Metaverse’in gün geçtikçe popüler hale gelerek hayatımıza girmesi Sanal Gerçeklik (VR) ve Artırılmış Gerçeklik(AR) kavramlarının yaygınlaşmasına sebep oldu. Sanal Gerçeklik ve Artırılmış Gerçekliğin birbirine karışması ise kimi kavram karmaşalarına yol açabiliyor. Bu karmaşanın temel sebebi ise iki sistemin de “gerçeklik” algımızı sanal ortama taşımak adına kullanılması. 2025 itibariyle 216 milyon kullanıcıya ulaşması beklenen yükselişteki VR ve AR kavramlarını anlamak için tanımlarına bakmak gerekiyor.
Sanal Gerçeklik(VR)
Sanal Gerçeklik, kısaca gerçek dünyanın birebir kopyasının ya da gerçek dünyadan tamamen farklı bir ortamın kullanıcıya sunulması. İş, eğlence, eğitim gibi birçok alanı kapsayan uygulamaları olan sanal gerçeklik, kullanıcıya bu koşulları görsel ve işitsel olarak yaşatarak gerçeklik algısı yaratır.
Artırılmış Gerçeklik(AR)
Artırılmış Gerçekliği iç bileşenden oluşan bir yapı olarak tanımlayabiliriz: gerçek ve sanal dünyanın bir kombinasyonu, gerçek zamanlı ve anlık etkileşim ve sanal ve gerçek nesnelerin 3 boyutlu birebir varlıkları. Artırılmış gerçekliğin var olan gerçeklik üzerine inşa edildiğini söyleyebiliriz. İnşa edilen gerçeklik mevcut gerçekliğin daha interaktif bir hale gelmesini sağlar.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...