Son zamanlarda sürdürülebilirlik, çevre sağlığı ve daha fazla yeşil alan gibi konular tüm dünya genelinde önemli hale gelmeye devam ediyor. Öte yandan pek çok şirket ve işletme de çevreyi korumak adı altında bazı yöntemlere başvuruyor. Özellikle teknoloji şirketleri başta olmak üzere çoğu şirket ve işletme tarafından sıklıkla "yeşil aklama" yöntemine başvuruluyor. Çevreyi korumak amacıyla hareket edildiği gösterilen fakat tam tersi bir etkisi olan yeşil aklama yöntemi ciddi bir suç olarak görülüyor. Çevreye çok daha fazla zarar verdiği düşünülen teknoloji şirketlerinin yeşil aklama suçlamalarından kaçınmak için atabileceği adımları bu yazımızda bir araya getirdik.
Yeşil Aklama (Greenwashing) Nedir?
"Greenwashing" kavramı, 1970'li yıllardan beri dünyanın ilgisini çeken konulardan biri olarak yer alıyor. Son zamanlarda ülkemizde de dikkat çekmiş olan bu kavramın dilimize direkt çevirimi "Yeşil Yıkama" olsa da literatürde "Yeşil Aklama" olarak geçiyor. Yeşil aklama kısaca özetlemek gerekirse, çevre hassasiyetinin pazarlama ve reklam malzemesi olarak kullanılmasında sahte çevrecilik yapılması olarak ifade ediliyor. Dünya genelindeki pek çok şirket tarafından çevreye verdikleri saymakla bitmeyen zararları örtbas etmeye çalıştıkları tüm çalışmalar birer yeşil aklama örneği olarak karşımıza çıkıyor.
Günümüzde, ürünlerin ambalajlarında, tanıtım kataloglarında ve reklamlarında kocaman harfler ile çevreye zarar vermediğini vurgulayan ifadeleri görmek mümkündür. Tabi ki bunların çoğunun doğru olmadığı da bilinen bir gerçek. Özellikle bu konuda yeteri kadar bilinçlendirilmemiş tüketicileri sahte iddialarla tuzağa düşürmek mümkün olabiliyor.Bu doğrultuda yeşil aklama, çevre sağlığı açısından büyük bir tehdit olarak görülüyor. Bir nevi dolandırıcılık olarak nitelendirilebilecek bu yönteme özellikle çevreye en çok zarar verdiği düşünülen teknoji şirketleri tarafından başvuruluyor. Teknoloji şirketlerinin ise yeşil aklama suçlamalarına karşı alabileceği bazı önlemler yer alıyor.
Teknoloji Şirketlerinin Atabileceği 3 Adım
İngiltere’de Futerra dergisinin “Yeşil Aklama Kılavuzu” adı altında yeşil aklama belirtisinin ayrıştırılması için hazırladığı online, yazılı ve kişisel iletişimin analizi bulunuyor. Özellikle yeşil aklama suçlamalarıyla daha sık karşı karşıya kalan teknoloji şirketlerinin bu konuda atabileceği adımlar şu şekilde sıralanabiilir;Kabarık Dilden Kaçınmak: Teknoloji şirketlerinin ürünleri için açık bir anlamı olmayan kelimeleri kullanmaktan kaçınmaları gerekiyor. Örneğin "çevre dostu" gibi sıklıkla kullanılan terimlere artık yer vermemeleri gerekiyor.İmalı Resimler: Kullanılan dil gibi yayınlanan görsellerin de abartılı ve gerçeklikten uzak olmaması gerekiyor. Örneğin bir egzoz borusundan açan çiçekleri göstermek mantıklı bir hareket olmayacaktır.Asılsız İddialar: Teknoloji şirketlerinin, çevre üzerindeki etkisi ile ilgili bazı ürün özellikleri hakkında yanlış bilgi vermekten kaçınmaları gerekiyor. Ürünlerini/markalarını çevre dostu olarak konumlandırıp aynı zamanda başka yönlerden çevreye zararlı eylemler gerçekleştirmeleri yeşil aklama suçlamalarıyla direkt olarak karşı karşıya kalmalarına neden olacaktır. Çünkü tüketiciler, şirketin veya ürünlerin kendilerini tanıttıkları kadar yeşil olmadığını anlayacaklardır. Bu doğrultuda, teknoloji şirketlerinin çevresel taahhütlerini zengin bilgi sağlayarak ve gerçeğe dayalı olacak şekilde ifade etmeleri gerekiyor.
Kısacası, teknoloji şirketlerinin yeşil aklama ile risk almalarına gerek olmayıp, çevre sorunlarını pazarlama stratejilerinde çok dikkatli kullanmaları gerekmektedir.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...