Röportaj serimize hız kesmeden devam ediyoruz. Bugün konuk ettiğimiz girişimci, adından çok fazla söz ettiğimiz ve herkes tarafından bilinen Yemeksepeti kurucusu Nevzat Aydın. Nevzat Bey tabiri caizse altın değerinde girişimler hakkında bizlere bilgi verdi. Gelin daha fazla uzatmadan yaptığımız enfes röportaja geçelim.
İlginizi Çekebilir: Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin ile Röportaj Yaptık!
Öncelikle Merhabalar Nevzat Bey, Nevzat Aydın kimdir? Sektör Tecrübenizden Bahsedebilir Misiniz?
Dünyada teknolojik devrimi hayata geçiren X Kuşağı’nın bir üyesi olarak 1976 yılında İstanbul’da doğdum. Bursa Anadolu Lisesi’ni bitirdikten sonra Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde eğitim hayatıma devam etmeye başladım. Üniversitede günlerimde, 1994 yılında internetle tanıştım ve hayatımın geri kalanında internetle ilgili bir şey yapacağımı anladım. İlk girişimiyle başarılı olan mutlu azınlığa üyeyim.
Aslına bakarsanız uzun ama keyifli ve öğretici bir eğitim dönemim oldu diyebilirim. 1993’te girdiğim üniversiteyi 1999’da tamamladım. Akademik hayatı tamamladıktan sonra amacım, o dönemde artık bir efsane gibi dillerde dolaşan “Silikon Vadisi”ne gitmenin planlarını yapmaya başladım. 1999’da okul biter bitmez “University of San Francisco”da, yani Silikon Vadisi’nin göbeğinde MBA eğitimine başladım. Orada bir sene kadar kaldıktan sonra aklımda oluşan “Yemeksepeti” fikriyle Türkiye’ye döndüm. Türkiye’de internet üzerinden paket servisle ilgili bir şeyler yapmak istiyordum. Geldiğimde kafamdaki işi tamamen uygulanabilir hale getirerek sağlam bir ekiple işe koyuldum.
Türkiye’nin Seçkin Girişimlerinden Biri Olan Yemeksepeti İlk Kurulduğunda Nasıl Tepkiler Aldı?
Yemeksepeti’ni 21 yıl önce kurduğumuzda genel olarak internetle ilgili fikirlere şüpheyle yaklaşılıyordu. Yemeksepeti fikrini ortaya ayıp çalışmaları hayata geçirdiğimizde elbette “İnsanlar neden internetten sipariş versin” sorusunu soranlar oldu. Fakat kısa sürede çok sayıda insan da bu fikri destekledi, beni yüreklendirdi. Yemeksepeti, zamanının çok ötesinde bir proje olarak ortaya çıktı ve başarısında bunun da etkisi oldu.
Dönemin koşullarını da elbette göz önünde bulundurmak gerekiyor. Projeyi hayata geçirdiğimizde Türkiye için çok kritik bir süreç içindeydik. 2001 ekonomik krizi çok ciddi bir sorun olarak ortada duruyordu. Türkiye’de dijitalleşme ve e-ticaret de henüz çok sınırlı bir noktadaydı.
Yemeksepeti İnternetin Bile Bu Kadar Yaygın Olmadığı Bir Dönemde Kuruldu. Bu Vizyonu Kullanıcılara ve Firmalara Nasıl Kabul Ettirdiniz?
2000’lerin ilk yıllarında internet, Türkiye’de ağırlıklı olarak eğitim kurumlarında, ofislerde ve iş yerlerinde kullanılıyordu. Düşünsenize, hafta sonu internet trafiği yarıdan fazla düşüyordu çünkü çoğunlukla işyerlerinden giriliyordu.
Geniş kitlelerce internetin gündelik ve bireysel işler için kullanılmaya başlanması için bir 5 yılın geçmesi gerekiyordu. Bu dönemde Yemeksepeti’nin neredeyse hiç kâr elde etmediğini söyleyebilirim. Bu zorlu ilk 5 yılın ardından iki önemli kırılma noktası yaşanadı. Önce 2005-2006 yıllarında evlerde internet bağlantısı çok hızlı biçimde yaygınlaşmaya başladı. Bu sayede interneti gündelik hayatında kullanmak adına önemli bir dönüşüm başlamış oldu.
İkinci önemli kırılma ise 2011’den itibaren e-ticaretin çok hızlı bir yükseliş trendine girmesiyle yaşandı. Bu iki kırılma sürecini Yemeksepeti için çok iyi değerlendirdik.
Pandemi Dönemi Şirket Dinamiklerini Nasıl Etkiledi?
Pandemi dönemi aslında e-ticaret ve genel anlamda Yemeksepeti için üçüncü büyük kırılma oldu diyebilirim. İnsanlar evlerinde daha çok zaman geçirmek zorunda kaldıkları için sadece keyfi değil, biraz da zorunlu olarak tüm günlük ve anlık ihtiyaçlarını da dijital platformlar üzerinden karşılamaya başladı. Bu Yemeksepeti gibi e-ticaret oyuncularını hem daha hızlı olmaya, hem de ürün gamını genişletmeye teşvik etti. Yemeksepeti de böyle bir gelişmeyi öngörmüş gibi, online market teslimat konusunda yatırımlarını hızlandırmış ve operasyonu tamamen hazır hale getirmişti.
Pandeminin de etkisiyle e-ticaret kavramı yerini hızlı ticarete, yani “h-ticaret”e bırakmış durumda. Yemeksepeti bugün Türkiye’nin hızlı ticaret platformu olarak, Türkiye’nin dört bir yanında, 65 binden fazla üye restoranı ve 11 binden fazla mahalle esnafı iş ortağıyla 30 milyondan fazla kullanıcısına istediği yerden istediği ürünü hem hızlı ve pratik şekilde ulaştırma hedefiyle hizmet veriyor.
Hızlı ticaret sektörünü inşa ederken Yemeksepeti’nin, bu alanda öncü marka olmanın sorumluluğuyla çok dikkatli adımlar atması gerekiyordu. Ana işi olan yemek siparişinin yanı sıra Yemeksepeti, tüketici ihtiyaçlarını iyi analiz ederek Yemeksepeti Market ve Yemeksepeti Mahalle gibi hizmetleri çok doğru zamanlarda hayata geçirdi. Kullanıcı beklentilerini en iyi biçimde karşılarken, diğer yandan mahalle esnafının dijital dönüşümünü onlar adına gerçekleştirdi.
Yani özetle, pandemi dönemi şirket dinamiklerini çok olumlu yönde etkiledi ve Yemeksepeti’nin hedeflerine çok daha hızlı ulaşmasında itici güç oldu diyebilirim.
Girişimcilik Faaliyetlerine Devam Ediyor Musunuz? Gelecekte Farklı Bir Girişim ile Çalışmalar Yürütmeyi Düşünüyor Musunuz?
Girişimler ve girişimcilik hayatımda hep var ve olmaya da devam edecek. İnsanların hayatını ve yaşam tarzını değiştirecek, tutkuyla bağlandığım fikirleri iş modeline dönüştürmek en önemli hedeflerimden biri oldu hep. Bu konuda beni heyecanlandıran girişimleri desteklemeye çalışıyorum.
Uzun zamandan beri yatırımcı kimliğimi genç girişimcilere destek olmak üzerine kurdum diyebilirim. Bir melek yatırımcı olarak, böyle zorlu bir dönemde de inandığım kişi ve projelere yatırım yapmaya devam edeceğim. Tüketiciye maksimum fayda sağlayacak, bu dönemde hayatımızı kolaylaştıracak girişimlere yatırım yapmak şu an için öncelikli planım.
Bugüne kadar 50’ye yakın girişimciye melek yatırımcılık yaptım, buna ek birçok girişimciye elimden geldiği kadar mentorluk yapmaya çalışıyorum. Diğer yandan, misyonuna inandığım birçok girişimcilik organizasyonunda aktif rol üstleniyorum.
Örnek olarak, dünyadaki girişimci sayısını artırmak, kapsamlı ve kapsayıcı girişimci ekosistemleri yaratmak ve bu alandaki bilgilerimizi paylaşmak amacıyla GEN Türkiye’nin kurulmasında rol aldım. Başkanlığını da üstlendiğin bu ağın üyesi 178 ülke ile birlikte temelleri atılan GEN Türkiye’nin, farklı sektörlerden uzmanları bir araya getirerek oluşturduğu platformla, girişimcilerin ilk adımlarından başlamak üzere ihtiyaç duydukları her türlü desteğin adresi olmasını hedefliyoruz.
Ülkemizde girişimcilik ekosisteminin kurulması ve gelişmesine liderlik etmek benim için büyük bir gurur. Geriye dönüp baktığımda, bunu başarmamda kilit rol oynayan birkaç temel etken görüyorum. Bunlardan biri, beni ben yapan tutkularıma sadık olmam. Tutkularının peşinden gitme cesareti göstermenin bir girişimcinin olmazsa olmaz özelliği olduğunu gözlemliyorum.
Yatırım Yaptığınız Şirketleri Nasıl Değerlendiriyorsunuz? Yatırım Yapacak Kişilere Nasıl Bir Tavsiye Verirsiniz?
Genel olarak yatırımlarımda, hangi sektörde olursa olsun, mutlaka teknolojiyi iş modelinin içine adapte edebilmiş olmasına dikkat ediyorum. Yatırım stratejim ise genelde internet, teknoloji ve pazaryeri üzerine oluyor. Çünkü benim bildiğim konular bunlar. Ayrıca gençlerle iletişim kurmayı da seviyorum.
Bir ekip kurma ve bir takımın parçası olabilme becerisi de çok önemli. Tutkularını merkezine almış ve ortak bir amaç etrafında birleşmiş bir ekip olabilmek başarıda kilit rol oynar. Birlikte üretmenin, birlikte öğrenmenin ve paylaşmanın, yani bir ekip ruhu içerisinde hareket etmenin insana ihtiyaç duyduğu bilgi, donanım ve beceriyi kolaylıkla sunduğuna pek çok kez şahitlik ettim.
Başarı, paylaştıkça anlam kazanıyor. Örneğin; bizim için yatırım almak tabii ki büyük bir gurur kaynağıydı ama satıştan sonra biz ciddi bir miktarı çalışanlarımızla da paylaştık. Yemeksepeti kurulduğu günden bu yana bir ekip çalışmasıydı ve her zaman da öyle olacak.
Aynı Sektörde Çalışmalar Yürütmek İsteyen Veya Girişim Kurmak İsteyen Kişilere Verebileceğiniz Önemli Tavsiyeler Neler Olur?
Yeni girişimcilere ilk tavsiyelerimden biri konfor alanında uzaklaşmaları olacaktır. Bu sayede olumsuz sonuçlanan denemeler dahi öğretici hale gelebilir. Konfor alanında kaldığınız sürece aynı şeyleri sürekli tekrar edip durursunuz. Asıl gelişme alanı konfor alanının dışıdır. Yaptığınız işi tutkuyla yapın ve yaptığınız işe sarılın. Tutkuyla yapılan işler fark yaratır. Siz yapmazsanız bir başkası yapar, bu nedenle harekete geçmekte tereddüt etmeyin.
İkinci olarak sizin gibi tutkulu ve yetenekli insanlardan oluşan bir ekibe sahip olmak çok önemli. Başarı ancak doğru ekiple gelir. Ve elbette hayallerinizin peşinden koşmak… Hayallerinizi gerçekleştirmek için kendinize hedefler koyun ve bu yönde ilerleyin. Açık fikirli olun, kendi çalışma alanınızda herkesin saygı duyacağı düzeyde bilgili olun.
Yalnızca iş hayatında değil, hayatın her alanında çevrenizdekilere ilham verin ve motive edin. Değişime direnmeyin, gelişime açık olun, etrafınıza farklı bakış açılarından bakın. Biraz klişe olacak ama krizleri fırsata çevirin. Beklediğiniz o mükemmel an hiçbir zaman gelmeyecek. Bir şeyleri ertelemek için her zaman bir sebep vardır. Bu nedenle fikirlerinizi ertelemeyin.
Bir şeyi sırf yapabilmek değil; bu yaptığınızın hedef kitlede bir karşılık bulması girişimciliktir.
Başkalarının sözleri sizin için çok değerli olabilir. Mentorlar, deneyimli arkadaşlar, müşteriler vs… Bir çok farklı görüş karşınıza çıkacaktır. Yolunuzu kaybetmemek için içgüdünüzü takip etmeniz gerekecektir. Herkesi mutlu etmeye çalışırsanız, muhtemelen sıradan ve başarısız bir girişimci olursunuz.
Kişisel Olarak Kariyerlerinizde Yapmak İstediğiniz Bir Hedef Var Mı?
Yemeksepeti yönetimini devrettiğim sırada yaptığım açıklamada; görevimi artık genç ve farklı bir bakış açısına bırakmanın zamanı geldiğini düşündüğümü söylemiş; aileme, kendime ve faydalı çalışmalara daha fazla zaman ayırmak istediğimi belirtmiştim.
Girişimcilik maratonunu koşarken elbette çok zaman ayırmak isteyip de yapamadığımız şeyler oluyor. Son bir senedir bu uğraşlara daha fazla zaman ayırıyorum. Girişimcilik konusundaki deneyimlerimi paylaşmak da bunlara dahil.
Önümüzdeki dönem için aklımda bazı fikirler ve projeler var. Üzerlerinde hassasiyetle çalışıyorum.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...