Artık yaşamımızın her alanına entegre olmuş durumda olan yapay zeka teknolojisine yepyeni bir özellik geliyor. İşte karşınızda hayal edebilen yapay zeka.
Yapay zeka teknolojisi hayatımıza girdiğinden bu yana süregeldiği dönemde çeşitli özellikler ile hayatımıza oldukça renk kattı. Hatta renk katmakla kalmayıp birçoğumuzun işlerini hayli kolaylaştırdı.
Ancak kullanılmaya başlandığından bu yana insanoğlu teknolojinin bu nimetinden her zaman daha fazlasını bekledi. Kullanan kitleler hep daha fazlasını istedi, hep daha fazlasını hayal etti. İşte yapay zeka geliştiricileri de kullanıcı kitleye; ‘’hayal sırası onda’’ dercesine bir buluşa imza attılar. Sonucunda da karşınızda; hayal edebilen yapay zeka.
Yapay
[caption id="attachment_17768" align="alignnone" width="750"]
Yapay Zeka
www.startupteknoloji.com[/caption]
Önce gelin dilerseniz kısa bir şekilde yapay zeka teknolojisi hakkında bilgi tazeleyelim. Yapay zeka teknolojisi, ilk kez 1956 yılında İngiltere'de New Hampshire'daki Dartmouth College'da yapılan bir konferansta terimsel anlamda ortaya atıldı.
Tanım olarak ele alacak olursak yapay zeka; insan gibi davranabilen ve sosyal yaşamlarımızı kolaylaştırabilen teknoloji alet ve sistemlerin tümüdür. Kodlanmış ve programlanmış bilgisayar beyinli bir robotun veya sistemin, hangi durumlarda ne gibi tepkiler vereceğinin belirlenerek ortaya çıkarılmasıdır.
1980 yılına kadar elle tutulur bir gelişme sağlayamayan yapay zekâ teknolojisinde, en belirgin adımları atanlar Japonlar ve İngilizler oldu. Zaman ilerledi ve 1987 -1993 yılları arasında bazı girişimlerde bulunulduysa da hala tatmin edici sonuçlara erişilemedi.
Tarihler 1997 yılını gösterdiğinde, dönemin ünlü teknoloji devi IBM (International Business Machines)'in ürettiği Deep Blue adı verdikleri bilgisayarın, dünyaca ünlü satranç şampiyonu Garry Kasparov’u mağlup etmesi ile ortaya çıktı.
İlk Yapay Zeka Çalışmaları
Yapay zeka kavramsal olarak tarihte ilk defa, Alan Mathison Turing tarafından ‘’Makineler düşünebilir mi?’’ sorusu ile ortaya atıldı. İlk kez 2.Dünya Savaşı döneminde, mesajların deşifre edilmesi ve kripto analizi gibi ihtiyaçlar doğrultusunda yapıla cihazlarda denendi.
İlk yapay zeka teknolojisi laboratuvarı kurulduktan sonra öncelikli olarak, problem çözme odaklı çalışmaya başladı. Bunu takiben bilgisayarların insanları taklit edebilmesi konusu ele alınmaya başlandı. Akıllı asistan teknolojisinin hayata geçmesi ile bu alanda hızlı bir ilerleme kaydedildi.
Tüm bu süreçlere bakıldığında yapay zeka teknolojisi günümüzdeki halini alıp kullanıcıların belirli kısımlarından tam not alsa da eksik kalan bir şeyler vardı. Nasıl olmasın, sonuçta gerçek bir insan kadar algoritmik düşünüp davranması imkansızdı.
Ancak şimdilerde bu alanda bir kilometre taşı daha geçildi ve hayal kurabilen yapay zeka geliştirildi.
Hayal Kurabilen Yapay
Araştırmacılar hayal etme kapasitesine sahip bir yapay zeka ortaya çıkarmak için, yapay zekanın daha önce hiç görmemiş olmalarına rağmen bir maddenin ve nesnenin nasıl görünmesi gerektiğine karar verebilmeleri üzerine bir yöntem geliştirdiler.
Bu geliştirme sürecine imza eden kurum SouthernCalfornia Üniversitesi ve birimin başında da bilgisayar bilimci Yunhao Ge var.
Söz konusu teknoloji ile açıklamalarda bulunan Ge; ‘’İnsanların görsel genelleştirme ve yeteneklerinden esinlenerek, insanların hayal gücünü makinelerde taklit etmeye çalıştık. İnsanlar öğrendikleri bilgileri kriterlerine göre, örneği, şekil, duruş, konum ve renklerine göre ayırabilmektedir. Daha sonra da bunları bir araya getirip yeni bir cisim hayal ediyorlar. Bizim tasarımımız da yapay sinir ağları kullanarak bu süreci taklit etmek ’’ dedi.
Bu algoritmik sisteme anlaşılan net bir ifade ile ‘’dışkestirim’’ denmektedir. Yani örneğin bir araba görseli kullanarak diğerlerini hayal etmek de denebilir. Görünenden görünmeyene gitmek de denebilir. Ancak yapay zekânın tam olarak bunu yapabilmesi henüz mümkün değildir.
Dışkestrim
[caption id="attachment_17769" align="alignnone" width="788"]
Dışkestirim Eğitim Örneği
www.startupteknoloji.com[/caption]
İşte bu noktada araştırma birimi ‘’çözümlenmiş örnek öğrenimi’’ adı verdikleri bir sistemi ortaya koydular. Bu sistem anlaşılır bir ifade ile yapay zeka daha önce beyaz veya sarı bir araba görseli gördüğünü var sayalım. Bu yapay zeka daha önce bunlara nazaran turuncu bir araba görmesine gerek kalmayacaktır. Farklı renklerini görmüş olan sistem görmediği renkleri de hayal edebilecektir.
Araştırma birimi tüm bu değerleri ‘’gurup denetimli’’ öğrenme adını verdikleri bir sistemde toparladılar.
Bu sistemde ortaya çıkan en önemli yeniliklerden biri de, örnekleri tek tek değil de gruplar halinde işlemek ve bu süreç boyunca aralarında semantik bağlantılar oluşturabilmektir. Yapay zeka, daha sonra gördüğü örnekler arasındaki benzerlik ile farklılıkları tanıyarak aynı zamanda mevcut bilgilerini kullanarak tamamen yeni bir şey oluşturuyor.
İşleyen, depolayan, istenildiğinde sunan, kriterlere döken yapay zekadan sonra artık hayal kurabilen yapay zeka teknolojisi de hayatımıza girmeye hazırlanıyor. Dijital çağ ile birlikte evirilen dünya bakalım ekolojik sistemlerimizi daha ne denli etkileyecek.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...