Scientific Reports'ta yayınlanan yeni bir çalışma, sosyal medyada bilgi paylaşmayı sevmemizin nedenlerini ve insanlar tarafından genellikle ne tür bilgilerin paylaşıldığını araştırıyor. Araştırma, daha şaşırtıcı ve sıra dışı bilgilerin paylaşılma olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya çıkardı.
Bilginin yeniliği, insanların bunu siyasi haberler veya sağlıkla ilgili konular gibi diğer insanlarla paylaşmalarında da rol oynuyor. Çalışma aynı zamanda kişinin kişisel inançlarının da bilginin paylaşılmasına katkıda bulunduğunu ekliyor.
Araştırmanın yazarı Ohio State Üniversitesi'nden Jacob T. Goebel, birçok araştırmanın yanlış bilginin gerçek bilgiden daha hızlı yayıldığını kanıtladığını çünkü yanlış gerçeklerin insanları daha çok şaşırttığını ve meraklandırdığını söylüyor.
Ancak bu araştırma aynı zamanda insanların inançlarının ve bakış açılarının bir bilginin doğru olup olmadığı konusunda bir yargıya varmak için nasıl birlikte hareket ettiğini de inceliyor. Sosyal medyada bilgi paylaşımları çalışması ile ilgili detaylar haberimizde...
İlginizi Çekebilir: Meta: Sosyal Medya Devinin Dönüşümü ve Teknoloji Liderliği
Bir Olayın Hemen Ardından Atılan Tweetler, Aynı İnanç ve Siyasi İdeolojiye Sahip Kişilerden Daha Fazla Retweet Aldı
Araştırma için araştırmacılar, Twitter'dan alınan verilerin analizini ve iki kontrollü deneyi gerçekleştirdi. Tarafsız bir haber kaynağından bazı siyasi haberler topladılar ve kaç kişinin bu haber tweetlerini retweetlediğini analiz ettiler. Bu tweetleri retweetleyen kişilerin ideolojik inançları da incelendi. Daha sonra 226 lisans öğrencisiyle kontrollü bir deney yaptılar ve haber kaynağında editör asistanı olarak görev yapmaları istendi.
Görevleri haberi editöre iletmekti ve editörün haberi tam olarak anlayabilmesi için ne kadar bilginin yeterli olacağına karar vermeleri gerekiyordu. Aldıkları ilk haber, yangınla mücadelede risk almanın etkinliğinin konuşulduğu bir röportajdı. Haberin metni okuyucunun inançlarını yönlendirecek şekilde tasarlandı. Bu inançları oluşturduktan sonra katılımcılar, muhabirden ilk bilgiyi destekleyen veya ona karşı çıkan ek bilgiler içeren bir güncelleme aldılar. Katılımcılar bilgilerin yeniliğine şaşırdı ve editöre iletilmesi gereken önemli bilgileri ekledi.
İkinci deney 301 katılımcıyı içeriyordu ve doğası gereği benzerdi. Ancak konu belirli bir ülkenin Avrupa Birliği'ne katılmasına izin verilip verilmemesiydi. İlk deneyde olduğu gibi, katılımcılar önce kendi inançlarıyla ilgili bilgileri dile getirdi. Ardından da muhabirden ilk bilgileri destekleyen veya karşı çıkan bir güncelleme aldılar. Ayrıca herhangi bir karar vermeden önce güncellemedeki bilgilerin değerini derecelendirmeleri istendi.
Tweet analizi sonuçları için belirtelim. Bir olayın hemen ardından atılan tweetlerin, aynı inanç ve siyasi ideolojiye sahip kişilerden daha fazla retweet aldığını gösterdi. Araştırmanın yazarı, birçok insanın yalnızca yeni haberleri değil aynı zamanda inançlarına uygun haberleri de paylaştığını söyledi. İki kontrollü deney, katılımcıların zaten bildiği bilgilerin kendileri için daha az şaşırtıcı olduğunu ancak aynı zamanda en çok paylaşılan bilgilerin de olduğunu gösterdi. Katılımcılar, inandıklarına daha yakın olan bilgileri paylaştı ve manipüle edilen bilgilere karşı duyarlı olmadı.
Bu çalışma, bir kişinin sağlık veya siyasetle ilgili halihazırda var olan görüşlerinin, bilginin doğru mu sahte mi olduğunu hesaba katmadan bilgiyi yaymasına nasıl kolayca yardımcı olabileceğinden bahsediyor.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...