Kanser Hücrelerinin Öldürülmesinde Solucandan Yararlanılacak

Çağımızın hala tam anlamıyla tedavi edilemeyen hastalıkları arasında yer alan kanser, her yıl binlerce insanın ölümüne yol açmaya devam ediyor. Öte yandan bilim insanları her geçen gün yeni bir gelişme ile kanser hastalıklarına çözüm getirmeye çalışıyor. Bu kez de Japonya Osaka Üniversitesi'nden araştırmacılar kanser hücrelerini öldürülmesi noktasında bir tür solucandan yararlanabileceklerini açıkladı. Tıp alanında çığır açacak olan bu gelişme şimdiden pek çok hastaya umut vadediyor.

Osaka Üniversitesi araştırmacıları, solucanların, kanser önleyici ilaçlar gibi pek çok maddenin vücuda taşınmasında nematod adı verilen mikroskobik solucanlardan faydalanmayı planlıyor. Osakalı araştırmacılar, adeta kargo görevini üstlenecek olan nematod solucanları hidrojel kılıflar içeren bir madde ile kaplanabileceğini keşfettiler.

Esasında denizlerde yaşayan bir tür olan anisakis simplex, insan vücuduna girdikten sonra da yaşamını devam ettirebilen bir canlı. Aynı zamanda bazı kaynakların bildirdiğine göre bu tür kanserin kokusunu alabilen nadir canlılar arasında yer alıyor. Yutulma gibi benzeri davranışlar sonucunda insan vücudunda da yaşamaya devam edebilen ve kanseri tanıdığı düşünülen nematodlar olarak bilinen mikroskobik canlı, Osaka Üniversitesi'nden araştırmacıların dikkatini üzerine çekti.

Şimdi, Japonya'dan bilim adamları, şaşırtıcı çeşitlilikte yararlı ve koruyucu bileşenlerle mikroskobik solucanlar sağlama konusunda eşit derecede usta olduklarını gösterdiler. Özellikle serbest yaşayan solucanların, fonksiyonel kargo taşımak için daha da özelleştirilebilen hidrojel bazlı "kılıflar" ile kaplanabileceğini keşfettiler.

İlginizi Çekebilir: Kanser Kokusunu Alabilen Karınca Keşfedildi!

Nematodlar Kanser Kokusunu Tanıyor

Nematodlar, normalde toprakta veya diğer çevresel nişlerde yaşayan ve belirli koşullar altında insan vücuduna girebilen küçük, serbest yaşayan solucan türü. Denizde yaşayan bir nematod olan ve yutulduğunda insanları kolonize edebilen Anisakis simplex, kanser hücrelerine karşı tuhaf bir hoşlanma belirtisi vermiştir.

Çalışmanın ilk yazarı olan Wildan Mubarok, konuya dair bazı açıklamalarda bulundu. Anisakis simpleksinin, potansiyel olarak kanser “kokusunu” tespit ederek kanseri algıladığı belirtti. Araştırmacının ifadesine göre sadece kokusunu tanımakla kalmıyor, aynı zamanda kanserli dokulara yapıştığı bildiriyor. Mubarok'a göre bu tespit, onların, kanser karşıtı tedavileri doğrudan insan vücudundaki kanser hücrelerine ulaştırmak için kullanılıp kullanılamayacağını sormalarına neden olmuş.

Bu olasılığı araştırmak için, araştırmacılar önce nematodları yüzeylerinin her tarafında jel benzeri bir tabaka oluşturmak için birbirine bağlanan kimyasallar içeren bir dizi çözeltiye batırdı. Böylece hidrojel kılıfları uygulamak için bir sistem geliştirdiler. Esasen bu işlem, yaklaşık 0,01 mm kalınlığındaki bir giysiyi yaklaşık 20 dakikada solucana özel olarak uyduruyor.

Araştırmanın kıdemli yazarı Shinji Sakai ise konuya ilişkin ilk olarak sonuçların çok açık bir şekilde ortada olduğunu söylüyor. Sakai söz konusu olan kılıflar için onların solucanların hayatta kalmasına hiçbir şekilde müdahale etmediğini özellikle vurguladı. Aynı zamanda solucanların hareketliliğini ve çekici kokuları ve kimyasal sinyalleri arama doğal yeteneklerini korumak için yeterince esnek olduğunu da ifade etti.

Daha sonra araştırmacılar, kılıfları fonksiyonel moleküllerle yüklediler. Bunun solucanları ultraviyole ışıktan ya da hidrojen peroksitten koruduğunu keşfettiler. Dahası, kılıflar, hidrojel zırhları tarafından korunan ancak engellenmeyen nematodların kanser hücrelerini öldürmek için taşıyabileceği ve iletebileceği anti-kanser ajanlarla yüklenebilir.

Mubarok, bulguların, nematodların gelecekte bir dizi belirli hedeflere işlevsel kargo teslim etmek için potansiyel olarak kullanılabileceğini gösterdiğini belirtti. Hidrojel kılıfların uyarlanabilirliği göz önüne alındığında, bu solucan tabanlı dağıtım sistemi, yalnızca hastalardaki tümör hücrelerine kanser önleyici ilaçların verilmesi için değil; aynı zamanda bitki köklerine faydalı bakterilerin taşınması gibi diğer alanlarda da potansiyel uygulamalara sahip olacak.