Röportaj serimize hız kesmeden devam ediyoruz. Bugün, eskiden Mercedes'te elektrikli otomobillerin projelerinde faaliyet gösteren ve şimdi kendi girişimi olan Niocycle hakkında Taha Uluhan ile mükemmel ve keyifli bir röportaj yaptık. Gelin daha fazla uzatmadan yaptığımız enfes röportaja geçelim.
İlginizi Çekebilir: Yemeksepeti Kurucusu Nevzat Aydın ile Röportaj Yaptık!
Öncelikle Merhabalar. Taha Uluhan Kimdir? Sektördeki Deneyimlerinizden Bahseder Misiniz?
Merhabalar, ben 1995 yılında Almanya’nın Baden-Württemberg eyaletinde Stuttgart yakınlarında bir şehirde doğdum. 3. Nesil Gurbetçi evladıyım. Çok sevgi dolu bir çocukluk geçirdim. İmkanlarımız kısıtlıydı çocukken ama annem ile babam ellerinden geldikçe bir şey eksik etmemeye çalıştılar. Dolayısı ile gençliğimden beri çalışıyordum ve yaptığım her işi çok büyük bir merakla en güzel şekilde hal etmeyi çalışıyordum. Karlsruhe teknik üniversitesinde Makine Mühendisliği bölümünü bitirdim. Daha sonrasında Stuttgart’da Teknoloji ve İnovasyon yönetmenliğinde Master’imi yapıp Mercedes’te elektrikli araç projelerinde yer aldım. En son olarak’da bir doktora çalışmasına başlamıştım Niocycle’i kurmadan önce. Bugün Niocycle Teknoloji San. Tic. A.Ş. şirketinin kurucu ortağı ve genel müdürüyüm.
Mercedes’teki Tecrübelerinizden Bahsedebilir Misiniz?
Mercedes deneyimim aslında dökümhanede başladı. O zamanları Üniversitedeyken dönem aralarında para kazanmak için dökümhanede çalıştım. Neticesinde bir şekil ekmek parası kazanmak lazımdı. Daha sonrasında Stajyer olarak bugün kurucu ortağım olan Yusuf Perçin’in ArGe projesinde yer aldım. Orada içten yanmalı motorlar için İşlem Teknolojiler üzerinde çalışmalar sürdürdük. Üniversiteyi bitirdikten sonrada ilk önce Mercedes’in ilk 100% elektrikli olan model serisinde Proje Mühendisi olarak ve sonrasında Proje Yöneticisi olarak yer aldım. Proje başarılı bir şekilde teslim edildikten sonrada Mercedes’in Compact Cars ve SUV ArGe direktörün asistanı olarak çalıştım ve aynı zamanda Lityum iyon Bataryalar ile ilgili doktora çalışmalarıma başladım.
Türkiye’nin Yerli Otomobili TOGG Hakkındaki Düşünceleriniz Nelerdir? Otomotiv Sektörü Türkiye Açısından Nasıl Bir Ölçeğe Sahip?
TOGG benim açımda Türkiye olarak ilk kez otomotiv sektöründe kendi markamız ile maçı saha kenarından izlemeyip sahanın içine giriyourz. Çok eleştiriler var milliliği ile ilgili ama insanların anlamadı şey şu: küreselleşmiş bir piyasa var dünyada. Ve butün otomotiv şirketleri parçalarını çeşitli yerlerden alıyor. Bazı markalar ortak platformlar bile kullanıyor. Şimdi Togg başarılı olur mu olmaz mı, onu vakit gösterecek ama bizim gördüğümüz duyduğumuz kadarı ile can havliyle çalışan bir ekip var. Ama önemli olan sabır etmek. Biz Ülke olarak bu otomotiv ligine katılalım. İlk maçı kazanırız kaybederiz fark etmez. Yeterki maçtan maça iyileşelim derim.
İlk Girişiminiz Bach & Unity Hakkında Bilgi Verebilir Misiniz? Hangi Alanda Çalışmalar Yürütüyordunuz?
Bach & Unity Öğrenci olarak kurduğum ilk startup. Orada aslında başta telefon kılıfların ticaretini yapıyordum. Daha sonra bu işin çok fazla rekabeti oluştuğu için ayrı bir branşa çevirmeyi karar verdim. Neticesinde Bach & Unity bir Data Safety ürüne döndü ve gizlilik koruma ekranı üretip satmaya başladık. GDPR ve KVKK tarafında gelişen ve sıklaşan kurallar ile birliktede baya popüler bir ürün olmuştu. Aslında ilk Startup deneyimim diyebilirim. Bugün marka hala devam etmekte. Daha çok B2B olarak devam ediyor satışlar. Ama bu daha çok öğrenci olarak başlamış ticaret girişimi. Bu konuda bir patentim olsa’da teknoloji anlamda pek zorluk gerektirmiyor.
Girişiminiz Niocycle Hakkında Bilgi Verebilir Misiniz? Hangi Alanda Çalışmalar Yürütüyordunuz?
Niocycle elektrikli araçların kullandığı büyük lityum iyon bataryalarını çevreye daha az zararlı, katı malzemelerin daha yüksek bir yüzde ile, ve üretimi için gereken ham maddeleri daha saf kazandıran bir geri dönüşüm yöntemi. Bu yöntem ile birlikte hedefimiz lityum iyon bataryaları tamamen döngesel bir yapıya getirip, hem elektrikli araçların karbon ayakizini iyileştirip hemde kritik hammaddeleri tekrar kullanılabilir bir vaziyette geri kazanmak istiyoruz. Bunun için hem elektrik mühendisliği, hem malzeme mühendisliği hem de kimya mühendisliği dahil etmemiz gerekiyordu. Dolayısı ile kurucu ortaklarımız ile beraber çeşitli alanlarda çalışmalar yürütmek zorundaydık. En güncel olarakta makina ve mekatronik mühendisliği de bütün süreçlerimizi otomatikleştirmek için dahil ettik.
Türkiye’nin Otomotiv Sektörüne Girmesi ile Mühendisler ve Bu Alanda Çalışmalarını Sürdüren Kişilerin Ülkemize Geri Döneceklerini Düşünüyor Musunuz?
Türkiye zaten senelerdir otomotiv sektöründe yer alıyor üretici ülkesi olarak. Dolayısı ile geçmiş dönemlerde ülkemize geri dönen çok insanlar var. Önümüzdeki zamanlarda da daha çok kişi ülkemize döneceğine inanıyorum.
Türkiye’deki Hayallerinizden Bahseder Misiniz?
Ben ekibimle birlikte kurmuş olduğumuz Niocycle şirketin bir Türk şirketi olarak kurulup, patentlere türk şirketi olarak sahip olup dünyaya açılmasını hedefledik. Önümüzdeki seneler Lityum iyon bataryaların geri dönüşümü için asıl piyasalar Avrupa, Amerika ve çin olacak. Türkiye’de de tabiki bir piyasa var ve önümüzdeki seneler büyecek, ama buradaki piyasa henüz küçük ve gelişmesi gerekecek. Artı biz şirketimizi Lityum iyon bataryaları ülkemize getirip dönüştürmek için değil, teknolojiyi ülkemizde geliştirip yurt dışında Lityum iyon batarya geri dönüşümüne ihtiyacı olan şirketlere teknoloji tedarik etmek için kurduk. Hayallerimde ülkemizi önümüzdeki 10 ile 20 senede teknoloji ihracatını aşırı derecede artmış ve dünyanın mobilite, yenilenebilir enerji ve dijital sektörlerinde örnek olan bir hale geldiğini görüyorum açıkcası. Ve bütün çabalarımda buna az da olsa katkıda bulunmak içindir.
Yeni Mezun Olacak veya Sektörde Yeni Çalışmaya Başlamış Mühendislere Verebileceğiniz Tavsiyeler Nelerdir?
Cesaretli olun, sorumluluk almaktan çekinmeyin, umutsuzluğa kapılmayın. Şartlar ne kadar zor olsa da dış etkenleri suçlayarak hayatınızın hakimiyetini dışarı vermeyin. Engeller varsa onları aşmaya bakın. Kolay yol aramayın. Başarıya giden yolda kestirmeler yoktur.
Elektrikli Araçların Geleceği Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?
Elektrikli araçlar dünyada otomotiv sektöründe hakimiyetini kazanacaktır. Bu hakimiyet ne kadar sürer bilmiyorum ama dünyada bütün araçların hybrid de olsa ‘electric driven’ olduğu bir dönem göreceğiz. Yapılan yatırımlar, bütün ekosistemin, tedarik zincirlerin buna doğru hazırlanması boşa olmaz. Belki elektrikli araçlar en çevre dostu veya en iyi çözüm olmayabilir ama sadece yapılan yatırımlardan dünyanın bu dönüşümden hızlı vazgeçmeyeceğini görebiliriz. Aynı zamanda daha geçen sene elektrikli araçlar otomotiv sektöründe 2030’da üstünlük sağlayacağı ön görülürken. Bugün aynı üstünlüğü 3 sene daha evvel, yani 2027’de yakalayacağı ön görülüyor. Demekki buradaki dönüşüm git gide hızlanıyor.
Bu Araçların En Çok Hangi Yöndeki Yararlarına Değinmek İstersiniz?
Elektrikli araçların aktarma organlarında bozulacak fazla parça yok ve tabiki ‘Fun Factor’ dediğimiz zaman 0’dan 100’e daha hızlı ulaşıyor.
Elektrikli araçlara sadece sürüş halindeyken bakarsak karbon nötr’ler, yani karbon dioksit yaymıyorlar. Fakat cradle-to-cradle baktığımızda, yani üretiminden hayatını yitirene kadar olan ömrüne, elektrikili araçlarda bütün tedarik zincirinde ciddi oranda karbon dioksit’in yayılmasına sebep oluyor. Burada önemli olan tedarik zincirindeki ve ömründeki karbon dioksit etkenleri daha çevre dostu yapmak. Niocycle olarak mesela biz bu konuda elektrikli araçların karbon dioksit yayılımına en büyük etken olan Lityum İyon bataryaları hayatını yitirdikten sonra yeni bir yöntemle geri dönüştürüp, içerisindeki değerli ham maddeleri bozmadan, karıştırmadan, saf bir şekilde kazanıp bunları tekrar tedarik zincirine dahil ediyoruz. Bunu yaparken lityum iyon bataryaların karbon dioksit ayak izini 60% oranında iyileştirebiliyoruz. Aynı zamandada dışa bağımlılığı azaltılıyor. Çünkü Lityum iyon bataryalar için gereken ham maddeler direk ve en direkt 80% Çinli şirketlerin elinde.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...