Ayna Dünya kavramını daha önce hiç duydunuz mu? Ayna Dünya, günümüzde sıklıkla duymaya başladığımız ve Metaverse kavramı ile oldukça benzer özelliklere sahip. Üstelik Ayna Dünya’yı deneyimlemiş olma ihtimaliniz oldukça yüksek.
Gerçek Dünyanın Birebir Kopyası
Hayatımızın her köşesinde bize eşlik eden telefon, bilgisayar, tablet ve televizyonlar bize iki boyutlu uçsuz bucaksız bir dünyanın kapısını aralıyor. Fakat şu anda siz bu yazıyı okurken birileri bu iki boyutlu dünyayı, üç boyutlu hale getirmek için çabalıyor.
Ayna Dünya kavramı, ilk kez 1991 yılında Yale Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Profesörü David Gelernter’ın yazmış olduğu kitapta geçti. Gerçek dünyaya ait her şeyin sanal bir dünyada karşılık bulmasına verilen bu adın tam karşılığı “Mixed Reality”.
Ayna Dünya, yaşantımıza Metaverse kadar uzak bir kavram değil. Zira Ayna Dünya’yı deneyimlemiş olma ihtimaliniz oldukça yüksek. Örneğin farkında olmasanız da Google Maps bir Ayna Dünya örneğidir. Gerçek dünyanın birebir kopyasını sanal dünyaya taşıyan Google Maps sayesinde sokakları, caddeleri dolaşabilir hatta bir dağa bile tırmanabilirsiniz!
Slovakya’nın Bratislava şehrinde gerçekleştirilmekte olan
Anteworld adlı oyun motoru projesi Ayna Dünya için bir başka güzel örnek. Dünya’nın gerçek anlamda birebir büyüklüğünde bir kopyasını içeren Anteworld ile dağları, denizleri gerçeğe çok yakın bir görüntü kalitesinde görebilmeniz mümkün!
Gerçek Dünyayı Oyun Haline Getirmek
Anteworld’ü daha önce hiç duymamış olmanız muhtemel fakat Ayna Dünya için örnek olabilecek öyle bir uygulama var ki işte bunu kesinlikle biliyor olmalısınız! O uygulamanın adı tüm dünyayı kasıp kavuran Pokemon Go!
153 farklı ülkeden, milyonlarca insanın, dünyamıza taşınmış Pokemon karakterlerinin peşine düştüğü ve onları yakalamak için birbirleri ile yarıştığı bu evrende, gerçek dünya oyunun haritasıydı. İnsanların yakalamak için uğraştığı yaratıklar ise bu oyunun bir Ayna Dünya haline gelmesini sağlıyordu.
Caddeler aynı, sokaklar aynı, binalar aynı. İşte gerçek dünyanın bir yansıması!
Bir şehri baştan yaratmak yerine, var olan bir şehri alıp üzerinde ejderhalar uçurmak veya sokaklarına birkaç yaratık eklemek çok daha kolaydır değil mi? Google Maps, Pokemon Go’ya benzer oyunları geliştirenler için kaynaklarını sonuna kadar açtı. Böylece sanal dünya ile bağlantılı oyun geliştirmek eskisinden çok daha kolay hale geldi. Artık üç haftada bile bir Ayna Dünya oyunu tasarlayabilmek mümkün!
Bu Ayna Dünya’larda kendi avatarımızı yaratmak ve başka avatarlarla etkinlikler yapabilmek için ise Metaverse’ü beklemek gerekiyor. Ayna Dünya ile Metaverse işte bu noktada birbirlerinden ayrılıyor. Gerçekliği kırmayı sağlasa da bizi tam anlamıyla başka bir dünyada gibi hissettiremiyor Ayna Dünya.
Teknolojinin gelişim hızına bakıldığında çok yakın bir gelecekte kullandığımız dijital cihazlardan yalnızca caddeleri, sokakları veya binaları görmekle kalmayıp, o binaların içerisindeki odaları ve eşyaları da detaylı bir şekilde inceleme fırsatına sahip olacağız. Belki de o odalar ile etkileşime geçerek Ayna Dünya’da kendi ihtiyaçlarımıza göre sanal odalar inşa edeceğiz.
Yeni Dünyanın Bir Adım Gerisinde Olmak
Facebook’un adını Meta olarak değiştirmesi, akıllara bu yeni dünyanın
merkeziyetsiz olmaktan uzaklaşacağı düşüncesini getirdi. Blokchain teknolojisi ise bu merkeziyetsizliği sağlama potansiyeline sahip en büyük oluşum. Fakat Ayna Dünya ve Metaverse kavramlarının karanlık taraflarını bir kenara bırakabilirsek, bize yepyeni ve keşfedilmek için oldukça canlı bir dünya göründüğünü söylemek mümkün.
Öncelikle Web 2.0 ile bol etkileşimli bir internet çağına adım attığımız o ilk yılları hayal edelim. Birbiri ardına kullanıma sürülen uygulamalar ve insanların kendilerini baştan yaratabilmeleri için apayrı bir ortam! İnternet, hiç şüphesiz insanların kariyerini, iletişimini ve hayat tarzını ciddi şekilde etkiledi. Üstelik bu yalnızca iki boyut üzerinden gerçekleşti. Tüm bunların üç boyutlu bir ortama aktarılmasıyla yaşanabilecek gelişmeler ise sonsuz ihtimale sahip.
Bir internet sitesini bilgisayarımızdan ziyaret etmek yerine onun sanal dünyadaki karşılığına gittiğinizi hayal edin. Birinin sosyal medya profilini incelemek yerine onun avatarı ile görüştüğünüzü düşünün. Sanırsak gelecekte iki boyutlu filmler bile demode hale gelecektir. Kim bir filmi yaşamak yerine dışarıdan izlemeyi tercih edecek ki?
Tüm bunların birkaç adım gerisinde olduğumuzu bilmek sizce de heyecan verici değil mi?
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...