Yapay zeka günümüzde gittikçe kendini geliştiren ve neredeyse hayatımızdaki her alana yayılan bir alan. Çoğumuz yapay zekaların asıl özelliklerinin kendi kendilerini eğitebilmesi ve bununla beraber bir insan gibi çevresinden aldığı tepkilere yanıt verebilmesi olduğunu biliyoruz. Peki yapay zekaların diğer bilgisayar sistemlerinden farklı olarak kendilerini eğitebilmelerine olanak sağlayan sihir nedir? İşte yapay sinir ağları bu esnada devreye giriyor.
Yapay Sinir Ağları Nedir?
Yapay sinir ağları, insan beynindeki sinir ağlarının taklit edilmesiyle ortaya çıkmış bir kavramdır, böylelikle yapay zekayı tıpkı bir insan beyni gibi tanımlayabiliriz. Yapay sinir ağları, bir süreç boyunca aldığı verileri ve edindiği çıktıları bir araya getirerek bir dizi algoritma oluşturur. Bu anlamda sinir ağlarının yapısı, doğada organik veya yapay nöron sistemlerine benzerdir.
Yapay sinir ağlarının en belirgin olumlu yanı, alınan sonuçlara göre sinir ağlarının kendilerini uyum sağlayacak şekilde dönüştürmeleridir. Oluşturulan sistematik kodlar, her farklı girdi için değiştirilmesine gerek kalmadan çalışır. Yani, uyum yeteneği oldukça yüksektir ve bu açıdan mühendislere zaman kazandırır.
Yapay Sinir Ağları Nasıl Çalışır?
Bir sinir ağı, insan beynindeki sinir ağlarına benzer bir şekilde çalışır. Bu açıdan yapay zekayı çevresini yeni öğrenen bir çocuk olarak düşünebiliriz. Sinir ağları, yani duyu organlarına gelen bilgileri beyine ileten ağlar, aldıkları bilgileri beyine ilettiklerinde bir dizi fonksiyonlarca değerlendirilip tepki olarak geriye başka bir bilgi gönderir. Aynı bu şekilde yapay sinir ağlarına gelen bilgiler, birbirine bağlı düğüm katmanları ile çeşitli incelemeler ve değerlendirmelerden geçerek bir sonraki bilgi olarak iletilir. Yapay sinir ağlarında her katmanda düğüm sayısı azalarak ilerlemektedir. En başta edinilen bilginin çıktısı en son katmana kadar optimize edilerek ilerler. Sonucunda elimizde istenilen en iyi sonuç olur.
Yapay sinir ağlarının katmanlarındaki her düğüm, aldıkları girdileri bir dizi matematiksel fonksiyondan geçirir. Bu fonksiyonlar doğrusal regresyon gibi çoğunlukla istatistiksel analizlerdir. Her düğümün sonucu yine yapay sinir ağlarıyla bir sonraki düğüme iletilerek sistemdeki hata payı minimuma indirgenene kadar çalışır.
Yapay sinir ağlarının çalışma sistemlerinin bir diğer önemli özelliği ise insan beyni gibi, girdiler ve çıktıları işledikten sonra bunları hatırlamasıdır. En son aldığı çıktıyı doğru veya yanlış olarak tanımlarsak; doğruya ulaşana kadar denediği yanlış yolları ve kurduğu algoritmalara göre yanlış olabileceğini düşündüğü yolları tekrar tekrar denemez. Bu durum, sinir ağlarının her denediği iletim sıralamasını ve aldığı sonucu hesaba katarak çalışması sonucunda oluşur. Bu açıdan, insan zekasına benzer olarak sahip olduğu bir değerlendirme yeteneği vardır.
Yapay Sinir Ağlarının Kullanım Alanları
Yapay sinir ağları, yapay zekaların geliştirilmesine katkı sağlayan en önemli buluşlardan biridir. Son yıllarda yapay zekaların pek çok alanda kullanılmaya başlanmasıyla beraber yapay sinir ağları da çoğu alanda kendini göstermeye başladı. Yapay sinir ağlarının en çok öne çıktığı alanlardan biri ise finansal teknolojilerdir. Finansal operasyonlar, ticaret, kurumsal planlama, ürün bakımı, iş analitiği ve benzeri görevler için uygulamalarla birlikte yaygın olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda yapay sinir ağları risk değerlendirmesi, tahmin ve pazarlama araştırması çözümleri ve dolandırıcılık tespiti gibi iş uygulamalarında da yaygın bir şekilde benimsenmiştir.
İnsan beyniyle karşılaştırıldığında yapay zekaların hata payının çok daha düşük olduğu, verileri çok daha hızlı öğrenebildikleri ve değerlendirebildikleri aşikar. Bu açıdan yapay sinir ağlarının kullanımı gelecekte sağlıktan finansa kadar her alanda en iyi sonuçlara hızlıca ulaşmak için yaygınlaştırılabilir. İnsan beyni ile yola çıkan yapay sinir ağları, hayatımızda mühendislik harikaları yaratacak gibi duruyor.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...