Dünya son yıllarda büyük bir tehlike altında ve bu tehlike gün geçtikçe artıyor. Küresel ısınmanın etkisini son zerresine kadar hissettiğimiz bu yıllar, gelecek nesiller için büyük bir tehlike arz ediyor.
Sadece son 4 yıl öncesinde bile İstanbul'da kar dizlere kadar gelirken, bu kış mevsiminde sıcaktan denize girenler dahi oldu. Bunun yanı sıra İlkbahar'da yaz mevsimini yaşadık desen abartmış olmayız. Küresel ısınma bir yana denizlerimizdeki tehlike de her geçen gün artıyor.
Küresel Isınma Her Geçen Gün Artıyor
[caption id="attachment_11321" align="alignnone" width="2500"]
küresel-isinma-devam-ediyor-
StartupTeknoloji[/caption]
Geçtiğimiz yıllarda ufak ufak görünen
müsilajlar bu yıl patlak vererek Marmara Denizi'ni etkisi altına aldı. On binlerce deniz balığını öldüren bu tehlike her geçen gün artıyor.
Doğa'ya yardım etmek isterken de zararımız dokunuyor. Ağaçlandırma çalışmaları sırasında neredeyse tüm bölgelere sarı çam ağaçları dikiliyor. Fakat bir bölgeye ağaç dikmeden ya da yanımızda ağaç parçası götürüp yakmadan önce bilmemiz gereken bir şey var, o da o bölgenin hangi ağaç yoğunluğunda olması. Bunu maalesef ülkemizin üst yetkilileri dahi bilmiyor. Örneğin meşe ağaçlarının olduğu bir bölgeye çam ağacı dikilirse bölgenin ekosistemi bozulacaktır. Hatta meşe ağaçlarının olduğu bölgeye başka bir bölgeden meşe ağacı dahi olsa getirip yakmak zararlıdır.
Her geçen gün sanayileşen ve çevre dostu teknolojiden uzak olmamız nedeniyle de gökyüzümüz hiç temiz kalmadı. Türkiye, dünyada en çok hava kirliliğine sahip olan 46. ülke. Pandeminin başlarında tam kapanmanın başlamasıyla dünya da büyük bir temiz hava furyası başlamıştı, öyle ki İstanbul'un çoğu semtinden bakınca Bursa Uludağ manzarası gözüküyordu.
Ozon tabakası iyileşmeye başlamıştı. Fakat maalesef durum tekrar tersine dönerek dünyamızı kirletmeye devam ediyoruz.
Dünya Isınmaya Devam Ediyor
[caption id="attachment_11322" align="alignnone" width="900"]
dünya-eriyor-
startupteknoloji[/caption]
NASA'nın yaptığı son açıklamalara göre de iklim dengesizliği, her geçen yıl kendini daha çok gösteriyor. NASA'nın açıklamalarına göre bu dengesizlik 2005 - 2019 yılları arasında 2 katına çıktı. Bu durum neticesinde okyanus, kara, hava daha hızlı ısınmaya başladı.
Söz konusu enerji dengesizliğine, atmosferde artan metan ve karbondioksit gibi sera gazlarının yanı sıra bulut örtüsü ile denizlerdeki buz tabakasının azalmasının ve güneş ısısını tutan su buharlaşmasındaki artışın neden olduğuna işaret edildi.
Raporun baş yazarı Norman Loeb bu durumu ''görülmemiş bir şey'' olarak tanımlıyor. Bu enerji dengesizliğinin her saniyede Hiroşima'ya atılan 4 atom bombasına eş değer olduğu belirtilmekte. Bu durumun yakın zamanda toplumları etkileyeceği belirtiliyor.
Kripto Para Madenciliği Bitmeli
Bu enerji dengesizliğinin bir diğer unsuru da kripto para madenciliği. Bazı araştırmalara göre dünyamızın kripto para madenciliğinde bu hızla devam etmesiyle 2050 yılında kadar ısı dengesizliğinin artacağını ve dünyamızın 2 kat daha fazla ısınacağını belirtiyor.
Fakat ne mutlu ki bir çok kripto para birimi projesi madenciliğin sona ermesi için çalışmalarda bulunuyor.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...