Moda sektörünün iklim krizine olan etkisi nedir? Petrol üretiminden sonra iklim krizine neden olan ikinci sektörün hızlı moda sektörü olduğu aklınıza gelir miydi? Giyim sektörü neredeyse petrol üretimi kadar doğaya zarar verebilir mi?
[caption id="attachment_24418" align="alignnone" width="1920"] Hızlı Moda sektörü iklim krizini büyütüyor mu - Startup Teknoloji[/caption]
Hızlı moda sektörünün bize sunduğu her bir giysi parçasının üretim aşamasında sarf edilen su miktarı akıl almaz seviyelerde. Bunun yanı sıra kumaş üretimi ve boyaması aşamasında kullanılan kimyasallar ve yine su sarfiyatı ile birleşince çok ciddi bir kaynak israfı ve çevre kirliliği ortaya çıkıyor. Sağlıklı ve doğa dostu olduğunu düşündüğümüz bir pamuklu T-shirt’ün aslında uzun vadede küresel çapta bir krize su taşıdığını söyleyebiliriz. Mevcut üretim teknikleri ile 2050 yılına geldiğimizde su kaynakları artık ihtiyacı karşılamaya yetmeyecek.
Hızlı Modanın Tehlikeli Boyutu
Üretim teknikleri yanında bu konuyu kriz boyutuna çıkaran bir diğer boyutu giyim sektörünün fast food restoranları gibi hızlı tüketim modelini benimsemiş olması. Yani giysileriniz büyüklerimizin zamanındaki gibi 10 yıldan fazla giyilebilir kalitede üretilmiyor. Öyle olsa bile “modası geçtiği” için giymek istemezsiniz. Ama isterseniz de zaten kumaş aşınıyor, renkleri soluyor. Bir kıyafetin artık gardırobumuzdaki ömrü 1-2 seneden fazla değil. Bu aslında sanayi çarklarının dönmeye devam etmesi için tasarlanmış bir kurgudan ibaret.
[caption id="attachment_24419" align="alignnone" width="1920"]
Hızlı Moda sektörü iklimi nasıl etkiliyor -
Startup Teknoloji[/caption]
Geçmişte bazı spor giyim firmalarının uzak doğuda çocuk işçi çalıştırdığı haberlerinin yankısı bugünlerde unutulmuş durumda. Bu haberler aradan geçmiş zamanda o markaların imajına zarar vermemiş gibi de duruyor. Sektörün iklim krizine neden olan ikinci sektör olması probleminin önüne geçmek için ise birçok sektör oyuncusu “sürdürülebilirlik” kavramını içeren bildiriler yayınlıyor ve bu kavramı sloganlaştırıyor. Ekolojik pamuk kullanımının %1’lerde seyrettiği düşünülürse henüz bu konuda yeterli adımların atılmadığı söylenebilir.
Binlerce fabrikadaki onca yatırım, makine bandı, her köşe başında açılmış satış mağazaları, buralarda çalışan insanlar, elde edilen kârlar… Belki de kâtiplerin işsiz kalmaması için matbaanın gelişini geciktirmemizde zarar yoktur… Dünya biraz daha bekleyebilir.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...