Nesnelerin interneti (IoT); tüm cihazları, bulut tabanlı bir ekosistemine bağlayan teknolojidir. Bu teknoloji gelecekte, iletişimi bugün olduğundan çok daha akıcı ve verimli hale getirmek için akıllı şehirlerin altyapısını potansiyel olarak destekleyebilir. Ancak IoT için en büyük engel hala büyük ölçüde merkezi platformlara bağlı olmasıdır.
Blockchain Teknolojisi Engelleri Ortadan Kaldırıyor
Blockchain teknolojisinin bu durumu çözme potansiyeli yüksektir. blok zinciri, verilerin hacklenmesini ve değiştirilmesini önleyecek şekilde verileri kaydeden, merkezi olmayan bir dijital işlem defteridir. Bunu, işlemleri çoğaltarak ve ağ boyunca "düğümlere" dağıtarak gerçekleştirir.
Blockchain, "akıllı sözleşmeler" olarak bilinen sözleşmelerin, merkezi olmayan bir şekilde özerk bir şekilde tamamlanmasına izin vererek, kullanıcılara kendi verileri üzerinde bir kontrol sağlayan bağlı cihazlar ağı oluşturacaktır.
Ne yazık ki, bu iki teknolojiyi tam anlamıyla birleştirmek şu anda mümkün değildir. Günümüzde birbiriyle “konuşan” tüm IoT cihazları aynı blok zincirinde olmalıdır. İnternetin geniş bir sunucu ağında nasıl çalıştığına benzer şekilde, gelecekteki bir IoT'nin bir blok zincir ağına dayanması gerekecek. Bu nedenle, mevcut blok zincirleri henüz bu olgunluk düzeyine ulaşmadığından, ölçeklenebilirlik, IoT ve blok zinciri birleştirmenin önündeki büyük bir engeldir.
Mevcut durumda bu iki teknoloji birleştirilemiyor olsa da, blockchain ve IoT'nin entegrasyonu devrim niteliğinde olacaktır. IoT'de yapılan ve değiştirilemeyen her işlemin kaydı oluşturularak verileri çok daha güvenli hale getiriliyor. Ek olarak, üretim hatlarından tüketicilere kadar tüm tedarik zincirini düzene sokacak ve gerektiğinde her paydaşın belgelere erişmesini sağlanacaktır. Ayrıca, tam entegre bir blok zinciri ve IoT, sigorta şirketleri ve tedarik zinciri lojistiği gibi birbirine güvenen endüstrileri de birbirine bağlı ve sorunsuz hale getirecektir.
Bu İki Teknoloji Sağlık ve Finansta Nasıl Devrim Yaratabilir?
COVID-19, dünya çapında hem aşı dağıtıcıları hem de sağlık çalışanları için lojistik bir kabus yarattı. En yaygın aşılardan ikisi olan Pfizer ve Moderna, sıfır derecenin altındaki sıcaklıklarda tutulmalıdır. Bu aşı mücadelesi, işlemleri kolaylaştırmak ve dağıtımı geliştirmek için blockchain ve IoT'nin birlikte nasıl çalışabileceğinin birincil örneğidir.
Aşı üreticileri, dağıtıcıların teslimat sırasında konumlarını ve sıcaklıklarını takip etmelerine ve izlemelerine ve ortaya çıkan sorunları hızla tespit edip düzeltmelerine olanak tanıyan IoT sensörlerini aşı ambalajına veya hatta bireysel şişelere yerleştirebilir. Şişeler aşı merkezlerine ulaştığında, sağlık çalışanları aşıların kalitesi hakkında önemli bilgilere anında erişmek için paketleri tarayabilir.
Blockchain ve IoT, akıllı ödemeler yoluyla finansta devrim yapma gücüne de sahiptir. Örneğin, JPMorgan Chase & Co, yakın zamanda Dünya'nın yörüngesindeki uydular arasında blok zinciri ödemelerine pilotluk yaptı. Bir deney olarak, banka, uydularında yazılım çalıştırma yeteneği veren GOMspace adlı bir nano uydu tedarikçisiyle çalıştı. Test, blok zincir ağlarının cihazlar arasındaki işlemleri besleyebileceğini ve uyduların para karşılığında birbirine veri gönderdiği bir pazar yeri inşa etmenin mümkün olduğunu ortaya koydu. Örneğin, böyle bir sistem, IoT'ye bağlı akıllı bir buzdolabının, bir e-ticaret sitesinden yemek siparişi vermesine ve düşük olduğunda otonom bir araca gaz satın alma yeteneği vermesine izin verebilir. Blockchain ve IoT teknolojisi için engeller devam etse de, ikisi arasındaki bir birleşme dünyamızı kökten etkileme potansiyeline sahiptir.
Teknoloji alanında daha çok habere ulaşmak için tıklayın.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...