Karbon teknolojisi doğaya salınan ve iklim değişikliği başta olmak üzere bir çok zarara neden olan karbondioksitin iyileştirilmesine yönelik bir teknolojidir. Endüstriyel dünyanın verdiği tahribatları azaltma ve yok etme adına bulunan taktikleri kapsayan bu teknoloji, artık ciddi kabul gören bir buluş olarak devrim yaratmaya geliyor.
Öncelikle... Nedir Bu Karbondioksit?
Her insanın yaşamını sürdürebilmesi için nefes almaya ihtiyaç duyduğunu biliriz. Bu basit bilgi, bizim nefes olarak tanımladığımız oksijen maddesidir. Gezegenimizi belki de trilyonlarca gezegenden ayıran en büyük farklılık da, Dünya'nın oksijene sahip olmasıdır. Aldığımız her oksijen, vücudumuzu dolaşıp gerekli ihtiyacı sağladıktan sonra tekrar dışarı verilir. Ancak bu sefer ismi oksijen değil, karbondioksittir.
[caption id="attachment_21022" align="alignnone" width="600"]
Kimyasal sembolü CO2 olan karbondioksit hem insan hem de doğa için oldukça zararlı bir gazdır[/caption]
Fen bilimlerinden aşina olduğumuz üzere CO2 olarak simgeleştirilen karbondioksit, hem doğanın hem de insan vücudunun dengeli bir biçimde varlığını sürdürebilmesi adına oldukça hayati bir öneme sahip. Maddelerin keşfi ve bilimin gelişmesi ile birlikte, fotosentezden fosilleşmeye kadar bir çok ekolojik alanda karbondioksit ismi anılır oldu.
19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında doğan ve büyüyen Endüstrileşme için karbondioksit neredeyse her üretimin yan etkisi olmaya başladı ve işin rengi biraz değişti. Petrol, doğalgaz ve benzeri bir çok yenilenemeyen enerji kaynaklarının ardı ardına keşfedilmesi ile birlikte; sanayileşme için bir mucize, doğa için ise bir felaket başlamış oldu.
Fabrikalar, Otomobiller ve Kirli Bir Dünya: Karbondioksit Etkileri
İklim değişikliği, küresel ısınma ve ekolojik dengenin değişmesi gibi kavramlar günümüzde sık sık tartışılan konulardır. Peki bunların neden kaynaklandığı hakkında bir fikrimiz var mı? 2015 Paris İklim Anlaşması'nda da vurgulandığı üzere, dünyadan atmosfere yayılan sera gazı salınımlarını her geçen gün artıyor.
[caption id="attachment_21030" align="alignnone" width="1440"]
CO2 etkisi gün geçtikçe çoğalıyor[/caption]
Arabadan çıkan ya da fabrika bacalarından tüten duman, uçakların ve büyük araçların neden olduğu kirli gazlar ve dahası her kış ısınmak için kullandığımız doğalgaz... Bütün bu hayat kurtarıcı ve gelişmişlik göstergesi olan şeyler, aslında doğayı tahrip eden bir felaket doğuruyor. Aynı zamanda insanların solunum sistemlerini direkt etkileyerek, nefes alamama ve solunum yetersizliği gibi bir çok hastalığa da sebebiyet veriyor.
Tabii ki bu birden bire olmuyor, fakat endüstrileşmenin neredeyse 200 yılı devirdiğini düşünürsek; oldukça uzun zamandır devam ediyor. Hatta insanlık tarihinde ilk defa, rekor sayıda CO2 gözlenmekte.
Karbon Ayak İzi Ölçümünün Önemi Gittikçe Artıyor
Doğa tahribatı arttıkça, içinde bulunduğumuz yüzyılın birçok bilim insanı bu durumu vurgulamak üzerine açıklamalarda bulunuyor. Bizden uzakmış gibi görünen ya da tam tersi, günlük hayatımızın ayrılmaz parçaları olarak görünen bir çok konu; karbondioksitin zararlarını artırmakta. Sadece toplumsal ya da kitlesel olarak değil, bireysel olarak da sorumluluklarımız bulunuyor. Bunun en güzel örneği ise Karbon Ayak İzi olarak adlandırılan ve evrensel kabul edilen ölçüm.
[caption id="attachment_21024" align="alignnone" width="705"]
Bir kişinin karbon üretimini ölçen karbon ayak izi[/caption]
Karbon ayak izi, bir kişinin yaşamına ve kullandığı araçlara bakarak ne kadar karbondioksit ürettiğini anlamamıza yarayan bir ölçümdür. Birincil ve ikincil olarak ayrılan bu ölçümde kaynaklar şu şekilde örneklendirilebilir:
Araştırmalara göre, karbondioksit salınımına neden olan alanların başında Doğalgaz - Kömür - Petrol üçlüsü geliyor. İkinci sırada ise eğlence sektöründe kullanılan araç ve nesneler var. Şehir yaşamının vazgeçilmezi olan binalar, araçlar ve sanayileşmenin getirdiği her yenilik de karbon ayak izine katkı sağlamakta.
Karbon Teknolojisi ve Özellikleri Nedir?
Bu gidişe bir dur demek ve giderek artan ekolojik felaketleri gelecek nesil adına önlemek isteyen
Karbon Teknolojisi, CO2 salınımını en aza indirmeyi hedefleyen yeni bir bakış açısı. Özellikle 21. yüzyılda bir çok bilim insanı ve girişimci tarafından geleceğe yönelik karanlık senaryolar dile getiriliyor. Doğanın tahribatından kaçmak yerine bununla mücadele etmeye çalışan
Bill Gates'in yenilenebilir enerji hamlesi de bunlardan biri!
[caption id="attachment_21025" align="alignnone" width="2560"]
Karbon Yakalama ve Depolama Hareketi (CCUS) ABD başta olmak üzere bir çok ülkede yayılmaya başladı[/caption]
Karbon teknolojisini bir devrim yapan şey ise, karbondioksitin atmosfere salınımını engelleyecek her türlü girişime sahip olması. Dönüştürmek, yakalamak, depolamak ve daha bir sürü teknik ile birlikte, zarardan fayda doğurmaya çalışan bir çok girişim karbon teknolojisi alanına dahil edilebilir. Uluslararası kuruluşlar tarafından ise
CCUS (Carbon Capture and Storage Challange) olarak bilinmekte.
Günümüzde sanayileşen ve gelişmiş ülkelerin bir çoğu, bu teknoloji hakkında olumlu görüşlerini paylaşıyorlar. Amaçları ise dünya çapında yaygınlaşan bir Karbon Teknolojisi!
Karbon teknolojisi temel olarak yakalama ve depolama denen işlemi kullanıyor. Bu işlemde CO2'nin salınım yapmasına olanak vermeden, belli kimyasal işlemlerden geçiriliyor. Katı emiciler adı verilen kimyasallar sayesinde gaz biçimi değiştiriliyor. Yakalanan CO2 daha sonrasında belli süreçlerden geçerek depolanıyor.
Dönüştürülen Karbondioksit Hangi Alanlarda Kullanılıyor?
[caption id="attachment_21026" align="alignnone" width="1280"]
Dönüştürülmüş karbondioksit bir çok alanda kullanılıyor[/caption]
Karbon Teknolojisi Ürünlerinin Potansiyel Değeri 6 Trilyon Dolara Ulaştı!
Eğer işler yolunda giderse ve geleneksel üretim faaliyetleri yerini karbon teknolojisi gibi yeniliklere bırakırsa, gelecekte ilginç bir tablo açığa çıkabilir. Karbondioksit kullanımının azaltılması üzerine kar amacı gütmeyen bir organizasyon olan Carbon180'in kurucusu Noah Deich, konuyla ilgili The New York Times'a ilginç ifadeler verdi. Araştırmalara göre karbon teknolojisi piyasasındaki potansiyel ürünlerin değeri neredeyse
6 trilyon dolar gibi bir fiyata yaklaştı.
[caption id="attachment_21027" align="alignnone" width="720"]
Dönüştürülmüş CO2'den oluşturulan karbon fiberler[/caption]
Deich,
"Şu an Karbon Teknolojisi (carbontech) ile üretilen ürünlerin değeri, geleneksel şekilde üretilenlerden daha yüksek. Bunun nedeni ise, sera gazı salınımlarını azaltmayı hedefleyen yeni üretim teknikleri. Satın almak istediğiniz bir ürünü çevreye zararlı ama daha ucuz alabilirsiniz. Ancak sanıyorum ki gelecekte, fiyatı daha yüksek ama çevre dostu olan ürünlere talep artacak." açıklamalarında bulundu.
"Bunun CO2 dönüşümlü votka içerek halledileceğini düşünmüyoruz. Buradaki asıl mesele insanların çevre dostu olan ya da olmayan ürünlere dikkat etmesi ve tüketim alışkanlıklarını değiştirmesi."
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...