Merhaba sevgili StartupTeknoloji okurları!
Kısa bir zaman önce Yapı Kredi FRWRD Global hızlandırma programı vasıtasıyla Baltıkların güzidesi Estonya’ya geldim. Benim kurucusu olduğum girişim de dahil olmak üzere toplamda 10 girişim bu programa kabul aldı. Program, Yapı Kredi Bankası-Tallinn Science Park Tehnopol işbirliği ve KOSGEB desteğiyle yürütülüyor. Burada; girişimcilerin Estonya girişimcilik ekosistemini tanıması, Baltık ve Avrupa ekosistemini yakından görerek işine uygun fırsatları keşfetmesi, müşteri ve yatırımcı görüşmeleriyle de girişimini bir adım öteye götürmesi amaçlanıyor.
Kendimi takdim etmek isterim. Ben Onur Yördem. Longstage’in kurucusuyum. Bu programa kabul alarak Estonya’ya gelmekten ötürü çok mutluyum. Longstage bir oyun firması. İsveç ve Finlandiya gibi ülkeler ise birer oyun cenneti. Bu ekosistemleri yakından tanımak benim için çok heyecan verici bir süreç. Estonya’da bir şirket kurarak faaliyet alanımızı Avrupa’ya da genişletmek istiyoruz. Ve Estonya bizim için diğer ülkelere kıyasla daha avantajlı bir konumda. Estonya’da kurduğunuz şirketle Avrupa’yla çok hızlı bir şekilde ticari faaliyette bulunabiliyorsunuz. Üstelik tüm bu süreçler dijital olarak yürütüldüğü için dünyanın neresinde olursanız olun Estonya’daki şirketin faaliyetlerini kolaylıkla yürütebiliyorsunuz.
Şimdi gelelim bu blog serisinin amacına! Bildiğiniz üzere girişimcilik üzerine dünyada Estonya hakkında çok fazla konuşuluyor. Vergi avantajları, ülkenin stratejik konumu, sağlanan hibeler, oturum ve çalışma izinleri gibi birçok konu var. Bu konuları internette kolaylıkla araştırabilir ve bilgi sahibi olabilirsiniz ancak bir girişimci gözünden süreçlerin nasıl ilerlediği ve ne gibi zorlukların veya kolaylıkların olduğunu birincil elden size aktarmak istiyorum.
Böylece Estonya’ya gelmek isteyen girişimcileri bu yazı serisiyle bilgilendirmeyi amaçlıyorum. Bunu yaparken de oldukça sade, anlaşılır ve samimi bir dil kullanarak bilgiyi sohbet havasında siz okurlara aktarmayı amaçlıyorum. Yazılarım genellikle benim deneyimlerim ve bunlardan neler çıkarmamız gerektiğiyle alakalı olacak. Şimdiden hepinize keyifli okumalar!
Bu yazının yayınlanması itibariyle Estonya’daki birinci ayımız tamamlanmış olacak. Bu bir ayda neler yaptım ve deneyimlerim ne yönde bunu aktarmaya çalışacağım. Öncelikle ilk haftadan başlamak isterim.
İlginizi Çekebilir: DinamikCRM Kurucusu Yahya Ekinci ile Röportaj Yaptık!
Estonya’da İlk Haftam
Biz Estonya’nın başkenti ve en büyük şehri olan Tallinn’deyiz. İlk hafta genellikle Tallinn’in doğal güzelliklerini, tarihi şehir yapısını, insanını ve tabii ki iklimini keşfetmekle geçti. Ve tabii ki Tallinn Science Park Tehnopol(Tehnopol)’e girişlerimizi yaparak ofislerimize de yerleşmiş olduk. Ayrıca konaklama mekanımız olarak Tehnopol’e yakın olması nedeniyle Larsen adında bir konaklama seçeneğini tercih ettik.
Larsen’i Airbnb’ye benzetebiliriz. Estonya’daki kullanılmayan ve terk edilen binaları restore ederek yeniden kullanıma kazandıran bir iş modeline sahip. Ve ısınma, su, elektrik ve internet gibi ihtiyaçlar ise kiraya dahil. Larsen’deki aylık kiralar ise 430-600 Euro arası değişkenlik gösteriyor. Larsen’in en sevdiğim yönü ise insanların sosyalleşebileceği oldukça fazla imkanın olması. Ortak alanlar, spor salonu, ferah teras katı ve özel partiler..
Estonya’da İkinci Haftam
İkinci haftadan itibaren yoğun bir program bizi karşıladı. Workshop’lar, Founders Story’ler, özel mentorluklar derken yoğun bir program ile baş başa kaldık. Oldukça verimli bir hafta idi benim için. Ancak biraz da zordu. Çünkü Eston insanları ve iş yapış biçimlerini ilk kez görme fırsatım oldu. Estonlar biraz soğuktur derler, evet doğru. Estonlar hemen ısınmaz.
Samimi bir ilişki için aylar alan uzun tanışıklıkların olması gerekiyor. Bu yüzden ilk tanışmalarda soğuk olurlar. Ancak tanıdıkça ve ısındıkça artan samimiyetlerinin de olduğunu söylemem gerekir. Ve tabii ki bizim mentrolarımız da oldukça samimi ve anlayışlılardı. Bu yüzden aslında mentorlarla Estonya’ya ilk adımı atmak iyi oldu benim için. Estonya’daki iş dünyasını yakından anlatarak özel tavsiyelerde bulundular. Eston insanları işlerinde çok sakin, Türklere göre görece yavaş ve genellikle iyi dinleyen bir yapıya sahipler. Çok konuşkan olduklarını görmedim. Ancak iletişime açık olduklarını ve iyi birer dinleyici olduklarını söyleyebilirim.
Estonya’da Üçüncü Haftam
Üçüncü haftada buradaki ekosistemin daha da içine girdiğimiz, özel kahvaltılara ve etkinliklere katılarak network kurduğumuz bir hafta oldu. Tabii Tehnopol mentorluklarımız ve özel görüşmelerimiz akabinde devam etti. Startup Estonia, Super Angel, Iron Wolf Capital gibi ekosistemin önemli oyuncularını yakından tanıma fırsatı elde ettik. Bu network etkinliklerinde dikkatimi çeken bir konu vardı.
Yeni başlayan bir startup kurucusu, exit yapmış bir girişimci veya varlıklı bir yatırımcı.. Bu üç profil de aynı ortamda aynı aynı pankeki yiyerek aynı kahveyi tüketiyor. Bunu neden özellikle belirttim. Çünkü Türkiye’de çok sıkça karşılaştığımız bir durum değil malesef. Burada en sıradan diyebileceğiniz etkinliklerde bile bu üç profilden insan topluluğunu bir arada görebilirsiniz.
İşte bence güçlü ekosistemler böyle bir arada olarak yaratılıyor. Her ne aşamada olursanız olun kimse birbirini küçümsemeden aynı ortamda bulunup fikir alışverişi yapabiliyor. Ve tabii ki hafta sonunu boş geçirmedik. Estonya’nın bir diğer ve en büyük ikinci şehri olan Tartu’yu gezdik. Göz alıcı ve tarih kokan ortaçağ mimarilerine direkt yerinde şahit olduk. Adeta büyülendim. Çok güzel bir tarihi dokuya ve hikayeye sahip Tartu. Ayrıca Tartu 2024 için “Avrupa’nın Kültür Başkenti” adayı. Bu da ne kadar önemli bir kültür hazinesine sahip olduğun gösteriyor şehrin.
Estonya’da Dördüncü Haftam
Bu bir ay içindeki en yoğun haftam diyebilirdim. Hem Longstage tarafındaki şirket içindeki yoğunluk hem de özel mentorluk görüşmelerimizin çok yoğun olduğu bir hafta geçirdim. Bir yatırımcının gözünden girişimi incelemek adına özel mentorluklar aldık. Pitch deck analizlerinden finansal analiz taktiklerine kadar alanında en uzman mentorlardan özel yönlendirmeler aldık. Ayrıca bu hafta Slush 2023 etkinliği için özel eşleştirmeler de yaptım.
Sırası gelmişken burada da küçük bir detay vermek isterim. Program kapsamında Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de her yıl düzenlenen Slush etkinliğine katılıyoruz bu sene. Ayrıca Yapı Kredi tarafından Slush’ta özel “Side Event” düzenleniyor. Biz de bu özel sahnede 1 Aralık tarihinde sunum yapma imkanına sahip olacağız. Yani klasik bir katılımcı olmaktan çıkıyor direkt olarak özel etkinlik düzenleyen ve sahne alan bir yapıyla bu sene Slush’a katılıyoruz ve bu çok özel bir fırsat. Bu fırsatı kesinlikle değerlendirmek için çok sıkı çalışıyoruz bir yandan.
Genel olarak Estonya’ya alıştığım bir ayı geride bıraktım. Bundan sonraki ay daha sıkı çalışarak sunulan bu harika fırsatı sonuna kadar değerlendirme vakti. Ve dördüncü hafta tam biterken talihsiz bir olay da yaşıyorum malesef. Bir kafede otururken tuvalete gidip geldikten sonra cüzdanımın çalındığını fark ediyorum. Maalesef cüzdanımı kaptırıyorum! Sonra tabii polisi arayıp ihbarda bulunuyorum. Günün sonunda cüzdanımı buluyorum kartlarım ve ehliyetim güvende ancak hiç de azımsanmayacak bir nakit paramı kaptırmış oluyorum. Haftanın bitişi çok güzel olmasa da talihsiz olaylardan ders alıp yola devam etmekten başka çaremiz de yok malesef.. Hayat devam ediyor..
Dolu dolu bir ayı geride bıraktık. Bu yazıda aslında genel olarak deneyimlerimden ve buranın iş ahlakından bahsetmiş oldum. Estonya hakkında kafanızda bir yapı oluşturmaya çalıştım. Bir sonraki yazıda daha derine inip Estonya’da iş yapılır mı, vergi avantajları neler, şirket nasıl kurulur ve tabii ki startup vizesine nasıl başvurulur konularına girmeyi amaçlıyorum. Ama tabii ki hepsinden önce bunları deneyimleyip size aktarmak istiyorum. O yüzden bir sonraki yazımda bunlara değineceğim. Bir sonraki yazı ise muhtemelen Aralık ortasında gelecektir diye planlıyorum. Bu süreçler hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak istiyorsanız bana sosyal medya hesaplarımdan yazmaktan çekinmeyin lütfen. Kendinizi rahat hissedin ve iletişime geçin. Efenim ben Onur Yördem, hepinize güzel bir Aralık ayı diliyorum. Kalın sağlıcakla.
Onur Yördem
Mail: onur.yordem@longstage.com
LinkedIn: https://www.linkedin.com/in/onuryordem/
Linktree: https://linktr.ee/onuryordem
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...