Yapay Zeka Sayesinde Binlerce Asteroit Keşfedildi!

Yapay zeka sayesinde binlerce asteroit keşfedildi! Evet, yapay zeka destekli yeni bir algoritma, mevcut teleskop görüntülerinde daha önce fark edilmeyen 27.000'den fazla uzay taşını ortaya çıkararak asteroitleri tespit etme yeteneğimizi geliştirdi.

Bu yeni algoritma ve araştırma, Dünya için potansiyel bir tehdit oluşturabilecek olanlar da dahil olmak üzere milyonlarca asteroiti takip etme konusunda küresel kapasitede önemli bir ilerlemeye işaret ediyor. Yapay zeka sayesinde asteroit keşfedilmesi ile ilgili detaylar haberimizde...

İlginizi Çekebilir: Metal Asteroit Keşfetme Görevi Psyche Başladı

Yapay Zekanın Asteroit Tespiti Üzerindeki Etkisi THOR'un Ötesine Uzanıyor

Geçmişte gök bilimciler, teleskoplar kullanarak gökyüzünün belirli bölümlerini tekrar tekrar tarayıp, her gece birkaç kez görüntü yakalamaya güveniyordu. Bilim adamları, yıldızların, gezegenlerin ve galaksilerin statik arka planına karşı konum değiştiren ışık zerrelerini gözlemleyerek hareket eden asteroitleri tespit edebiliyor. Bu nesnelerin yörüngeleri tespit edildikten sonra titizlikle hesaplanıyor ve izleniyor.

Mesele şu ki, bu manuel ve tekrarlanan süreç artık yapay zeka tarafından dönüştürülüyor. Asteroit Enstitüsü'nün genel müdürü ve B612 Vakfı'nın kurucu ortağı Ed Lu, "Bu gerçekten yapay zekaya yönelik bir iş" diyerek yapay zekanın bu aramalardaki verimliliğini vurguladı.

Lu'nun ekibi tarafından geliştirilen söz konusu yapay zeka aracına Tracklet-less Heliocentric Orbit Recovery (THOR) adı veriliyor. Ulusal Optik-Kızılötesi Astronomi Araştırma Laboratuvarı (NOIRLab) tarafından saklanan 400.000'den fazla arşiv gökyüzü görüntüsünü analiz ediyor.

Yapay zekanın asteroit tespiti üzerindeki etkisi THOR'un ötesine uzanıyor. Diğer yapay zeka araçları ve çabaları da alanı geliştiriyor. Örneğin yurttaş bilim insanları yakın zamanda Hubble Uzay Teleskobu görüntülerini kullanan bir algoritmayı eğiterek 1000 yeni asteroitin keşfedilmesine yol açtı.

Astronomideki bu yapay zeka destekli devrim, yalnızca evrene dair anlayışımızı geliştirmekle kalmıyor. Aynı zamanda da gezegensel savunmamızı da güçlendirerek bizi tehlikeli asteroitleri daha iyi tanımlamaya ve potansiyel olarak saptırmaya, insanlığa gerçek bir tehdit oluşturmadan çok önce hazırlıyor.