Miami Üniversitesi'nden bir grup bilim insanı endişe verici bir çevresel keşifte bulundu. Küresel ısınma nedeniyle de atmosfere daha fazla karbondioksit salındıkça, sera gazının giderek daha güçlü hale geldiği ortaya çıktı. Çalışmanın kıdemli yazarı ve Rosenstiel Okulu'nda atmosfer bilimleri profesörü Brian Soden şu ifadelerde bulundu. "Bulgularımız, iklimin karbondioksit artışlarına tepki vermesiyle karbondioksitin kendisinin daha güçlü bir sera gazı haline geldiği anlamına geliyor. Bu, iklim değişikliğinin en şiddetli etkilerinden kaçınmak için karbon emisyonlarının bir an önce durdurulması gerektiğinin bir kez daha doğrulanmasıdır."
Bu rahatsız edici sonuca ulaşmak için araştırmacılar, artan CO2 seviyelerinin stratosfer üzerindeki etkisini analiz etmek için en son iklim modellerinden ve diğer tekniklerden yararlandı. İklim değişikliği nedeniyle stratosfer soğudukça, karbondioksitteki art arda artışların, önceki artışlara göre daha büyük bir ısı tutucu etkiye sahip olduğunu ve sera gazını gezegeni ısıtmada daha etkili hale getirdiğini tahmin etmeyi başardılar. Bu sonuç, gezegenin enerji bütçesini etkileyen belirli faktörler nedeniyle de dünya atmosferindeki enerji dengesindeki değişikliği ölçmek için iklim biliminde kullanılan bir kavram olan ışınımsal zorlamayı ciddi şekilde etkiliyor. Karbondioksit- küresel ısınma ilişkisi ile ilgili detaylar haberimizde.
İlginizi Çekebilir: Çalışma:2023, Küresel Olarak En Sıcak Yıl! İşte Detaylar
''Ancak İklimin Karbondioksit Artışlarına Tepki Vermesiyle Değiştiğini Gösteriyor"
Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi'nin (NOAA) Jeofizik Akışkanlar Dinamiği Laboratuvarı'nda fizik bilimcisi olan Ryan Kramer şu ifadelerde bulundu. "Bu yeni bulgu, ışınımsal zorlamanın sabit olmadığını, ancak iklimin karbondioksit artışlarına tepki vermesiyle değiştiğini gösteriyor"
Çalışma, Birleşik Model Karşılaştırma Projeleri tarafından sağlanan iklim modeli simülasyonlarının yanı sıra "çevrim dışı" ışınım akısı hesaplamaları ve analitik modeller kullanılarak gerçekleştirildi.
Yeni veriler ne anlama geliyor? Bütün bunlar, gelecekteki karbondioksit artışlarının iklim üzerinde geçmişte bildirilen eşdeğer artışlardan daha büyük bir ısınma etkisi yaratmasını bekleyebileceğimiz anlamına geliyor. Atmosferde artan karbondioksitin ana kaynağı enerji santrallerinde, endüstriyel tesislerde, ulaşımda, konut faaliyetlerinde kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtların enerji amaçlı yakılması olduğundan, bu faaliyetlere önem vermemiz önemlidir.
Şu anda, Paris Anlaşması gibi uluslararası çabalar ve anlaşmalar, karbondioksit dahil olmak üzere sera gazı emisyonlarını azaltarak küresel sıcaklık artışlarını sınırlamak için dünya çapında uygulamaya konmuştur. Azaltıma yönelik bazı stratejiler arasında yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş, enerji verimliliğinin artırılması ve ormanların korunması ve onarılmasına yönelik politikaların uygulanması yer almaktadır.
Yeni araştırma için belirtelim. Karbondioksitin gezegen üzerindeki etkisinin üstel olabileceği gerçeğini vurguluyor. Bu da sera gazıyla derhal mücadele edilmesinin daha büyük bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor. İklim azaltma çabalarının küresel ölçekte başarılı olmaya devam etmesini istiyorsa, gelecekteki politikaların bu yeni verileri entegre etmesi gerekecek.
Bu arada çalışmanın Science'da yayınlandığını da belirtelim.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...