Şu anda hayatınızı yaşamayı seçmiş olduğunuz tarzla ilgili genel bir tatminsizlik hissi, bu modern çağda çok yaygın hale geldi. Durum böyle olsa da bu sorunu çözmenin oldukça basit bir çözümü olduğu ortaya çıkıyor. Sosyal medya kullanımını azaltmak.
Bu, gerçek dünyada işlerin nasıl yürüdüğüyle hiçbir ilgisi olmayan bir tavsiye gibi görünebilir. Ancak Almanya'daki Bochum Ruhr Üniversitesi'nde ve Alman Ruh Sağlığı Merkezi'nde çalışan araştırmacılar tarafından yürütülen yakın tarihli bir araştırma için belirtelim. Bu tavsiyede daha fazlası olduğunu öne sürüyor. Tüm bunlar söylenmiş ve artık bir kenara bırakılmışken, Behavior & Information Technology dergisinde yayınlanan bu çalışmanın, sosyal medya kullanımını azaltmanın mutluluk üzerinde de önemli bir etkiye sahip olabileceğini gösterdiğini belirtmek önemlidir. Sosyal medya kullanımını azaltmak ile ilgili çalışmanın detayları yazımızda...
İlginizi Çekebilir: Z Kuşağının Sosyal Medya Tercihleri! YouTube Zirvede
Sosyal Medya Kullanımı ile Kötü Ruh Sağlığı Arasındaki İlişki
Bir hafta süren araştırmaya 166 katılımcı dahil edildi. Bunların yarısından da sosyal medya tüketimini günde 30 dakika azaltmaları istendi. Diğer grup ise sosyal medyayı normal seviyelerde kullandı. Sosyal medya kullanımını azaltan grup, her şeyin dikkate alınmasıyla genel anlamda belirgin iyileşmeler bildirdi.
FoMO duygusu ya da fırsatları kaçırma korkusu azalan pek çok şeyden biriydi. Bu sosyal medya kullanıcılarının ideal olarak deneyimlemeleri gereken şeyleri kaçırdıklarını hissettikleri için sürekli bir korku duygusu içinde olduklarını gösteriyor gibi görünüyor. Stres seviyeleri ve bağımlılık yaratan davranışlar da azaldı ve bunların hepsi çok daha olumlu bir zihinsel duruma yol açtı.
Sosyal medya kullanımının azaltılmasının ek bir faydası da belirtelim. Kendisini buna adayan kişilerin işte daha az zaman kaybetmesidir. Böyle bir eğilim, işyerinde verimliliği artırabilecek ve aynı zamanda işyeri stresinin baş döndürücü hayaletini uzakta tutabilecek türden bir şey olduğu için geçerlidir.
Daha ileri çalışmaların bu çalışmanın önerdiği şeyi doğrulayıp doğrulamayacağını görmek ilginç olacak. Sosyal medya kullanımı ile kötü ruh sağlığı arasında uzun süredir bir ilişki bulunuyor. Ancak, bunun gibi çalışmalar nihayet bu ilişkiyi klinik ortamda ortaya çıkarmaya başlıyor.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...