İzlenmesi Gereken Netflix Girişimcilik Filmleri

Filmler karakterlerle bağ kurmamızı sağlayıp duygularımıza hitap ederek hayatımızda önemli değişikliklere neden olabiliyorlar. İnsanlar genel olarak bu tür ilham ihtiyaçlarını kitaplardan karşılasa da görsel ve işitsel duyularımıza hitap eden filmlerle bu bağı kurup daha kolay bir şekilde ilham alabiliyoruz. Sinema tarihi de birbirinden iyi girişimcilik filmi ile dolu. Bunların büyük bir kısmı gerçek hikayeye dayandığı için belgesel niteliğinde de oldukları söylenebilir. İşte Netflix platformu üzerinden izleyeceğiniz birbirinden iyi girişimcilik filmleri.

Dokunaklı Bir Girişimcilik Hikayesi: Umudunu Kaybetme

Umudunu Kaybetme filmi Christopher Gardner adında bir adam hakkında gerçek bir hikayeye dayanmaktadır. Gardner, "kemik yoğunluğu tarayıcısı" olarak bilinen bir cihaza büyük yatırım yapar. Bu cihazları satmayı başarmış gibi hisseder ancak olaylar beklediği gibi gelişmez. Gardner geçimini sağlamaya çalışırken karısı onu terk eder ve evini kaybeder. Oğluyla birlikte sokaklarda yaşamaya zorlanan Gardner, kemik yoğunluğu tarayıcılarını satmaya devam ederken aynı zamanda ücretsiz bir borsacı olarak staj yapar. Gardner’ın ücretli bir pozisyona geçme şansı ise oldukça düşüktür. Zor zamanlar geçiren Gardner’ın ödeme alabilmesi için 6 aylık eğitimle rekabeti geride bırakması ve ayakta kalabilmek için cihazlarını satması gerekiyor. Başrolünde Will Smith ve oğlu Jaden Smith’in yer aldığı film en dokunaklı girişimcilik hikayeleri arasında yer alıyor. Film ayrıca 12 ödül alırken 26 ödül için de aday olarak gösterildi.

İlginizi Çekebilir: Son 10 Yılda Oscar Ödülü Alan Muhteşem Filmler

The Social Network (Sosyal Ağ)

2003 yılının bir sonbahar gecesi, Harvard mezunu ve bilgisayar programlama dehası Mark Zuckerberg bilgisayarının başına oturur ve hararetle yeni bir fikir üzerinde çalışmaya başlar. Blog yazma ve programlama ile yurt odasında başlayan şey kısa sürede küresel bir sosyal ağ ve iletişimde bir devrim haline gelir. Sadece altı yıl ve 500 milyon arkadaştan sonra, Mark Zuckerberg tarihin en genç milyarderi olur. Ancak bu girişim hikayesi bir gün hem kişisel hem de yasal komplikasyonlara yol açar. Özellikle bilgisayar bilimi ve teknoloji hakkında girişimcilik filmi izlemek isteyenlerin ilgisini çeken Sosyal Ağ Oscar töreninden de 3 ödülle döndü.

Moneyball (Kazanma Sanatı)

Oakland A beysbol takımının başında yer alan Billy Beane oldukça zor koşullarla mücadele ederek yoktan bir takım var eder ve zengin kulüplere karşı kafa tutmaya başlar. Beane bunu yaparken beysbol sporunun inançlarını da alt üst eder. Yöntemleri kabul görmeyen hatta bazı kesimlerce de delilik olarak nitelendirilen Beane bildiğinden vazgeçmeyerek kararlı bir şehayatımızkilde hedeflerini yerine getirmeye çalışır. Michael Lewis'in "Moneyball: The Art of Winning an Unfair Game" adlı eserinden Steven Zaillian ve Aaron Sorkin tarafından uyarlanan ve gerçek bir hikaye dayanan filmin başrollerini Brad Pitt, Robin Wright ve Jonah Hill yer alıyor. 6 dalda Oscar’a aday olay gösterilen Moneyball 29 ödül sahibi.

İlginizi Çekebilir: BAFTA Ödülleri Sahiplerini Buldu!

Catch Me IF You Can (Sıkıysa Yakala)

Sıkıysa yakala filmi bir ajanla bir suçlu arasında geçen kıyasıya bir kovalamacayı konu alıyor. FBI ajanları kendilerine bu konuda oldukça güvenmektedir. Ancak bu sefer karşılarında daha önce hiç karşılaşmadıkları derecede zorlu bir suçlu vardır. Henüz 20’li yaşlarının başlarında olan bir genç ülke ülke gezip pilot, doktor gibi mesleklere bürünerek FBI’ı peşinden koşturmaktadır. Kovalamacanın ve heyecanın eksik olmadığı filmi dünyanın en başarılı yönetmenleri arasında da gösterilen Steven Spilelberg yönetiyor. Filmin başrolünde ise Leonardo Di Caprio yer alıyor.

The Boy Who Harnessed the Wind (Rüzgârı Dizginleyen Çocuk)

Afrika'nın Malavi ülkesinde doğan William Kamkwamba on dört yaşındayken yaşadığı köyü korkunç bir kuraklık vurur. İnsanların yiyecek hiçbir şeyi yoktur. Mükemmel bir öğrenci olan ve fiziğe çok düşkün olan William ailesinin yaşadığı maddi zorluklar yüzünden çok sevdiği okulundan atılır. Ancak bu durum William’ın pes etmesine neden olmaz ve William doğduğu köyü açlıktan kurtarmaya karar verir. Kütüphanede fizik üzerine kitaplar bulur. Kitapları okuduktan sonra, ailesine elektrik sağlamak için bir rüzgar jeneratörü inşa etme fikri aklına gelir. Gerçek bir hikayeye dayanan The Boy Who Harnessed the Wind, Chiwetel Ejiofor tarafından yönetildi ve mükemmel bir girişimcilik hikayesi vaat ediyor. Film 4 farklı festivalden de ödülle döndü.

İlginizi Çekebilir: Netflix Nisan Ayı Programını Açıkladı

The Theory of Everything (Her Şeyin Teorisi)

Her Şeyin Teorisi, zamanımızın en parlak ve ünlü fizikçisi Stephen Hawking ve 1960'larda Cambridge'de okurken aşık olduğu sanat öğrencisi Jane Wilde'ın hikayesidir. 21 yaşında ölümcül bir hastalık (ALS) teşhisi konulduktan sonra kendisine sadece iki yıl yaşaması için verilen parlak ama kayıtsız bir kozmoloji öğrencisi olan Hawking'den çok az şey bekleniyordu. Bununla birlikte, Jane Wilde'ın sevgisi Hawking’i harekete geçirdi ve "Einstein'ın halefi" olarak anılmaya başladı. Ayrıca üç çocuğuna bir koca ve baba oldu. Tam olarak bir girişimcilik filmleri kategorisinde yer almasa da Hawking’in azmi girişimci adaylarına ilham kaynağı oluyor. Film en iyi erkek oyuncu dalında Oscar ödülü alırken çeşitli festivallerde 126 kez aday gösterilip 25 ödülün de sahibi oldu.

İlginizi Çekebilir: Girişimci Filmleri Nelerdir? İzlenmesi Gereken 5 Girişimci Filmleri

Aviator (Göklerin Hakimi)

Milyarder Howard Hughes'un bu biyografisi, RKO Pictures'ın sahibi olarak ilk film yapım yıllarından başlamasına rağmen çoğunlukla yeni uçak tasarlama ve tanıtmadaki rolüne odaklanıyor. Hughes, deneysel uçak tasarlamak için servetler harcayan ve sonunda büyük rakibi Juan Trippe'nin sahip olduğu Pan Am havayollarına rakip olarak TWA'yı kuran bir girişimci olarak biliniyor. Trippe'in politikacı Senatörü Ralph Owen Brewster, Hughes'u savaş vurguncusu olmakla suçladığında, üstünlüğü kazanan Hughes olur. Erken yaşlardan itibaren, Hughes ayrıca germofobikti ve ciddi akıl hastalığı nöbetleri geçirecekti. Başrolünde Leonardo Di Caprio’nun aldığı bu film 5 dalda Oscar ödülü kazanırken çeşitli festivallerden de 85 ödülle döndü.