Geçtiğimiz süre içerisinde hem dünya üzerinde hem de ülkemizde karşılaştığımız yangınlara yapay yağmur teknolojisi çözüm sunabilir mi?
Yapay Yağmur ya da Suni Yağış Nedir?
Suni Yağış olarak da bilinen
Yapay Yağmur; adından da anlaşılacağı üzere yapay bir şekilde yağmur oluşturmaya odaklanan bir teknoloji olarak karşımıza çıkıyor.
Genellikle kuraklık yahut küresel ısınma gibi durumların etkisini hafifletmek üzerine kullanılan bu teknoloji; daha çok bulutların yapılarına bağlı olarak uçak veya roketler aracılığıyla bulutlara donmuş karbondioksit veya gümüş iyodür gibi katalizörlerin ekilmesiyle yapılıyor.
Bu teknolojiyle birlikte ise bulutlardan yapay bir şekilde yağmur yağdırılması ya da yağmurun artırılması sağlanabiliyor. Böylelikle bir seviyede de olsa oluşabilecek kuraklıkların hafifletilmesi, sulama yolu oluşturulması, hidrolik güç üretilmesi amacıyla su seviyesinin artırılması ve hatta belirttiğimiz gibi küresel ısınmanın hafifletilmesi sağlanabiliyor.
Bulut Tohumlama Verimliliği
[caption id="attachment_19192" align="alignnone" width="800"]
Uzunca bir süredir var olan bulut tohumlama teknolojisi ne kadar verimli? - Startup Teknoloji[/caption]
Aslında
bulut tohumlama yöntemi oldukça uzun süredir hayatımızda olan bir teknoloji. Zira 1940'lı yıllardan beridir havaya farklı maddeler yayarak bulutların şeklini değiştirmek için bulut tohumlama teknolojisi kullanılageliyor.
Ancak bu kadar uzun süredir kullanılan bir yöntem olmasına rağmen bulut tohumlamanın verimliliğiyle alakalı olarak oldukça büyük çaplı tartışmalar mevcut. Bunun yanı sıra bulut tohumlamanın yeryüzü için oluşacak olan yağışın artması anlamına gelip gelmeyeceği de bir hayli su götürür durumda.
Özellikle de herhangi bir bulutun tohumlanmamış olması durumunda getireceği yağmur seviyesinin farklılığını tahmin etmek bu alandaki önemli zorluklardan bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla teknolojinin yaşı bir hayli büyük olsa da güvenilirliği konusunda şüpheler var.
Dubai'de Yapay Yağmur
[caption id="attachment_19189" align="alignnone" width="1280"]
Uzunca bir süredir var olan bulut tohumlama teknolojisi ne işe yarar? - Startup Teknoloji[/caption]
Bununla birlikte yakın bir zamanda bu teknolojinin belli projelerde kullanıldığını da görmek mümkün.
Örneğin oldukça sıcak olduğu herkesçe malum olan Dubai şehri için kısa süre önce benzer bir proje hayata geçirilmeye çalışıldı. Dünyanın en kurak şehirleri arasında en üst sıralarda yer alan Dubai şehri için Ulusal Meteoroloji Merkezi yapay yağmur yağdırdı.
2017 yılı içerisinde tam 15 milyon dolarlık bir meblağı dokuz farklı yapay yağmur projesi için ayıran BAE bu şekilde kuraklıkların önüne geçme planları yapıyor. Söz konusu teknolojiyi İngiltere'nin Reading Üniversitesi'ndeki uzmanlarla birlikte üreten Merkez; yağmurun bulutlara drone cihazları kullanılarak elektroşok verilmesiyle oluşturulduğunu da belirtiyor.
Bunun yanı sıra Ulusal Metereoloji Merkezi söz konusu teknolojinin kullanıldığı bölgede yoğun yağışın olduğunu; hatta araçların birbirlerini görmekte zorlandığını da aktarıyor. Dolayısıyla bu çalışmanın gelecek için bir yol açması bekleniyor.
Orman Yangınları için Güvenilir Bir Çözüm mü?
[caption id="attachment_19190" align="alignnone" width="610"]
Uzunca bir süredir var olan bulut tohumlama teknolojisi orman yangınları için kullanılabilir mi? - Startup Teknoloji[/caption]
Bulut tohumlama teknolojisi söylediğimiz üzere uzunca bir süredir farklı amaçlarla kullanılmış olsa da;
orman yangınlarını söndürmek amaçlı olarak da birçok ülke bu yöntemi bir noktada denemiş durumda. Örneğin geçtiğimiz sene Rusya; Sibirya ormanlarında oluşabilen yangınlar için bu yöntemi izlemeyi tercih etmişti. Diğer yandan Endonezya da yine aynı sene içerisinde orman yangınları daha oluşmadan önce bu planı hayata geçirmişti.
Ancak yine de teoride mantıklı gözüken bu yöntemin pratikte tamamen güvenilir olduğunu söylemek çok mümkün değil. Öyle ki bu yöntemle her ne kadar %10 ila %15 arasında bir yağmur artışı sağlandığı görülmüş olsa da toplum ve çevre güvenliği açısından oluşabilen risklerin göz ardı edilmemesi gerekiyor.
Örneğin bulut tohumlamada kullanılan gümüş iyodür maddesi aslında su yaşamı için oldukça zehirli bir madde. Dolayısıyla tohumlanan bulutlardan gelen yağmurlar aynı zamanda çevreye de zarar verebiliyor.
[caption id="attachment_19191" align="alignnone" width="1772"]
Uzunca bir süredir var olan bulut tohumlama teknolojisi orman yangınları için kullanılabilir mi? - Startup Teknoloji[/caption]
Bundan dolayı konuyla ilgilenen kişiler zehirli olmayan bir
gümüş iyodür alternatifi bulmak için de araştırmalar yapıyorlar. Örneğin kalsiyum klorür maddesinin de etkili olabileceğini bulan yetkililer bu maddenin düşük dozlarda kullanılmasının çevreye olumsuz etki oluşturmayacağını keşfetmiş durumdalar. Bu alanda çalışmalar devam ederken diğer yandan bulut fizikçileri de kristaller kullanmak yerine negatif yüklü iyonların bu teknolojide yararlı olabileceğiyle ilgili araştırmalarını sürdürüyorlar.
Belli bir noktada yağışın yapay olarak artırılmasının başka potansiyel riskleri de bulunuyor. Örnek olarak bir bölgede artan yağışın başka bir bölgede kuraklık oluşturması riski mevcut. Ya da oluşturulmaya çalışılan yağmurun fazla seviyede olmasıyla sonuçlanıp bir sele yol açılması ihtimaller dahilinde.
Sonuç
[caption id="attachment_19188" align="alignnone" width="1200"]
Sonuç olarak bulut tohumlama teknolojisine biraz dikkatli yaklaşmakta fayda var gibi duruyor - Startup Teknoloji[/caption]
Sonuç olarak hava durumunu genel anlamda oldukça karışık bir sistem olarak görebiliyoruz. Dolayısıyla tüm bu ihtimallerin sonuçlarını veya cevaplarını bilebilmemiz mümkün değil. Şimdiye kadar ise bulut tohumlamanın yol açtığı bir kuraklığa şahit olmamakla birlikte; teknolojinin kullanıldığı bölgenin çevreleri tam tersine daha çok yağış alabiliyor.
Örneğin 1972 yılında Güney Dakota bölgesindeki Rapid City oldukça büyük bir sele maruz kalmıştı. İnsanlar da yakınlarda yapılan bulut tohumlama işlemlerinin bunda etken olabileceğini düşünmüştü. Bununla ilgili herhangi bir kanıt bulunmuyor ancak bu ve benzeri olaylar insanları bu konularda daha karamsar yapmaya yetiyor.
Üstelik söz konusu teknolojinin bir silah olarak da kullanıldığını da hatırlatalım. Vietnam Savaşı'nda ABD Operation Popeye isimli operasyonuyla hava durumu kontrol teknolojisini kullanıp düşman birliklerinin normalde kullandığı yolları suyla doldurmayı başarmıştı. Sonrasında ise 1977 yılında yapılan bir anlaşmayla askerî ve diğer amaçlarla hava durumu kontrolünün yapılması yasaklanmış oldu.
Dolayısıyla son olarak bu teknolojiyle alakalı oldukça fazla değişken mevcut olduğu için kesin konuşmanın oldukça zor olduğunu söyleyebiliriz. Görünüşe göre her ne kadar kulağa mantıklı gelse de muhtemel tehlikeleri, bulut tohumlama ya da yapay yağmur oluşturma teknolojisini bir soru işareti haline getirmeye yetiyor.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...