiklik yapılmış son çalışma ile kanıtlandı. Uzmanlar konuyla ilgili, iskeletin statik bir organ olmadığını söylüyor. Yani, iskeletimiz yaşam olaylarıyla değişiklikler gösterebilen dinamik bir organ.
Bilim her geçen gün ortaya çıkardığı gerçekler ile şaşırtmaya devam ediyor. Belki de onu bu kadar ilginç ve heyecan verici yapan da gerçeklerin beklenin ötesinde olmasıdır. Uzun süreler boyunca iskelet sisteminin değişikliğe açık olmadığı sanılıyordu. Ancak son dönem yapılmış çalışmalar tam tersi bir sonuca varıyor. Öyle ki yeni bir araştırmaya göre, bebek sahibi olmak bir kadının kemiklerinin yapısını kalıcı olarak değiştiriyor.
Antropologlardan oluşan bir ekip, Porto Riko araştırma istasyonundan primatların katmanlı kemikleri üzerinde çeşitli deneyler yaptı. İnceledikleri primatlar, Porto Riko'daki Sabana Seca Saha İstasyonunda yaşamışlardı. Aynı zamanda belirlenene göre tamamen doğal sebeplerden ölmüşlerdi. Bu primatlar üzerinde yapılan deneyler ve araştırmalar sonucunda bilim insanları doğum yapmış dişi primatların, üremeyenlere göre daha düşük kalsiyum ve fosfor seviyelerine sahip olduğunu keşfetti.
Aynı zamanda emzirmenin bir sonucu olarak kemiklerinde magnezyumda önemli bir düşüş yaşandığı da görülüyor. Aslında bilimsel anlamda net bir şekilde ilk kez kanıtlansa da çoğu kadında hamilelik dönemlerinde kalsiyum seviyelerinde de düşüş görülüyor. Bu da özellikle gebelik sürecinde kadınların diş sağlığını da olumsuz şekilde etkiliyor.
İlginizi Çekebilir: Hamilelik Öncesi ve Sonrası için Destek Platformu Kidolog Yatırım Aldı
Hamilelik Kemiklerin Zayıflamasına Neden Oluyor
Araştırma sonucunda elde edilen bu yeni bulgular bu minerallerin azalmasının sağlık üzerindeki etkilerine bakmıyor. Ancak halihazırda pek çok çalışma zaten hamilelik sürecinde kalsiyum ve fosfor kaybının kadınlarda daha zayıf kemiklere yol açabileceğini gösteriyor.
İlgi çeken çalışma, mineral kayıplarının sağlık üzerindeki etkisinden ziyade yaşam olaylarıyla değişen ve gelişen kemiklerin ne kadar dinamik olduğunu aydınlatıyor. Bu kemiklerin hareketi konusunda da bilim insanlarına bambaşka bir bakış açısı sunuyor.
New York Üniversitesi'nden antropolog ve çalışmanın ortak yazarı Dr Shara Bailey konuya dair bazı açıklamalarda bulundu. Konunun belki de en basit ifadesiyle kemiğin, iskeletin statik ve ölü bir parçası olmadığını söylüyor. Kemiklerin fizyolojik süreçleri sürekli olarak ayarlayan ve bunlara yanıt vererek yeni bir form alan yapı olduğunu belirtiyor.
Araştırmayı farklı ve yararlı kılan bir diğer etken ise kemik ve hamilelik arasındaki ilişkiyi aydınlatması. Menopozun kadınların kemikleri üzerinde bir etkisi olabileceği uzun zamandan beri bilinmesine rağmen doğum yapmanın etkisi daha az araştırılıyor.
İlginizi Çekebilir: Hamilelik Tarih Olacak! Bebeklerin Anne Karnı Dışında Büyüyebileceği Yapay Rahim Geliştirildi
Deneyler Primatların Katmanlı Kemikleri Üzerinde Gerçekleşti
Bilim insanları bu sonuçları elde etmek için, hem erkek hem de dişi primatların uyluklarındaki katmanlı kemiğin büyüme oranını incelediler. Katmanlı kemik, yetişkin bir iskeletteki ana kemik türünü deniliyor. Ana kemik zamanla geliştiği ve bu değişikliklerin biyolojik belirteçlerini iz olarak bıraktığı için de bu tür araştırmalar için ideal bir örneklem oluşturuyor.
Bu kemikleri incelemek için araştırmacılar, çeşitli yöntemler kullandılar. Kemiklerden doku örneklerinin kimyasal bileşimine bakmak için elektron mikroskobu ve enerji dağıtıcı X-ışını analizinden faydalandılar. Bu yöntem, bilim insanlarının hamilelik dönemlerinde kadınların kalsiyum, fosfor, oksijen, magnezyum ve sodyum seviyelerindeki değişiklikleri görmesine imkan verdi.
New York Üniversitesi antropoloji ve diş hekimliği fakültesinde doktora öğrencisi ve araştırma lideri olan Dr Paola Cerrito da bazı açıklamalarda bulundu. Elde edilen bulguların üremenin kadın organizması üzerindeki derin etkisine dair ek kanıtlar sağladığını söylüyor.
Ayrıca iskeletin statik bir organ olmadığını gösteriyor. Kısacası iskeletin ancak yaşam olaylarıyla değişen dinamik bir organ olduğunu bu çalışma tarafından kanıtlandığını söylüyor. Dr Cerrito araştırmanın, doğurganlığın sona ermesinden önce bile iskeletin üreme durumundaki değişikliklere dinamik olarak yanıt verdiğini gösterdiğini söylüyor.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...