Araştırmacılar, yoğun yağış ve kuraklıkların küresel ekonomi açısından olumsuz sonuçlara neden olabileceğini ifade ediyor. Özellikle sanayisi gelişmiş zengin ülkelerin bu durumdan oldukça olumsuz etkileneceğini belirtiyorlar.
Küresel araştırmalar, yoğun kuraklık dönemlerinin ekonomiye ve üretime büyük darbe vurduğunu gösteriyor. 2021 Temmuz ayında Avrupa'da yaşanan sel felaketleri, olumsuz hava koşullarının ekonomiye büyük darbe vurduğunu kanıtlar nitelikte.
Almanya'daki Potsdam İklim Etkisi Araştırma Enstitüsü'nden çevre ekonomisti Maximilian Kotz, tarımın sel ve kuraklık gibi doğal felaketlere karşı direnç gösterdiğini ifade etti. Sel ve kuraklık gibi olumsuz doğa olaylarından en fazla etkilenen sektörlerin imalat ve hizmet sektörü olduğunu açıklamalarına ekledi.
Yoğun yağıştan en fazla etkilenen ülkeler, tarıma bağlı faaliyetleri yoğun olan yoksul ülkeler değil. Ekonomileri güçlü olan ve daha çok imalat ve hizmet sektörüne bağlı olan ülkeler, olumsuz çevre koşullarından daha fazla etkileniyor ve daha büyük ekonomik zarara uğruyor.
Sıcaklığın artması çalışanların sağlığını olumsuz etkileyebiliyor ve bu durum, ekonomik üretkenliğe zarar verebiliyor. Sıcaklığın artması insan davranışlarını da etkiliyor. Tüm bunlar sıcaklık artışının, küresel ekonomi alanında olumsuz sonuçlara neden olmasını tetikliyor.
Yağış ve üretkenlik arasındaki bağlantıya odaklanmak adına pek çok çalışma yapıldı. Üretkenlik kapsamında yapılan çalışmalar, yalnızca yağış faktörünü ele alıyor. Kotz bu nedenle çalışmaların oldukça dar bir pencereden baktığını ifade ediyor. Çalışmalar, yıllık belli miktarda yağışın tarım ekonomisi güçlü olan ülkeleri olumlu yönde etkilediğini gösteriyor. Araştırmalar çoğunlukla fakir ve tarım faaliyetleri gelişmiş ülkelere odaklanıyor. Bundan dolayı gelişmiş zengin ülkelerde aşırı yağışın ne tür sonuçlara neden olacağı henüz tam olarak bilinmiyor.
Kuraklık ve Sel Üç Farklı Zaman Ölçeğinde İncelendi
Kotz ve meslektaşları yıllık, aylık ve günlük olmak üzere üç farklı zaman ölçeğinde araştırmalar yaptılar. Yağışların gerekenden fazla olduğu dönemlerde ekonominin nasıl etkilendiğini incelediler. Kotz ve ekibi çalışmaları boyunca diğer çalışmalarda pek dikkate alınmayan 2 konuyu da dikkate aldılar. Bunlar bir bölgenin bir yıl boyunca yağış aldığı günlerin sayısı ve aşırı günlük yağış olan günlerin sayısı idi. Ekip dünya çapında 77 ülke 1554 için 1979'dan 2019'a kadar olan zaman diliminde bu faktörleri inceledi.
College Park'taki Maryland Üniversitesi'nde atmosferik bilim adamı olan Xin-Zhong Liang, araştırmaların önceki çalışmalarla çeliştiğini ifade ediyor. Liang yağışların ve kuraklığın tarımı nasıl etkilediğinin anlaşılması için pek çok faktörün değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Ekinlerin büyüme aşamaları, arazi drenajı ve sulama gibi faktörleri değerlendirmeden güvenilir bir sonuca ulaşılamayacağını açıklamalarına ekliyor.
Kotz ise çalışma hakkında yaptığı açıklamalarına şu şekilde devam ediyor:
Santa Barbara'daki California Üniversitesi'nde çevre ekonomisti olan Tamma Carleton, bu tür çalışmalara günlük ve aylık yoğun yağışların dahil edilmesinin önemli bir yenilik olduğunu ifade ediyor. Ancak Carleton açıklamalarına şu şekilde devam ediyor:
Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli, kuraklık ve sel dahil olmak üzere aşırı yağış olaylarının küresel sıcaklıklar arttıkça daha sık meydana geleceğini belirtti.
Kotz çalışmalardan elde edilen sonuçların sanayisi gelişmiş zengin ülkeler açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade ediyor. İnsan kaynaklı iklim değişikliğinin büyük ekonomik sorunlara neden olacağını açıklamalarına ekliyor.
Türkiye’nin iklim krizi ile mücadelesi hakkında detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...