Merhaba sevgili oyun severler, bugün Türk yapımı TLOU (The Last of Us) benzeri olan Potentia adlı bir oyunu inceleyecek, eleştirecek eksik ve fazlalıklarını değerlendireceğiz.
Oyun Hakkında Özet Bilgi
Oyunun hikayesini kısaca özetleyerek başlayalım. Viktor adında bir karakteri canlandırıyoruz ve oyun bizi direkt hiçbir bilgi vermeden bir metro istasyonunun içine atıyor. İstasyonda ise bir kutlama var. Oyun bizi hemen gazete bulmaya gönderiyor ve bu ilk görevimiz. Oyunu Türkçe oynasanız da gazeteniz yine İngilizce oluyor aslında halledilebilir bir detay ama ekip üstünde durmamış mesela Devour veya Layers of Fear gibi oyunlarda bu tarz durumlara yönelik alternatif yöntemler vardı. Gazete odaktan çıkar etrafta bir şekilde Türkçe çevirisini görürdük, çok önemli bir detay olmasa da ben takılıyorum bazen böyle şeylere.
Gazeteyi okuduğunuzda bittiği iddia edilen bir savaş var o yüzden herkes mutlu havai fişekler patlayıp duruyor hem de aralıksız şekilde! Bu da bir başka sıkıntı, ben görevi bitirmeden biraz takıldım haritada etrafa bakmak için ama o kadar çok havai fişek sesi geldi ki dakikalarca aynı tonda bir süre sonra hemen o mekandan çıkmak için geçtim bölümü. Fakat oyunun grafikleri çok güzel bu oyun hazır assetlerle yapılmış yani hazır görsel paketler kullanılmış, bunun artısı uygun bütçeyle süper grafikli oyunlar çıkartırsınız. Ben grafik açısından gerçekten hiçbir şey eleştiremeyeceğim zaten Unreal Engine 4 kullanılarak geliştirilmiş bir oyunun grafikleri istendiği zaman rahatlıkla mükemmel olabilir.
Viktor'un Yolculuğu Başlıyor
Hikayeye geri dönecek olursak Viktor gazeteyi okuduktan sonra eski bir askerin sohbetine kulak misafiri oluyor. Bu asker dilencilik yapmak zorunda kalmış ve kendi durumundan rahatsız. (Bu sahnede ilk defa seslendirmeyi deneyimledim ve gördüğüm en kötü seslendirme bu oyundaydı yaşadığım şok tarifsiz) Viktor'da ona yardım edince gizemli asker arkadaşımız çok garip bir şekilde Viktor’un fotoğrafını çekip “Borcumu geri ödeyeceğim.” Diyor ve o sayfa orada kapanıyor.
Sevgilisinin yanına gitmek isteyen Viktor metro ile yeraltında yolculuk ederken Potentia adında bir kitle imha silahı kimliği belirsiz birisi tarafından kullanılıyor. İşte tam o anda Post Apokaliptik dünyaya giriş yapıyoruz. Aradan 3 yıl geçiyor hayatta kalma mücadelemizi vermeye devam ediyoruz ihtiyaçlarımızı gidermek için market yağmalamamız lazım hemen gitmemiz gerekiyor. Fakat her yerde “Yağmacılar” adı verilen bir örgütün silahlı üyeleri var sivilleri katlediyor ve gıda ve benzeri herkesin ihtiyacı olan şeyleri sadece onlar tüketiyordu Viktor yağmacılardan nefret ediyor ve artık onlarla silahlı mücadeleye girme kararı alıyor girdiğimiz her mekandaki yağmacıyı silahla indiriyoruz.
Hikaye ve Oynayış
Oyun kesinlikle nişan alma konusunda bir eleştiriyi hak ediyor. Hayatımda bu kadar kötü bir nişangah mekaniği görmedim. Silah değiştirmek istediğimizde de karakter sürekli takılıyor nişan alamıyor ve benzer sorunlar yaşıyor ayrıca yapay zeka oyuncuya odakladığı için ne kadar düşman NPC varsa bize çullanıyor yanımızdaki müttefik karakterlere ateş edilmiyor. Animasyonlar hakkında da konuşmak gerekirse tatmin edici değil biraz zayıf kalmış ama idare edecek. Öldükten sonra çuval gibi yere yığılan NPC Düşmanlar güldürmedi değil.
Biz markette ihtiyaçlarımız için didinip adeta bir bulmaca oyunu gibi nereden gideceğiz nereden ilerleyeceğiz diye düşünürken. Yağmacılar sevgilimiz Anna’yı kaçırıyorlar bunun üzerine hemen onların peşine düşeceğiz derken nasıl olduğunu anlamadığım bir biçimde oyunun başında gizemli asker diye bahsettiğim kişiyle karşılaşıyoruz ve bize yardım ediyor.. en azından etmeye çalışıyor.
Burası biraz saçma ok ve yay falan veriyor bize neden hiçbir fikrim yok. Biz Anna’nın peşinden giderken başımıza gelmeyen kalmıyor. Zaten Post Apokaliptik bir yerdeyiz herkesin birlik olup hayatta kalması lazım ama neredeyse Dünya’da ayakta kalmış herkes bize çullanıyor o kadar çok kişi öldürüyoruz ki haddi hesabı yok ve zaten nişan almakta çok sıkıntılı…. Adam öldüre öldüre girdiğimiz bu ormandan aynı şekilde çıkıyoruz ve bir mahalleye giriyoruz.
Bu mahallede Anna rehine alınmış şekilde bizi bekliyor. Mahallede adeta bir katliam gerçekleştirdikten sonra iki gardiyanın konuşmasına kulak misafiri oluyoruz, Kapılar kilitli ve anahtarlar ihtiyar Henry’nin evinde işte burada şu devreye giriyor. Oyunun belirli yerlerinde size bazı kağıt, mektup, gazete ve benzeri parçalar gösteriliyor. Bunları okursanız oyunu kolay hale getirebiliyorsunuz. Ben öyle de yapmıştım dolayısıyla onlarca ev arasından Henry’nin evini biliyordum ve anahtarı kolaylıkla bulup içeriye girdim ve Anna’yı kurtardım.
Oyunda Heyecan Devam Ediyor
Potentia oyununun buradan sonrası bana daha mantıklı, duygusal ve zevkli geldi. Hikaye bu kısımlarda daha vurucu bir hal almış. Bir hangara geliyoruz hangarda bozuk bir uçak var, ama neyse ki gizemli eski asker arkadaşımız uçaktan anlayan bir asker çıkıyor ve biz ise eski bir fabrikaya uçağı tamir etmek için gereken parçaları arama görevi veriliyor. Orada da yine silahlı mücadele ve bulmaca şeklinde ilerleyen oyunun son ve en basit bölümüne geçiyoruz.
Uçak tamir edilmiş her şey ayarlanmış artık bu rezil yerden kurtuluyoruz derken onlarca ve belki de yüzlerce yağmacı uçağa akın ediyor fakat bilmedikleri şey bizim enteresan bir şekilde İHA’mız olması. İHA ile hepsini çok basit bir şekilde ortadan kaldırıyoruz tehlikeyi sıfırlıyoruz. Artık kaçmaya hazırız terk ediyoruz bu lanet yeri.
Havadayken çeşitli sohbetler ediliyor. Öncelikle Anna’nın bu kadar iyi uçak kullanıyor olmasını sorguluyoruz devamında ise gizemli asker arkadaşımız ile son sohbetimizi yapıyoruz çünkü kendisi orman çatışmasında yara almış ve yavaş yavaş kan kaybetmiş uçakta hayatını kaybederken bir fotoğraf görüyoruz 3 yıl önce çekilmiş Viktor’un o gece ona yardım ettikten sonra çektiği fotoğrafı.. Asker ölürken “Borcumu ödedim” diyerek ayrılıyor aramızdan adeta. Bu sahnede ben mahvoldum zaten.
Oyunumuzun buradan sonrası sinematik. Yani oyun yok, animasyonlar var sadece ama hikayeyi bitirmeden olmaz hikayemiz şöyle bitiyor arkadaşlar, Anna uçağı bir askeri üsse sokuyor ve Teğmen olduğunu bir görev aldığını ve Potentia isimli silahı kendisinin kullandığını itiraf ediyor. Viktor ise çok sinirleniyor çocukların, masumların sivillerin neden öldüğünü soruyor. Tabii ki cevap alamıyor.
Oyun Hakkında Görüşlerim
Potentia oyunu bize temel olarak şunu söylüyor. Oyun boyunca güvenmediğimiz, şüphe ile yaklaştığımız kişiler hayatımızı kurtarırken, en güvendiğimiz insanlar en nefret ettiğimiz, lanet ettiğimiz her şeyin asıl sebebiymiş. Potentia benim fikrime göre bir deneme oyunudur Türk yapımı olduğu için övüp durmayacağım. İyi ve kötü taraflarını objektif şekilde değerlendirmek lazım.
Potentia oyununu anlattık ve inceledik umarım ekip daha orijinal ve kaliteli içeriklerle yine karşımıza çıkar ve yine inceleriz, görüşmek üzere!
[embed]https://youtu.be/SKnrQ-PGPgQ[/embed]
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...