İnsan doğada yer alan en karmaşık canlılardan biri. Bu nedenle bilim insanları sürekli olarak insan vücudundaki organların nasıl çalıştığına dair analizler yapıyor ve bu gizemleri ortaya çıkarmaya çalışıyor. Araştırmalara en çok konu olan organlardan biri de kalp. Bu alanda yapılan araştırmalar gün geçtikçe artıyor. Geçtiğimiz günlerde yayınladığımız bir haberde de domuzdan alınan bir kalbin insana nakledilmesini sizlerle paylaşmıştık. Son olarak ise biyohibrit bir balık geliştirildi.
İnsan Kalp Hücreleri Kullanıldı
Harvard ve Emory Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, insan kalbinin gizemlerini çözmek için ilginç bir deney yaptılar. Bilim insanları canlı insan kalp hücreleriyle “yaşayan” 500 biyohibrit balık ürettiler. Harvard'ın Hastalık Biyofizik Grubu'nda eski bir araştırmacı olan Sung-Jin Park oluşturdukları balıkları bir kuluçka makinesine yerleştirdiklerini ve 2 – 3 hafta boyunca orada unuttuklarını söyledi. Bilimsel bir dergide yayımlanan makalenin de başyazarlarından olan Park kuluçka makinesini açtıklarında balıkların kendi kendilerine yüzdüklerini fark ettiklerini açıkladı.
Yarı Robotik Yarı Biyolojik: Biyohibrit Bir Balık
Üretilen balıkların büyük bir kısmı yapay olarak üretildi. Ancak balıkların kuyruk yüzgeçleri insan kalp hücreleriyle tasarlandı. İnsan kalp hücreleri gerçek kalbin yaptığı gibi sürekli olarak kasılır ve gerilir. Yani kısaca kalp atışı olarak da bilinen bir olgunun küçük bir versiyonunu gerçekleştirirler. Yüzgeç kısımlarına yerleştirilen kalp hücreleri sürekli olarak “kalp atışı” gerçekleştirerek balıkların hareket etmesini sağlıyor. Araştırma sonucunda balıkların oldukça iyi bir performans sergilediği de görüldü. Buna göre balıklar gerçek bir balık olan zebra balığına göre uyaranlara daha iyi tepki veriyor. Harvard'ın Mühendislik ve Uygulamalı Bilimler Okulu'nda doktora sonrası araştırmalarını yürüten ortak yazar Keel Yong Lee ise bir akvaryumda biyohibrit bir balığı sergilemek istediğini açıkladı.
Serbest Bırakılıp İncelendi
Ekip, biyohibrit balıkları oluşturabilmek için ilk olarak kök hücrelerden insan kalp hücrelerini elde etti. Kalp hücreleri her balığın kuyruğunun her iki yanına yerleştirildi. Daha sonra biyohibritler, yaklaşık 100 gün boyunca bir besin havuzunda serbestçe yüzerek kendi hallerine bırakıldı. Bu süre zarfında, araştırmacılar balıkların hareketleri hakkında bilgi topladılar. Ayrıca balığın hareketini kontrol etmek amacıyla yapay ışıklar da kullandılar. Ardından her kasılmanın ritmi ve sıklığı gibi verileri analiz etmeye başladılar. Bu çalışmalar özellikle düzensiz kalp atışı olan hastaların kalplerinin tam olarak nasıl çalıştığını öğrenmemize yardımcı olabilir.
Biyohibrit Canlılar Uzaya Gönderilebilir
Araştırmayı yürüten ekibin başında olan Park, biyohibrit balıkları geliştirme amaçlarının insan kalbinin tipik olarak nasıl çalışıldığının ötesine geçmek olduğunu açıkladı. Ekip genel olarak her bir hücreyi işlevsel olarak nasıl bağlayacakları üzerine yoğunlaşıyor. Öte yandan bu çalışma araştırmayı yürüten ekibin ilk araştırması değil. Park ve ekibi daha önce 2012 yılında yapay bir denizanası ve 2016 yılında da biyohibrit bit vatoz üretmişti. Ancak çalışmaların her ikisinde de insan kalp hücreleri değil fare kalp hücrelerinden yararlanılmıştı. Park gelecekteki en büyük amaçlarının ise biyohibrit canlıları uzaya göndermek olduğunu ifade ediyor. Bu sayede uzaydaki mikro yerçekiminin kas dokusunda meydana getirdiği zararlar daha iyi anlaşılabilir. Görünen o ki bu ve benzeri çalışmalar uzayda yaşam konusunda oldukça önemli olabilir.
Üzerinde Hakimiyet Kurulursa Yapay Kalpler Üretilebilir
Çalışmanın uzun vadeli hedefinin yanı sıra kısa vadeli bir hedefi de bulunuyor. Park çalışmanın yapay kalp gelişiminin ve kalp pillerinin arkasındaki teknolojinin ilerlemesine yardımcı olabileceğini söyledi. Örneğin, balıktan alınan doku, özellikle böyle bir cihaza ihtiyacı olan çocuklar için insan vücudu ile birlikte gelişen biyolojik kalp pilleri üretmek için kullanılabilir. Elektrikli kalp pilleri, bir çocuk hasta büyüyüp gelişirken büyüyemez. Ama biyolojik olanlar büyüyebilir. Ancak henüz bu noktaya gelmek için çok erken. Zira biyohibrit kalp hücreleri spontane bir şekilde hareket ediyor. Bugünkü tıp bilgisiyle bu hücreler üzerinde hakimiyet kuramıyoruz. Ancak bu çalışma bu çalışma karmaşık biyohibrit canlıları oluşturmada bir basamak olarak görülebilir. Konu üzerinde yapılacak çalışmalar bu alanın önünü daha da açacaktır.
Siz bu haber hakkında ne düşünüyorsunuz. Sizce bu şekilde üretilen robotik biyohibrit canlıları uzaya gönderirsek uzayda bir yaşam oluşturabilir miyiz? Yorumlarınızı bizimle paylaşabilirsiniz.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...