Roma Amfi Tiyatrosu Tarihe Işık Tutuyor!

İlk Roma amfi tiyatrosu ve altın, Armageddon'da ortaya çıkarıldı! Kuzey İsrail'in kalbinde, tarih kayıtlarında ve İncil'deki kehanetlerde derin yankı uyandıran bir yer yatıyor! Kıyamet çağrışımlarıyla bilinen efsanevi şehir Armageddon.

Yıllardır arkeologların ilgisini çeken bu alan, Neolitik çağa kadar uzanan insan uygarlığının katmanlarını barındırıyor. Son kazılarda, Romalı askerlerin yaşamlarına ve onların alışılmadık topraklardaki eğlence arayışlarına ışık tutan dikkate değer bir keşif ortaya çıkarıldı.

1902 yılında arkeolog Gottlieb Schumacher, Armageddon'un gölgesindeki antik şehir olan Megiddo'yu keşfetmeye başladı. Odak noktası başlangıçta Megiddo'ya odaklanmış olsa da, Roma işgaline ve esrarengiz dairesel bir çöküntüye dair kanıtları gün yüzüne çıkaran çevredeki alan, ilgisini çekmeden edemedi. Bilim adamları daha sonra bu çöküntünün askeri bir amfitiyatro olabileceğini öne sürdü. Hipotezlerini de doğrulayan resmi bir kazı ancak 2013 yılında başladı.

Dikkatler, tarihçilerin ve arkeologların Roma askeri amfi tiyatrosunun varlığını kanıtlamak için yola çıktığı USC Dornsife Edebiyat, Sanat ve Bilim Koleji'ne çevrildi. Başarılı tarihçi ve arkeolog Mark Letteney liderliğindeki ekip, kazıyı şevkle araştırdı! Bu yıl, bilim adamlarının hipotezlerini başarıyla doğrulamasıyla önemli bir dönüm noktası oldu. Güney Levant, artık bölgede bulunan ilk Roma askeri amfi tiyatrosuna ev sahipliği yapma ayrıcalığına sahip. Roma amfi tiyatrosu hakkında detaylar haberimizde.

İlginizi Çekebilir: Vatikan Yakınlarında Antik Nero Tiyatrosu Keşfedildi!

Bilgi Arayışında Kararlılık Sürüyor

Kazının, Roma'nın Judea Eyaletindeki çıkarlarının koruyucuları olan Legio VI Ferrata'nın (6. Demir Zırhlı Lejyon) yaşamına ilişkin bir hazineyi ortaya çıkardığını belirtelim.

Keşfedilene benzer askeri amfi tiyatrolar, eğitim, konuşma ve eğlence için çok işlevli alanlar olarak hizmet ediyordu. Letteney, "Askerler, işgalci güç olduğunda, evlerinden uzaktayken ve yerel dili konuşmadıklarında, çok fazla satış noktaları olmuyor. Bu yüzden oyunlar oynuyorlar ve eğlence amaçlı halka açık etkinlikler düzenliyorlar" diye belirtti.

Sitenin tarihi katmanları, araştırmacıları büyüledi. Bir amfi tiyatroya dönüşmeden önce, yerel halk seramik için kil çıkarıyordu. Aynı zamanda Romalılar bu kili muhtemelen kendi üssünün inşaat malzemeleri olarak yeniden kullanıyordu.

Zaman geçtikçe çukur, merkezi bir özelliğe dönüştü. Romalılar bunu ustalıkla taş oturma yerleri ve erişim kapılarıyla tamamlanan bir amfi tiyatroya dönüştürdü.

Roma amfi tiyatro kökenleri, ilk başta bir kazı alanı olduğu hipotezi de dahil olmak üzere, titiz kil analizleriyle daha da doğrulanmayı bekliyor.

Din alanında doktora öğrencisi olan birinci sınıf öğrencisi Krysta Fauria, Letteney'in teşviki ve desteğiyle ilk arkeolojik yolculuğuna çıktı. Fauria'nın önemli katkısı ışıltılı bir keşif şeklinde geldi. MS 245'ten kalma, İmparator Diocletianus'un saltanatına kadar uzanan, mükemmel bir şekilde korunmuş bir altın para.

Faura, “Bir miktar toprağı gevşettim ve bu parlak para ortaya çıktı. Herkes bir nevi etrafına toplanmıştı; Bu gerçekten çılgınca bir şeydi. İsrail ve Filistin'de olduğunuzda, bu konuyu çalışan insanların, aramızda çok zaman olmasına rağmen, coğrafya ve iklim hakkında fikir edinmelerinin önemli olduğunu anlıyorsunuz." diye ifadede bulundu.

MS 245'e tarihlenen bu tesadüfi buluntu, yalnızca kazılara ilgi çekici bir dokunuş katmakla kalmadı. Aynı zamanda tarihlendirme açısından kritik bilgiler de sunduğunu belirtelim.

Kazılar devam ederken Letteney ve ekibi bilgi arayışında kararlılığını sürdürüyor. Onların çabaları, yaklaşık iki bin yıl önce Romalı mühendisler tarafından kullanılan inşaat tekniklerinin daha ayrıntılı bir resmini çizecek.