Volkswagen Ve Mercedes, Kanada İle Yeni Anlaşmalara İmza Attı

Otomotiv sektörünün önde gelen markalarından olan Almanya menşeli Volkswagen ve Mercedes, batarya için kayda değer öneme sahip olan kobalt, nikel ve lityum gibi hammaddeler konusunda Kanada ile yeni anlaşmalar imzaladı. Bu iki Alman otomotiv devi, Kanada'da bulunan hammadde ve işleme sektöründeki fırsatları yakalamayı amaçlıyor. Bunun karşılığı olarak da Kanada yeni fırsatlar yakalama şansına erişiyor.

Almanya'nın Kanada ziyareti, Volkswagen ve Mercedes için fırsatlar doğuran adımların atılmasına neden oldu. Almanya başbakanı Olaf Scholz ve Kanada başbakanı Justin Trudeau arasında gerçekleşen görüşme için Kanada'ya giden Alman heyetinde bazı Volkswagen ve Mercedes üst düzey yetkililerinin de bulunduğu aktarıldı. Scholz, sürdürülebilir kaynak üretimi bağlamında Kanada'nın önemli bir faktör olduğunu vurguladı.

İlginizi çekebilir: M2 İşlemcili MacBook Modelinin Üretim Tarihi Ortaya Çıktı

İki Alman Otomotiv Sektörü İçin “Mükemmel Bir Uyum” Yakalama Fırsatı

Mercedes'ten Markus Schaefer de konu ile ilgili bazı açıklamalarda bulundu. Schaefer, şirketin pil üretiminde artışa gittiğini ve kritik mineral balonu gereksinimleri sebebiyle bu işbirliğin “mükemmel bir uyum” olduğunu aktardı. Ayrıca Schaefer, bu bağlamda yapılan anlaşmaları güçlendirmek adına yapılan çalışmaların eşiğinde olunduğunu da sözlerine ekledi.

Kanada İçin Yeni Fırsatlar Yaratacak

Yapılan anlaşmaların iki Alman otomobil devine sağlayacağı önemli katkıların su götürmez bir gerçek olmasının yanında, Kanada'ya da pek çok açıdan yeni katkılar sunacağı açıktır. Alman otomobil devlerinin Kanada'ya olan ilgisini kayda değer gören Kanada Dışişleri Bakanı François-Philippe Champagne, bu anlaşmanın Kanada'daki akü ekosistemini güçlendireceğini ve ülkedeki yatırımları artıracağını aktardı. Ayrıca Champagne, artık Alman otomotil üreticilerinin radarına girdiklerini söyledi.

Rusya'ya Olan Bağımlılığın Azaltılmasında Önemli Bir Adım

Kanada'ya giden heyette bulunan Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck de konuya Rusya ile ilişkiler perspektifinden baktı. Habeck, bu anlaşmaların Rusya'ya olan hammadde bağımlılığını azaltma konusunda kayda değer bir nokta olduğunu aktarıyor. Bunun yanı sıra Scholz da bu noktaya Kanada'nın güvenilir bir demokrasi olması yönünden bakıyor. Scholz, Rusya ve Kanada'nın hemen hemen aynı hammaddelere sahip olduğunu ancak Kanada'nın güvenilir bir demokrasi olduğu için seçildiğinin altını çizdi.