Araştırmalar sağlıklı bir insanın günde 10.000 adım atması gerektiğini savunuyor. Peki neden her gün 10.000 adım atmalıyız?
Dünya genelinde atılan ortalama adım sayısı 4.400. Uzmanlar bu sayısının oldukça düşük olduğunu ve düzenli olarak günde 10.000 adım atmamız gerektiğini söylüyor. Neyse ki ülkemiz ortalamanın üstünde ve günde ortalama 5000 adım atıyor. Yine de bu sayı önerilenin sadece yarısı. Bu konuyla ilgili araştırma yaptığımda tek bir sorudan yola çıktım. Neden her gün 10.000 adım atmalıyız?
1000 Sihirli Bir Sayı Değil
İlk başta bu sayının sihirli bir sayı olup olmadığını, attığımız adımların 10.000'e ulaşması halinde ne kazanacağımızı sorguladım. Araştırmalarım sonucu 10.000'in sihirli bir sayı olmadığını sadece bir hedefi belirttiğini gördüm. Günlük attığımız adım sayısı 9.000 de olabilir, 11.000 de. Burada önemli olan 10.000 adım atmak değil, hareketli bir yaşama alışmak. Her gün düzenli olarak belirli bir miktar adım atarak kendimize daha hareketli bir hayat yaşadığımızı kanıtlamamız.
Başarma Hissi
Genelde başarılı insanlar günlerine başlarken önce yatağımızı toplamamız gerektiğini öğütlerler. Çünkü, güne başlarken bir değişim yaratmak ve bir görevi yerine getirmek bize başarma hissi sağlar. İşte 10.000 adım hedefine her gün ulaştığımızda bu hissi yaşıyoruz. Bunun aslında beyindeki döpamin reseptörleriyle de bağlantı var. Döpamin haz hissini yaşamamızı sağlayan bir çeşit hormon. Bir şeyler başarmak bu hormonu tetikliyor ve yürüyüşün sonunda döpamin salgılamış oluyoruz. Bu da daha hareketli bir hayat yaşamamız için ekstra motivasyon sağlıyor.
Hareket Ettiğimize Emin Oluruz
Uyuduğumuzdan daha fazla oturuyoruz. Oturmak sağlıklı bir eylem değil ve uzun süre oturan insanlarda postür bozukluğu, bel ve boyun ağrıları görüldüğü de bir gerçek. Ortalama olarak insanlar günde 9.3 saat otururken yalnızca 7.7 saat uyuyorlar. “Oturmak yeni tiryakilik” denilmesine şaşmamalı. Her gün 10.000 adım atarsak daha az oturmaya başlarız. Böylece sürekli oturmanın getirebileceği postürel bozukluklardan kendini korumuş oluruz.
Kendine Zaman Ayırmanı Sağlar
Yürümenin faydalarından bahsedilirken genellikle fiziksel faydalar öne çıkarılır ama bence bu eksik bir önerme. Şahsen ben genellikle kilo vermek için değil kendime zaman ayırmak için yürürüm. Yürürken podcast dinlemek sevdiğim bir aktivite. Bu açıdan bakınca yürümek bir çeşit meditasyon aslında. Bazı insanlar için ki bu gruba ben de dahilim bir süre nefes egzersizi ya da yoga yapmak gibi bir şey. Peki 10.000 sayısının bu konuyla alakası ne? Aslında burada amaç adım sayısından daha çok geçirdiğimiz süre. Her gün iş ve hayatın stresinden kendimize zaman ayırmayı unutuyoruz. Kendimize zaman ayırmamız bir lüks değil gereklilik. Bu açıdan yürümek oldukça efektif bir eylem. 10.000 adımı ortalama 40 dakikada atabiliriz. Bu süre bir sesli kitap dinlemek, sevdiğimiz müzisyenin şarkılarını dinlemek ya da bir podcasti dinlemek için yeterli bir süre. 10.000 adım her gün kendimize borçlu olduğumuz zamanı ayırmamamızı sağlayacaktır.
50 WP Kazanabilirsin
Hemen şimdi Walkers uygulamasını aşağıdaki linkten telefonuna indirirsen 10.000 adımın için 50 Walkers Puan kazanabilirsin. Bu puanları uygulama içi markette kullanarak indirim ve fırsatlardan yararlanabilirsin. Attığın her adım için bağış yapabiliyor olmak da cabası. Daha fazla WP kazanmak için uygun fiyatla Pro üyeliklerimizden birini alabilirsin. Böylece her adımın daha değerli olmuş olur. Unutma ne kadar yararlı olsa da gün içindeki en boş zamanlarımızı yürüyerek harcıyoruz. Zaman da hayat kadar değerli. Bırak Walkers her adımın için sana bir şeyler kazandırsın. Yürüdüğüne değsin.
Yeterince Duyarlı mısın?
852.010.261 sayısı senin için bir şey ifade ediyor mu? Üşendiğin için okumadan geçtiğin bu sayı worldometers.info verilerine göre dünyadaki toplam aç insan sayısı. Sen bu sayı doğru mu diye siteye gidip kontrol etmek istediğinde sayı daha da artmış olacak. Çünkü her geçen gün yeni bir insan bu listeye eklenmeye devam ediyor. Şimdi sana şu soruyu sormak istiyorum: Dünyadaki açlığa karşı yeterince duyarlı mısın? Yeterince duyarlı olmayabilirsin. Bu anormal değil. Çünkü hepimiz kendi hayatlarımızda kendi dertlerimizle uğraşıyoruz. Sadece bugün açlıktan ölen 22.918 insanı düşünemeyebiliriz. Ama birileri bize bir çözüm yolu sunduğunda çözüm üretmek isteyebiliriz.
2.033.856 bir başka sayı. Bu sene dünyada yok olan orman alanlarının hektarı. Ülkemizde de aynı sorunla karşı karşıya kaldığımız bu günlerde yok olan ormanlarımızı izlemek oldukça zor. Ülkemizde ve dünyamızda her gün nefes almak oldukça zorlaşıyor. Her yıl milyonlarca ton karbondioksit salınımı oluyor ve çok da uzak olmayan bir gelecekte havayı temizlemek için yeterince ağacımız olmayacak. İşte bir başka çözümü de burada üretmeliyiz. Zaten bu konuda oldukça hassas olduğumuz bugünlerde daha fazla bağış yapmalı ve daha duyarlı olmayız. Doğa bugüne kadar bize aldığından daha fazlasını verdi. Doğaya borcumuzu henüz ödeyemedik. Bu konuda harekete geçmeli, ülkemiz ve dünyamız için daha duyarlı olmalıyız. Bu hem doğaya hem de bizden sonra gelecek kuşaklara ödememiz gereken bir borcumuz.
Sorunlara Bolca Çözüm Var
Bu arada doğadan bahsetmişken sokak hayvanlarından da bahsetmesem olmaz. Ülkemizde tam 8.000.000 sokak hayvanı var. Bu dostlarımız her gün yemek bulmak için mücadele veriyor. Şehir hayatı sokak hayvanları için optimal ve güvenli değil, onları düşünmeli ve duyarlı olmalıyız. Alışık olmadıkları bir düzende hayatta kalmak onlar için çok zor. Yemek bulmak ve güvenli bir barınak bulmak gibi ihtiyaçları var. İşte tam bu noktada da işleri kolaylaştırmak, onların ihtiyaçlarını karşılamak ve çözüm üretmek bizim elimizde.
Çok fazla sorun ve çok fazla çözüm var. Önemli olan birlik olmam ve yukarıda bahsettiğin sorunların çözümü için harekete geçmek. Buraya kadar her paragrafta çözüm üretmenin ve duyarlı olmanın bizim elimizde olduğunda bahsettim. Ama nereden nasıl başlayacağını anlatmadım. Muhtemelen ilk aklına gelen bir sivil toplum kuruluşuna üye olmak ve düzenli olarak çalışmak ya da farklı kanallardan derneklere ve vakıflara bağış yapmak. Aslında burada bahsetmek istediğim yapman gerekenin bundan çok daha basit olduğu. Çünkü Walkers sayesinde artık bağış yapmanın yeni bir yolu var. Eğer sen de yeterince duyarlı olmak ve çözüm üretmek istiyorsan yapman gereken şey çok basit: Yürümek. Nasıl mı?
Walkers
Sana bir mobil uygulama sadece yürüdüğün için her gün onlarca insana pirinç, ekmek, bebek maması, kedi ve köpek maması ve fidan bağışlıyor desem. Yardımcı olmak ister miydin? Walkers attığın her adım için istediğin bir ürünün bağışını yapıyor. Dikkatli bakarsan çevrende Walkers mama kutularını görebilir ve yapılan bağışları walkersapp.com adresinden takip edebilirsin. Tek yapman gereken uygulamayı indirip yürüyüş yapmak ve bağış ekranındaki seçeneklerden birini seçmek. Walkers ile adımlarını pirinç, ekmek, bebek maması, kedi/köpek maması ve fidana dönüştürebilir, bağış yapabilirsin. Kazandığın puanlarla yararlanacağın indirimlerden ve hediye çeklerinden bahsetmedim bile. Uzun lafın kısa Walkers'ta her adımın bağışa döner ve ihtiyacı olanlara umut olur. Burada sana düşense sadece yürümek. İşte çözümün bir parçası olman bu kadar kolay. Sen de Walkers’a gel, her adımın yardıma dönüşsün, her adımın birilerinin sorununu çözsün.
Walkers’ı indirmek için tıkla
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...