Samsung Servisteki Telefonlar İçin Dikkat Çeken Yeni Özelliğini Tanıttı

Güney Koreli teknoloji devi Samsung, Güney Kore'deki cihazlarına Onarım Modu (Repair Mode) adlı çok önemli bir özellik eklediğini duyurdu.

Telefonunuzu, üretici tarafından resmi olarak yetkilendirilmiş olsa bile, servis merkezinde bırakmak, gerçek bir kâbus deneyimi olma potansiyeline sahiptir. Telefonunuzdaki veriler meraklı gözlerden korunacak mı? Veya tüm veriler bozulmadan geri almayı bekleyebilir misiniz? iFixit, Apple ve Google gibi şirketler, cihazlarınızı kendiniz onarma seçeneğiyle size yardımcı oluyor. Ancak Samsung'un yeni Onarım Modu özelliği biçiminde daha basit bir çözümü var gibi görünüyor.

İlginizi Çekebilir: Samsung, Beklenen Resmi Duyuruyu Yaptı

Samsung Onarım Modu Nedir Ve Nasıl Kullanılır?

Samsung’un açıklamasına göre Onarım Modu aktifleştirildiğinde, telefonu tamir eden kişinin bile verilere erişmesini imkânsız hale getiriyor. Galaxy telefondaki hassas verileri kilitlenmesini ve sadece belirlenen verilerin erişilebilir olmasını sağlıyor. Şirket yeni özellik ile ilgili açıklamada şu ifadelere yer verdi. “Müşteriler, telefonlarını onarıma gönderirken, Samsung Onarım Modunu kullanarak hangi bilgileri açık bırakmak istediklerini seçebilir” ifadeleri kullandı. Yeni özellik Ayarlar > Pil ve Cihaz Bakımı menüsü üzerinden etkinleştirilecek.

Onarım Modu sayesinde telefondaki bilgilerinizi gizleyebilirsiniz. Örneğin, akıllı telefonunuzdaki görselleri ve videoları gizli tutmak istiyorsanız, Onarım Modu yardımıyla galerinizi kapatabilirsiniz. Telefon tamir edildikten sonra, kullanıcı parmak izi okutma/desen vb. güvenlik seçeneğiyle onarım modundan çıkacak ve kişisel verilerinize yeniden erişebileceksiniz.

Gizlilik özelliği, Galaxy S21 modeline verilecek bir güncellemeyle başlayacak. Yeni özellik şu anda Güney Kore’de test ediliyor olsa da, yakın zamanda küresel olarak tüm Galaxy sahiplerine sunulması planlanıyor.

Akıllı telefonlarını onarıma gönderen çoğu kullanıcı, kişisel bilgilerinin çalınması veya açığa çıkması konusunda endişe duyabilir. Fakat en azından Samsung’un kullanıcıları için bu endişenin önüne geçmek artık mümkün gibi duruyor. Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Yorumlarınızı bekliyoruz.