Bilgisayar korsanları ve şakacıların kötü niyetli mesajlar ve görüntülerle çevrimiçi toplantıları basmasıyla birlikte, Covid-19 salgını bir "zoombombing" dalgasına neden oldu. Bu zoombombing saldırıları pek çok iş toplantısının aksamasına, pek çok insanın rencide olmasına ve vakit kaybetmesine sebep oldu. Buna maruz kalan Zoom kullanıcıları, gerekli güvenliği sağlayamadığı gerekçesiyle Zoom'a karşı bir toplu açmış ve firmanın başını bir hayli ağrıtmıştı.
Bu hafta ise Zoom, bu davayı kapatmak adına 85 milyon dolarlık bir uzlaşı ücreti ödemeyi kabul etti. Zoom uzlaşma anlaşması çerçevesinde 85 milyon doları davacılara nakdi olarak ödeyecek ve iş uygulamalarında birtakım reformlar uygulayacak.
Perşembe günü Kaliforniye Federal Yargıcı Laurel Beeler, ilk olarak 2021 yılının Temmuz ayında başlamış olan uzlaşı anlaşmasına nihai onayı verdi. Anlaşma Ekim 2021'de ise ön onay almayı başarmıştı.
Uzlaşı anlaşmasıyla sonuçlanan dava ise 2020 yılının Mart ve Mayıs aylarında, şirketin kullanıcıların gizlilik ve güvenliklerini ihlal ettiği şikayetini içeren 14 toplu dava şikayetinden oluşuyordu.
İlginizi Çekebilir: Zoom Çeşitli Güncellemeler ve Whiteboard'u Tanıttı
Büyük Travmalara Sebep Olan Zoombombing Saldırıları
The Guardian tarafından bildirilene göre iki yıl önce yaşanan bir zoombombing olayında, San Francisco'daki Saint Paulus Lutheran Kilisesi, katılımcıların çoğunun yaşlı olduğu bir İncil çalışma sınıfına ev sahipliği yapıyordu. Fakat çevrimiçi toplantı açıldıktan kısa süre sonra bir zoombombing saldırısına uğradı. İddiaya göre ise toplantıya saldıran kişi, daha önce birkaç zoombombing saldırısı düzenlemiş bir kişiydi.
Söz konusu saldırıda saldırganlar toplantıya katılanların bilgisayar ekranlarını ele geçirdi ve kontrol düğmelerini devre dışı bıraktı. Bunları yaptıktan sonra ise saldırganlar, toplantıya katılan insanları çocuk cinsel istismarı ve fiziksel istismar görüntülerini izlemeye zorladı.
Toplantı sahibi, saldırganı toplantı odasından çıkaramadı ve katılımcılardan toplantıdan ayrılıp toplantıya yeniden katılmalarını istedi. Fakat kullanıcılar toplantıya yeniden katıldıklarında, tekrardan aynı şekilde bir zoombombing saldırısına uğradılar.
Bu saldırının üzerine kilise hemen harekete geçti ve Zoom'u, bilinen bir saldırganın zoombombing saldırısı yapmasına izin verdiği gerekçesiyle dava etti. Davacılar, saldırı sonucunda travmaya uğradıklarını ve çaresiz kaldıklarını belirterek, firmayı bunu önlememekle suçladı.
Nisan 2020'de meydana gelen bir başka olayda ise; Oakland Oak Life Kilisesi'ndeki sanal Pazar ayinlerine Zoom üzerinden katılan katılımcılar, çocuk cinsel istismarı görüntüleri gösterilerek saldırıya uğradılar.
Los Angeles Times tarafından yayınlanan Oakland Oak Life kilisesi dava belgelerinde; "Halihazırda travma atlatmış bir şekilde ayine katılan kullanıcılar, tekrardan travma geçirmiş ve harap olmuş bir şekilde ayinden ayrıldılar" ifadeleri yer aldı. Belgelerde ayrıca kilisenin travma danışmanları tutmak zorunda kaldığı ve ortaya çıkan travmayla başa çıkmak için destek grupları kurması gerektiği ifadeleri de yer alıyordu.
İlginizi Çekebilir: Zoom Uygulamayı Ücretsiz Kullanan Kullanıcılarına Reklam Gösterecek
Davanın Detayları: Zoom Güvenlik Konusunda Daha Fazla Seçenek Sunacak
Zoom'u zoombombing saldırıları nedeniyle dava eden davacılar, Zoom'u "zoombombing'leri" engelleyememenin yanı sıra, Facebook, Google ve LinkedIn gibi yetkili üçüncü taraflarla yasa dışı bir şekilde veri paylaşmak ve uçtan uca şifreleme protokollerini yanlış tanıtmakla da suçladı.
Davada Zoom'u temsil eden avukatlardan biri olan Mark Molumphy, yaptığı açıklamada anlaşmayı çığır açıcı bir anlaşma olarak değerlendirdi ve ileride, kullanıcıların güvende ve korunmasını sağlamaya yardımcı olacak gizlilik uygulamalarının uygulanmasının önünü açtığını söyledi.
Molumphy'ye göre abone olan davacılar yaptıkları abonelik ödemelerinin %30'unu almaya hak kazanacaklar. Zoom'a abone olmayan davacıların her biri ise 29 dolarlık bir ödeme alacak. Abone olan ve abone olmayan kullanıcılarla birlikte yaklaşık 150 milyon davacı bulunuyor ve 85 milyon dolarlık tazminat da bu kullanıcıların sayısına veya ödeme taleplerine göre değişiklik gösterebilecek.
Davacı tarafın avukatı Tina Wolfson ise yaptığı açıklamada kurumsal gözetim çağında bu anlaşmanın tarihi olduğunu söyledi ve bu anlaşmayla birlikte verilerin yeni petrol olduğunun kabul edildiğini ifade etti. Ayrıca Wolfson, bu anlaşmanın Zoom'u gizlilik hakkında tüketicileri daha iyi bilgilendirmek ve daha güçlü bir siber güvenlik sağlamak için kurumsal davranışını değiştirmeye zorladığını bildirdi.
The Guardian tarafından bildirilene göre anlaşmanın bir parçası olarak Zoom; mahkeme belgelerine göre "toplantı güvenliğini iyileştirmek, gizlilik açıklamalarını desteklemek ve tüketici verilerini korumak" için tasarlanan iş uygulamalarında birtakım değişiklikler yapmayı kabul etmiş bulunuyor.
Bu değişikliklerin bir parçası olarak, şirketin toplantı kesintilerinin raporlarını izlemek için bir kullanıcı destek bildirim sistemi geliştirmesi de gerekecek. Bu sistem, yasa dışı içerik içeren aksamalarla ilgili olarak kolluk kuvvetleriyle iletişimi sağlayacak, bir toplantıyı askıya alma düğmesi içerecek ve belirli ülkelerden kullanıcıları engelleyebilmek için seçenekler sunacak.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...