Telefonun mucidi olarak bilinen Alexander Graham Bell kimdir? İlham verici hayatının detayları neler? Startup Teknoloji'den Mucitler Serisi'nin dokuzuncu yazısı sizlerle!
Alexander Graham Bell Kimdir?
Alexander Graham Bell, 3 Mart 1847 tarihinde İskoçya’nın en güzel şehirlerinden biri olan Edinburgh’de dünyaya geldi. Rivayetlere göre annesi sağırdı. Babası da bu sebeple sağırlar üzerine çalışmalar yapıyordu. Annesi sağır olmasına karşılık ressam ve piyanistti. Alexander, annesinden bu alanlarda dersler aldı. Annesiyle iletişim kurarken diğerlerinin aksine farklı bir yol olan kısık sesle iletişimi denedi. Annesinin verdiği eğitimin yanı sıra on beş yaşına kadar Edinburgh Royal Lisesi’nde de eğitim gördü. Üniversite hayatını da Edinburgh Üniversitesi ve dedesinin yanında devam ettiği University Collage’de tamamladı.
Babası sağırların konuşmalarını geliştirmelerine yardımcı olacak çalışmalarını sürdürüyordu. Gelecekte Graham Bell de babasının çalışmalarını devam ettirecekti.
Yıllar sonra Alexander Graham Bell, iki kardeşini de veremden kaybedince babası büyük bir korkuya kapıldı. Aldığı kararla sağlığından endişe ettiği için Graham Bell’i Kanada’ya götürdü. Bir süre sonra babası vefat edince, Graham Bell onun çalışmalarını yaymak ve geliştirmek için Amerika Birleşik Devletleri’ne yerleşti.
Birçok Okulda Dersler Verdi
Amerika’da, 1872 tarihinde Boston’daki Vokal Fizyoloji Okulu’nda ve Konuşma Teknikleri Okulu’nda dil ve diksiyon dersleri verdi. Oldukça başarılı olduğu dikkat çekince, 1873’de Boston Üniversitesi’ne Vokal Fizyoloji ve Diksiyon profesörü olarak çalışmaya başladı. Boston Üniversitesi’ne başlamadan önce başarıları İngiltere’ye kadar yayıldı. Öyle ki, Oxford Üniversitesi’nde konuk öğretmenlik yapması için çağrıldı. Burada Alman bir bilgin olan Hermanvon Helmholz’un işitme fizyolojisiyle ilgili kitaplarını okudu ve müzik sesinin tel üzerinden aktarılabileceğinin üzerine araştırmalar yaptı. Ilisha Gray adlı bir bilim insanı da aynı zamanda bu konu hakkında çalışmalar gerçekleştiriyordu.
Alexander Graham Bell, Boston Üniversitesi’ne geldiğinde teorik araştırmalarını pratiğe dökmeye yeltendi. Teknik olarak işitme engellilerin duyabilmesine yönelik buluşlar yapmaya girişti. Bu çalışmalarını Thomas Watson adında bir elektrik mühendisiyle birlikte sürdürüyordu.
İnsan Sesini Makineler Aracılığıyla Aktarmaya Çalıştı
İnsan konuşmasını makineye entegre etmek için araştırmalar yaptı. Onun çabasını gören Thomas Sanders ve Gardiner Hubbard maddi olarak bu araştırmaya destek sağlamaya karar verdi. Daha sonra Alexander Graham Bell, Watson ile birlikte teller üzerinden insan sesini aktaran bir sistem oluşturmaya yöneldi.
Graham Bell, 1874-1875 yılları arasında harmonik telgraf ve sesli sinyal iletimiyle uğraşıyordu. İlk başlarda sonuç vermeyen çalışmalar için finansörler patent başvurusu yaptı. Ardından sesin tel üzerinden bir başka yere gidebildiği ortaya çıktı. 1875 yılına gelindiğinde, Bell ve Watson yaptıkları araştırmalar sonucunda sesin tel üzerinden bir başka yere gittiğini ortaya koydu. Ancak ses anlaşılmaz bir durumdaydı. 1876’nın Şubat ayının bir sabahında Bell ve Ilisha Gray birbirlerinden bağımsız şekilde patent başvurusu yaptı. Bu olay daha sonra büyük bir krize neden olacaktı.
İlk Telefon Görüşmesini Tesadüfen Yaptı
10 Mart 1876 tarihinde bir tesadüf sonucunda Watson ve Bell’in çalışmalarında önemli gelişme yaşandı. Alexander Graham Bell, telefonu çalıştırmak için kullandığı bataryadan bacağına dökülen asit yüzünden “Bay Watson çabuk buraya gelin, sizi istiyorum!” diyerek Watson’u çağırdı. Çağırırken de farkında olmadan ilk telefon görüşmesini yapmış oldu çünkü Watson, Bell’in sesini telefondan duymuştu.
Bell, bu çalışmalarıyla birlikte Amerika Birleşik Devletleri’nin kuruluşunu yüzüncü yılına özel sergide birçok ödül kazandı. Bu ödüllerden sonra da çalışmalarını yürütmek için maddi ve manevi desteğini esirgemeyen Hubbart ailesinin bir üyesi olan Mabel ile evlendi. Eşi de annesi gibi sağırdı ve Bell, eşinin de annesinin de duyamadığı sesleri kaydettiği Gramafon’u icat etti. Sağırlar için çalışmalar yürütürken tüm gelirini Sağırlar Kurumu’na bağışladı. Bununla beraber Fransa Hükümeti kendisine Volta Ödülü ve 50.000 dolarlık çanta hediye etti. Böylece verilen hediyeyle birlikte Volta Enstitüsü’nü kurdu.
Birçok Alanda İcatlar Geliştirdi
Tüm bu ödüllerin yanı sıra el telefonunun özelliklerini teknik olarak geliştirmeye çalışırken Graham Bell’e Gray tarafından dava açıldı. Ancak Bell, mahkeme gereğince patenti alarak davaları kazandı. Daha sonra Bell, girişimci olarak kendi işini kurdu ve buna Bell Telefon Şirketi adını verdi. Bu sırada da icatlarını geliştirmeye devam ediyordu. Tüm bu olayların yanında Graham Bell’in çabaları sayesinde Connecticut kenti ilk telefon şebekesine sahip olan kent oldu. 1877 ve 1886 tarihleri arasında birçok kişi telefon sahibi oldu. 1880 tarihinde sinyalleşme ve iletişim için bir cihaz olan Fotofon geliştirdi.
Takvimler on dokuzuncu yüzyılın sonlarını gösterirken Bell, uçurtma ve uçuş merakına yenildi. Böylece 1907 tarihinde Hava Deney Derneği’ni kurdu. Arkadaşlarıyla birlikte uçuş makineleri geliştirdi ve bunlardan biri de Gümüş Dart adını verdiği, Kanada’da ilk motorlu uçuş makinesi olan icadıydı. 1900lerin başlarında hidrofil ile çalışan tekneler geliştirmeye çalıştı. Bunun yanında Bell, 1915 tarihinde ilk kıtalar arası telefon görüşmesinin sağlanması için davet edildi ve New York’dan San Francisco’ya görüşme sağladı. Sadece bu icatlarla kalmayarak ayrıca
National Geographic Cemiyeti’nin de kuruculuğunu yaptı.
Onun Anısına Tüm Telefonlar Susturuldu
Oldukça üretken bir hayat geçiren Bell, 2 Ağustos 1922 tarihinde Kanada’da hayata gözlerini yumdu. Öldüğü gün ise Kuzey Amerika kıtasındaki tüm telefonlar anısına bir dakikalığına susturuldu. Ardında ise birçok ödül ve tüm insanlığın kullandığı icatlar bıraktı. Albert Madalyası, Edison Madalyası, Elliott Cresson Madalyası’na layık görüldü. Birçok fahri derecesi oldu.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...