Dünyanın en ünlü hayvanlarından biri olan kediler çoğumuzun gönlünü fethetmiştir. Peki bu fethin siyasi görüşümüzü bile etkilediğini söylesek inanır mısınız? Evet kulağa inanılması güç gelse bile gönlümüzün efendisi kediler aslında sevimliliklerinin de ötesinde bir şekilde bizleri etkiliyorlar.
İlginizi Çekebilir: Kanser Hücrelerinin Öldürülmesinde Solucandan Yararlanılacak
Toxoplasma Gondii İsimli Bir Parazitten Kaynaklanıyor
Kedilerin insanlar üzerinde büyük bir etkisi var. Yaramaz, akıllı ve sevimli olan bu hayvanların gizemli birer varlık oldukları gerçek ama insanların siyasi görüşlerine kadar etki etmesi merak uyandırıcı. Peki nasıl oluyor da kediler siyasi görüşleri etkileyebiliyor ? Aslında olayın özü biraz daha karışık. Genellikle aşısız kedilerin kumundan insanlara bulaştığı için "kedi paraziti" olarak adlandırılan bir parazitin enfekte olmasıyla gerçekleşiyor . Latince ismi Toxoplasma gondii isimli tek hücreli bir parazitin insanların siyasi tercihlerinin şekillenmesinde rol oynadığı ortaya çıktı. Yapılan bir araştırmaya göre bu parazit dünya nüfusunun üçte birini etkilemiş durumda. Evolutionary Psychology'de yayımlanan yeni araştırmada, Toxoplasma gondii isimli parazitin bireylerin siyasi görüşlerinde ve benimsediği değerlerde değişikliklere yol açabileceği ifade edildi. Makalede, "Toxoplasma gondii'yle enfekte olan insanlar belirli bir semptom göstermez" ifadeleri yer aldı. Ancak bu kişilerde birçok hastalık ve bozukluğun yanı sıra kişilik ve davranış farklılıkları daha yüksek oranda görüldüğü saptandı.
Enfekte Olan Kişileri Risk Almaya Yönlendiriyor
Toxoplasma gondii adı verilen tek hücreli bir parazit, fareleri daha cesur bir hale getiriyor. Böylelikle riskten kaçınan fareyi cesur bir kemirgene dönüştürüyor. Bu cesur kemirgenlerinde kedilere av olması halinde parazit kedilerin bağırsaklarına yerleşerek buradaki uygun koşullarda üreme imkanı buluyor. Daha sonra kediden insanlara bulaşabiliyor. Parazit, beyin manipülasyonu denen yöntemle hareket ediyor. Yapılan bir araştırmaya göre paraziti taşıyan kişilerin bazı risklere girme olasılığı diğer kişilerden daha fazla. Ancak bunun nasıl mümkün olduğu ise henüz belli değil. İnsanların Toxoplasma gondii isimli parazite karşı bağışıklığı bulunmuyor. İnsanlar evcil kedilerinin kumunu temizlediklerinde, enfekte olmuş kuzu, domuz veya geyiklerin etinin yediklerinde ve yeterince yıkanmamış sebzeleri tüketerek bu paraziti kapabiliyor.
Parazitin Etkileri 1992'den Beri Araştırılıyor
Independent Türkçe'nin haberine göre parazit sağlıklı kişilerde genellikle belirgin bir semptoma neden olmuyor. Ancak hamileler veya bağışıklık sistemi zayıf kişiler için tehlikeli olabiliyor. Prag Üniversitesi'nde bu parazit üzerine uzun yıllardır çalışan Prof. Dr. Jaroslav Flegr, "Laboratuvarımız, gizli toksoplazma enfeksiyonun insan davranışı ve kişiliği üzerindeki etkilerini 1992'den beri araştırıyor" ifadelerini kullandı. Parazitin insanların davranışlarını nasıl etkilediğine dair yeterli veri bulunmasa da iki çalışmaya imza atan bilim insanları, parazitin beyinde bıraktığı kistlerin rol oynayabileceğini söylüyor. Çünkü bu kistlerin, beyinde dopamin üretimini arttırdığı ve dopaminin de insanların ödül ve risk değerlendirmelerini etkilediği biliniyor. Parazitin enfekte olmuş bir insanı risk almaya daha yatkın bir hale getirdiği düşünülüyor.
2 bin 315 kişinin katıldığı araştırmada katılımcılardan 477'si parazitle enfekte olmuştu. Anket sonuçlarına göre bu kişilerin, bir gruba bağlılık gösterme ve o grubu üstün tutma eğilimi daha fazlaydı. Aynı zamanda özgürlükçü düşünceler ve otorite karşıtı fikirlere mesafeyle yaklaştıkları görüldü. Öte yandan araştırmacılar, cinsiyetler arasında da olası farklılıklar tespit etti. Paraziti taşıyan erkeklerin ekonomik eşitliği ve daha az rekabetçi bir toplumu tercih etme eğilimi fazlaydı. Bu da araştırmacıların hiç beklemediği bir sonuç oldu. Enfekte kadınlarınsa özgürlükçü düşüncelere daha uzak olduğu anlaşıldı ancak araştırmacılar cinsiyetler arasındaki bu farklılıkların henüz kesin bulgu olmadığını vurguladı. Daha çok katılımcıyla gelecekte yapılacak araştırmalar, bu açıdan daha doğru sonuçlar verebilir. İlerleyen zamanlarda yapılacak olan araştırmaların bu konuya daha net bir ışık tutmasını temenni ediyoruz.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...